Adem Demir / TIMETÜRK
İsrail?in saldırıları sonucu yaralanan yüzlerce Filistinli ölüm kalım savaşı veriyor. Gazze?de yeterli sağlık hizmeti göremeyen Filistinliler çareyi komşu ülkelerde arıyorlar. Filistinlilerin akın ettiği ülkelerin başında ise Mısır geliyor. İsrail?in Mart ayı başında gerçekleştirdiği saldırılarda yaralanan 220 Filistinli Mısır?da tedavi ediliyor. Ancak bunların durumlarının içler açısı olduğu görüldü. Yaralıların çoğunda kalıcı sakatlıklar meydana gelmiş.
İsrail?in Filistin?e yönelik saldırılarının sonu gelmek bilmiyor. Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri dünyanın en büyük açık cezaevi haline getiren İsrail, Mart başındaki toplu saldırısından sonra geçtiğimiz günlerde Gazze?ye yine füze saldırısında bulundu.
İsrail?in, Gazze ve Batı Şeria bölgeleri başta olmak üzere Filistin topraklarında gerçekleştirdiği saldırıların en büyük faturası her seferinde sivillere çıkıyor. İsrail, saldırıları sonucu bugüne kadar pek çok hayat söndü. Karşısında kendi gücüyle orantılı hiçbir askeri birlik veya düzenli ordu görmeyen İsrail?in her seferinde başvurduğu orantısız güç kullanımının sonucunda bugüne kadar binlerce insan sakat kaldı.
KOŞULLAR İYİ DEĞİL
İsrail saldırıları sonucu yaralanan Filistinlilere ilk müdahale Gazze?de yapılıyor. Fakat abluka ve ambargo nedeniyle gerekli tıbbi malzeme ile ilaç bulunmadığından dolayı daha sonraki tedavide büyük zorluklar yaşanıyor. Bundan dolayı Filistinliler, çareyi komşu ülkelerde arıyorlar. Filistinli yaralıların akın ettiği ülkelerin başında ise Mısır geliyor. Sadece İsrail?in son saldırıları sonucu ağır yaralanmış 220 Filistinli Mısır?ın başkenti Kahire?deki hastanelerde şifa arıyor.
Kahire?deki Nasır Hastanesi?nde 98, Filistin Hastanesi?nde 58, El-Haram Hastanesi?nde 24, Süveyş Hastanesi?nde 4, İsmailiye Hastanesi?nde 7 ve diğer hastanelerde ise 29 olmak üzere toplam 220 yaralı tedavi görüyor. Ancak gerek fiziki şartlar gerekse ilaç ve ilgi eksikliği nedeniyle söz konusu hastaların durumunun sıkıntılı olduğu görüldü.
Yaralıların Türkiye?ye getirilmesi amacıyla bölgeye giden milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, hastalara daha iyi imkânlarla hizmet verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Mısır hükümeti yetkilileri ve Filistin Kahire Büyükelçisi ile yapılan görüşmeler sonucunda bir kısım yaralıların Türkiye?ye getirilerek tedavilerinin yapılması talep edildi. Yaralıların Türkiye?ye getirilebilmesi için gerekli izinlerin alınması ve vize işlemlerinin yapılmasına çalışılıyor.
DRAM İÇİNDE DRAM
Hastane ziyaretleri sırasında yaralılarla görüşmeler yapıldı. Her birinin yürek yakan bir öyküsü var. Söz konusu yaralıların içinde 9 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki yaşlı ninelere kadar her yaş grubunda insan bulunuyor.
Bunların çoğunun adeta bilinçli olarak yaralandıkları gözlendi. İsrail askerleri pek çoğunu bel, boyun ve sırtlarından yaralayarak felç olmalarına neden oluyor. Bu da pek çoğunun yatağa mahkum olarak bundan sonraki hayatlarına devam edecekleri anlamına geliyor. Tamamına yakınının sivil insanların olduğu anlaşılan yaralıların arasında 16 ile 25 yaşlarındaki gençlerin yoğun olması dikkat çekiyor.
İşte onlardan biri. Henüz 15 yaşında adı; Cabir Abul Hatal, Lise 1. sınıfta öğrenciymiş. İsrail askerleri evlerini tankla yerle bir ediyorlar. Evin duvarlarının altında kalıyor. İki bacağı duvarların alında eziliyor. Hastaneye getirildiğinde iki ayağının da kurtarılmasının imkansız olduğu görülüyor. 15 yaşındaki Cabir?i iki ayağının dizden aşağısı kesiliyor. O artık hiçbir zaman koşup oynamayacak. Kendisine, ?Türkiye?ye gelmek istiyor musun?? dendiğinde, İstanbul?a gelmek istediğini belirtiyor ve hemen arkasında da ?Hiçbir şey istemiyorum. Tek isteğim bacaklarımın eksisi gibi olmasıdır? diyordu.
7 AYLIK HAMİLE KADINI DA VURDULAR
Cabir?in yengesi de İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef oluyor. 25 yaşındaki Mehe Abul Hatal, 7 aylık hamile. Onun hayatı da karartıldı. Bir bacağı kesildi, diğerinin kesilmemesi için çaba gösteriliyor. Ancak Filistinli kadın, giden bacağı ve acısına rağmen çocuğu düşünüyor. Hastanede ziyaret edilen Filistinli kadının acısı yüzünden okunuyordu.
İşte o yaralılardan biri daha. Ala Hafız Şefik 17 yaşında. İsrail bombardımanı ardından şarapnel parçaları kafatasını parçalamış. Kafasının şekli bozulan ve bir gözünde görme problemi oluşan Ala Hafız Şefik, şunları söyledi: ?Hiçbir örgüt üyesi değildim. İsrail ayrım yapmadı. Bakın kafamın kemiklerini param parça ettiler. Başımın şekli değişmiş olabilir, fakat eskisinde daha dolu ve azimliyim. Daha önce savaşmadım ama şimdi buradan çıkarsam onlarla savaşmaya gideceğim.?
HENÜZ 11 YAŞINDA
Liste daha da uzatılabilir. Durumu yürek burkan onlarca yaralı bulunuyor Kahire hastanelerinde. İşte onlardan biri daha. Henüz 11 yaşında. Adı, Şükrü Nasır Ahmet Hıdır. Üç kurşun isabet etmiş küçük bedenine. Biri beline diğeri kalçasına. Belden aşağısı tutmuyor. Küçük yaşta iken yatağa mahkûm edildi. Koşup oynaması, okula gitmesi gerekirken, hastane yatağında büyük acı çekiyor. Türk heyetinin sorularına bile cevap veremedi. Şükrü?ye babası yanında durmaya dayanamadığı için amcası refakat ediyor.