Haber Merkezi / Timeturk /Almanya
Yahudi tarihçi ve İsrail barış hareketi aktivistlerinden Meir Margalit Almanya başbakanı Angela Merkel?e bir mektup yazarak İsrail?e yaptığı ziyareti ve İsrail politikasını ağır bir dille eleştirdi.
Meir Margalit kimdir?
Meir Margalit Arjantin doğumlu bir yahudi. Aşırı sağcı siyonist bir gençlik grubuyla birlikte İsrail?e gelen Margalit, 70?li yıllarda orduda görev yaparken Gazze sınırında bir yerleşme merkezi kurdu. Jom- Kippur savaşında yaralanınca istikamet değiştirdi ve solculara katıldı. Meir Margalit 20 yıldır Kudüs Belediye meclisinde görev yapıyor. Margalit, İsrail?in Filistin?de tahrip ettiği evlerin yeniden yapım ve onarım işlerini üstlenen, Filistinlilerin haklarını savunan ve siyonist yönetime karşı mücadele veren bir komitede aktif olarak çalışıyor.
Meir Margalit?in başbakan Merkel?e yazdığı sarsıcı mektup:
Sayın Merkel,
Uzun zamandır İsrail?de, sizin birkaç hafta önceki ziyaretinizde yaptığınız kadar siyonistçe ve oldukça patetik bir konuşma dinlememiştik. Üç günlük ziyaretinizde, İsrail?i ne kadar çok sevdiğinizi ve düsmanlarına karşı onun yanında nasıl da yer aldığınızı açıkça ortaya koydunuz. Sekiz bakanı, sayısız hükümet ve güvenlik görevlisini yanınıza alıp büyük zahmetlere katlanarak konuk olduğunuz ülkede iyi bir izlenim bırakmaya çalıştınız.
Bunlara rağmen, bütün saygımı koruyarak, çok iyi birşey yapmadığınızı söylemek zorundayım:
Siz gerçekten İsrail?in iyiliğini istiyor olsaydınız en azından Filistin sorununu zikrederdiniz. Bunu yapmak yerine, hiç böyle bir sorun yokmuş gibi davrandınız. Açık ve seçik bir dille Filistin işgalinin insanlık dışı olduğunu ve bir an önce bitirilmesi gerektiğini, İsrail?in bir an önce işgal ettiği bölgelerden uzaklaşması gerektiğini, Gazze?deki yerleşim yerlerini boşaltması gerektiğini ve oradaki kuşatmaya son vermesi gerektiğini söylemeliydiniz.
Eğer gerçekten İsrail?in iyiliğini düsünüyor olsaydınız, Abu Mazen (Mahmud Abbaş)?e bir ziyarette bulunurdunuz ve Filistinlilerin bağımsızlık mücadelesinde onlarla dayanışma içinde olduğunuzu gösterirdiniz.
Siz eğer gerçekten İsrail?in düsmanlarına karşı İsrail?in yanında yer alıyor olsaydınız herşeyden önce İsrail devletini tenkid ederdiniz. Zira, İsrail için en büyük tehlike trajikomik bir şekilde İran değil, bizzat kendisidir. İsrail devleti 1967?den beri kendi kendini kemiren bir sistem içindedir. İsrail?in iyiliğini düşünen herkes bu sistemin sonlandırılması için mücadele etmelidir.
Sizin bunları bilecek kadar bir eğitime sahip olduğunuza eminim. Alman halkının sahip olduğu suçluluk duygusunun, yahudi hükümetleri açık bir dille tenkid etmenize müsade etmeğini de biliyorum. Böyle bir durumda İsrailli politikacıların sizi antisemitist olmakla suçlamaları muhtemeldir. Bu sizi, asıl antisemitislerin işgal edilen bölgelerdeki insan hakları ihlallerini görmezden gelenlerin olduğunu, herkes tarafından kabul edilen ?işgalin İsrail devletinin sonunu yakınlaştırdığı? gerçeğini söylemekten alıkoymamalıydı. Üstelik, sizi antisemitist olarak suçlayacak olanlara karşı bizzat Ehud Olmert?in 'İşgal sona erdirilmezse İsrail devleti sona erecek? uyarısını hatırlatabilirdiniz.
Bayan Merkel, sizi temin ederim ki İsrail?deki çoğunluk işgale artık tahammül edememektedir ve bu işgal bize Filistinlilerden daha az zarar vermemektedir. Lakin, İsrail hükümetinin bir tümör olarak tabir ettiği ?işgal bölgelerini? ortadan kaldıracak ve bizim hayatımızı kurtaracak bir iki ameliyatı yapacak gücü kalmamıştır. Bu tümör yüzünden kann kaybediyoruz ve hergün biraz daha güçten düşüyoruz.
Bizim dayanışma manifestolarına, pro-siyonist nutuklara değil, işgali bitirecek bir uluslararası baskıya ihtiyacımız var. Tek başımıza başaramıyoruz bu işi. Avrupalı dostlarımızın yardımlarıyla ancak iki halk arasında barışı ve huzuru sağlamak mümkün olabilir.
Son tahlilde, bir ahlakçı olmamama rağmen, sizin ikinci dünya savaşının insanlığa verdiği en temel ahlak dersini unuttuğunuzu düşünüyorum: İnsan hakları ihlalleri karşısında susulmamalı ve bir halka zulmeden her türlü rejime karşı mücadele edilmeli. Ne yazık ki bugünün zalimi biziz. Şimdi sizin göreviniz 21. yüzyılda işgal güçlerine ve zalimlere yer olmadığını yüksek sesle haykırmaktır. Ve sizin göreviniz bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkı olduğunu söylemektir.
İsrail?in bu baskıya ihtiyacı var. İsrail?i seven, işgalin bitmesi için ona baskı uygulayandır.
Selamlarımla
Dr. Meir Margalit