Haber Merkezi / TIMETURK
?Dinine razı ve ahlâkından emin olduğun kişiyi reddetme? ilkesi gereği, müstakbel karısı, Davud Lahdaba'nın yaptığı evlilik teklifini kabul etti, ailesi de yetim olduğunu duyduklarında onu daha da fazla sahiplendi.
Ancak bir süre sonra koca garip hareketler sergilemeye, kendinden beklenmeyen davranışlarda bulunmaya başladı. Cumartesi günleri karısından içinde etin bulunmadığı meşhur Cezayir yemeği sütlü kuskus istemeye, her hafta Cumartesileri arkadaşlarıyla toplandığı odanın kapısından geçmemesini talep etmeye başladı.
Evlilik süresi boyunca ahlâkı ve dininden emin olduğu kocasından üç çocuk yaptı. Dindardı çünkü bir mescitte Müslümanlara gönüllü olarak imamlık yapmaktaydı, ahlâklıydı, insanlara yönelik davranışında en ufak kötü bir tutuma rastlanmamıştı.
Bu dava, 90'lı yılların başlarına kadar uzanıyor. Cezayir'de el-Haber gazetesinin yayınladığı ve bayanın adının zikredilmediği habere göre o yıllarda isminin Davud Lahdaba olduğunu söyleyen bir genç gelir ve söz konusu bayana evlilik teklif eder. Cezayirli bayan da sürekli mescitte insanlara gönüllü olarak imamlık yaptırıp namaz kıldırdığı bir gencin teklifini, ?Dininden ve ahlâkından emin olduğunuz kişileri reddetmeyiniz? ilkesi gereği, koca olarak kabul eder.
CUMARTESİ GÜNLERİ SERGİLEDİĞİ DAVRANIŞ
Ancak aradan geçen zaman, kadının kocasıyla ilgili düşüncelerinin değişmesine neden olur. Çünkü koca garip tavırlar sergilemeye başlamıştır. Önce, karısından Cumartesi günleri içinde etin bulunmadığı sütlü kuskus istemeye başlar. Yahudiler Cumartesi günleri ateş yakmamakta ve et yememektedir. Kocasının ısrarla sürdürdüğü bir başka davranış ise yıkadığı mavi renkli bir kumaşı güneşin altında kurutmaktır?
Ardından da karısında Cumartesi günleri arkadaşlarıyla bir araya geldiği odasına yaklaşmamasını hatta yanından bile geçmemesini ister.
Bu durumlardan şüphelenen karısı, kocasının tavsiye ve emirlerine uzun bir süre uyar, ancak içindeki merakı bastıramayan karısı, arkadaşlarıyla birlikte toplandığı bir gün kocasının bulunduğu odanın yanından geçerken garip konuşmalar kulağına çalınır. Konuşulan dili anlamamaktadır, üstüne üslük içerden garip sesler gelmektedir.
Kocasından iyice işkillenen kadın, bu kez polise başvurur. Polis, kocasının hal ve tavırlarıyla ilgili daha net bir bilgiye sahip olmak açısından kadından, içeriye gizlice dinleme aleti koyarak konuşma seslerini kaydetmesini ister.
Seslerin kaydedilmesiyle birlikte şaşkınlık doruğa çıkar, çünkü bu adam bir Yahudi'dir. Her Cumartesi Yahudilerin, yerine getirmesi gereken dini vecibeleri yerine getirmekte, arkadaşlarıyla birlikte Cumartesi günü et yiyemedikleri için sütlü kuskus yemektedir.
Davud Lahdaba adlı bu Yahudi, kendisiyle ilgili sırrın ortaya çıktığının farkına varmasının ardından ortalıktan birdenbire kaybolmuştur. O gün bugündür de kendisinden herhangi bir haber alınamamaktadır.
ÜÇ ÇOCUK NE OLACAK
Kadın çocuklarıyla başbaşadır artık.... Gazete, annenin Yahudi oldukları için çocuklarını defalarca öldürmeye kalktığını aktarıyor. Ancak müftülüğün yapılan evlilikte karşı tarafın Müslüman zannedilmesi nedeniyle herhangi bir günahın bulunmadığını, çocukların da kelime-i şehadet getirdikleri müddetçe Yahudi sayılamayacaklarını söylemesi ise Cezayirli kadını kısmen rahatlatmış?
Polis Cezayir'de bu tür olayların önüne geçebilmek için yabancı kişilerle evlilik yapılacağı zaman kendilerine başvuruda bulunulmasını istiyor. Cezayirli otoriteler, Yabancılar hakkında gerekli araştırmalar yapılmadan kesinlikle evlilik yapılmamasını istiyor.