Haber Merkezi / TİMETURK
Kahire?nin güneyine doğru ilerleyen bir metro vagonunda başörtülü bir kız, Amerikalı yaşlı bir turiste yer verir. Ancak bu hareket, oradaki bir Mısırlının hoşuna gitmez ve ?Irak ve Afganistan?daki kardeşlerimizi öldüren bir ülkenin vatandaşına yer vermemesi gerektiğini belirterek kızı azarlar. Tartışmaya sakin bir ses tonuyla müdahale eden bir başka kişi ?Ülkemize girmelerine izin verdiğimiz sürece yabancı ziyaretçiler bizim misafirimiz sayılır ve onlara iyi muamele etmemiz gerekir. Peygamber efendimiz, bize böyle öğretti.? der. Milyonlarca Endonezyalının ülkenin dört bir yanından, seyredebilmek için sinema salonlarına hücum ettiği ?Sevgi Ayetleri? adlı filmde Endonezyalı genç Fahri Abdullah Shidik, bu ifadeleri kullanmaktadır. Film?in, vizyona girdiği 1997 yılında Endonezya?daki hasılat rekorlarını altüst eden ?Titanic? filmini izleyici sayısı açısından geçmesi bekleniyor.
İslam?ın İmajı
Yönetmenliğini Hanung Bramantyo?nun yaptığı film, 11 Eylül saldırılarından sonra terörle İslam arasında bağ kurmaya başlanılması nedeniyle İslam?ın fedakârlık, sevgi ve sabra dayalı gerçek yüzünü göstermeyi amaçlıyor.
Halen Endonezya?da gösterilmekte olan film, aldığı bursla dünyanın meşhur İslami üniversitelerinden el-Ezher?de okuma imkânı elde etmiş, fakir ve İslam?a sonsuz bir bağlılık duyan Endonezyalı bir gencin öyküsü etrafında dönüyor. Filmin kahramanı olan Endonezyalı genç, bir çok felaket ve sıkıntıyla karşılaşmasına rağmen sahip olduğu yüksek ahlaki seciye sayesinde bütün bu badireleri atlatmayı başarıyor.
İlk sıkıntısı, derslerinde epey bir mesafe kat etmesinin ardından evlilik arayışlarıyla başlıyor. Hayatında o ana kadar ninesi ve annesi dışında hiçbir kadına bağlanmayan Fahri, kendisini okul ve ev çevresinden dört bayanla kuşatılmış bulur. Her biri, yüksek bir ahlaktan neşet eden tavırları ve dindarlığıyla dikkat çeken bu gençle bir şekilde evlilik bağı kurmak istemektedir. Bu bayanlardan biri de Mısır?ın yerli Hristiyanlarından Maria Cercis?tir.
Dört genç kız şunlardır: Mısır?da tanınmış bir İslam alimin kızı Neyril, Türk asıllı öğrenci Aişe, Kuran-ı Kerim derslerine merak salmaya başlayan ve Fahri?nin komşuluğunu yapan utangaç Mısırlı Hristiyan Mara Cercis ve daha sonra Fahri?nin başına dertler saran Mısırlı genç kız Nura..
Filmin Şiddet Yanlılarına Mesajı
Ancak Fahri, bu bayanların aralarında, Kahire?nin kuzeyine doğru giden tünellerin birinde ilerleyen bir metro vagonu içerisinde Amerikalı yaşlı turiste yer veren Türk asıllı Ayşe?den hoşlanmıştır sadece. Ayşe?nin turiste yer vermesinin ardından onun Mısırlı bir adam tarafından ?Afganistan ve Irak?ta bizleri öldüren insanlara nasıl yer verirsin?? şeklindeki azarlamasına karşı kızı savunan Fahri?nin cevabı, ?İslam şiddete karşı ve hoşgörü dinidir. Peygamber efendimiz bize böyle yapmamızı buyuruyor.? şeklinde olur.
Endonezya basının yorumlarına göre bu ifadeler, son dönemlerde yabancı turistlerin gittiği yerlere saldırılar düzenleyen şiddet yanlısı Müslümanlara bir mesaj niteliğinde.
Tavrı çok hoşuna giden Aişe?ye karşı duyguları giderek kabarmaktadır ve bu hoşlanma sonunda evlenmeyle son bulur. Ancak etrafındakiler Fahri?yi rahat bırakmaz. Bu mutlu anlar, Mısırlı bayan arkadaşlarından Nura?nın oyunlarıyla bir süreliğine akamete uğrayacaktır. Nura, Fahri?nin kendisine saldırdığını ve tecavüze kalkıştığını iddia eder. Bu suçlamalar Fahri?nin hapsedilmesine ve idamla yargılanmasına neden olur.
Endonezyalı Gencin hayatının Tepetaklak Olması
Fahri?nin bunu istememesine rağmen Aişe, kocasını temize çıkaracak tek kişinin Mısırlı bayan arkadaşları Maria olduğunu bildiğinden, Maria?nın kocasının ikinci eşi olmasını ister. Fahri, eşinin bu isteğini kıramaz ve Maria?ya evlenir. İki eşi arasında adil ve insaflı olmaya çalışan Fahri, İslam?ın yüksek ahlaki ilkelerini elinden geldiğince uygulamaya çalışır.
Fahri, geçirdiği onca felaket ve sıkıntıyı İslam?a ve yüksek ahlaki ilkelere bağlılığıyla atlatmasını bilir.
Filmin Endonezya?da son üç hafta içerisinde 3 milyon kişi tarafından izlendiği belirtiliyor.
Filmi seyreden 29 yaşındaki muhasebeci Suder Acat, filmin Müslümanların kendi dinleri hakkında özellikle de kadınlarla ilgili olarak daha fazla şeyler öğrenebilmesine yardımcı olmasını temenni ediyor.
Yahoo internet sitesinde yayınlanan bir başka haberde Nina Tiryana ise, ?İnsanların dinlerine bakmaksızın birbirimize yardım etmemiz gerektiğini bizlere öğreten İslam?ın hoşgörü dini olduğunu insanlara gösterdiği için bu filmi yapanlara teşekkür ediyorum? diyor.
Filmin Endonezya toplumunun geçirdiği dönüşümlere işaret ettiğine dikkat çeken İslam Üniversitesi İslam ve Toplum Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Mekruf Camhari ise toplumun son dönemde dine yöneliminde artış yaşandığına dikkat çekiyor.
Film sadece Endonezya?da gösterilmesine rağmen toplumsal faaliyetler alanında çalışmalar yapan Sare Saykiti, kendisi başörtüsü takmadığı için hiçbir engellemeye maruz kalmazken çeşitli Avrupaki ülkelerinde havaalanlarında sadece başörtülü olduğu için saatlerce bekletilen ve sorgulanan kadınlara üzüldüğünü, belki bu filmin İslam?ın gerçek yüzünü insanlara göstermede Müslümanlara yardım edebileceğini belirtiyor.
Hristiyanlar Arasında Bölünme
Film, ülkede küçük bir azınlığı oluşturan Hristiyanlar arasında ciddi tartışmalar yaratmış. Bazıları, Mısırlı Hristiyan bayan Maria?nın Müslüman olması nedeniyle filmin boykot edilmesi gerektiğini söylerken diğer bazı Hristiyanlar ise, filmin evrensel çağrıyı içeren bir aşk öyküsü olduğunu, boykot etmenin bir anlam ifade etmeyeceğini söylüyor.
Yıkıldığı 1998 yılına kadar Suharto Hükümetinin ülkede dini baskı altına alan ve 32 sene süren uygulamalarının ardından, ülkede yaşanan dini canlanma toplumun her kesiminde bariz bir şekilde görülebiliyor. Filmin yerel adetlerle dinin birbirine karıştığı ve iç içe geçtiği Endonezya?da bir ilk olduğu belirtiliyor.