Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu'nun kapanış konuşmasını yapan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, terör örgütünün yıllık gelirinin 400-500 milyon Avro civarında olduğunu belirtti. Saygun, 'Bunun 200-250 milyon Avrosunun kaçakçılıktan, 15-20 milyon Avrosunun toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon Avrosunun da diğer faaliyetlerden sağlandığı değerlendirilmektedir' dedi.
Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu'nun kapanış konuşmasını yapan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, terör örgütünün yıllık gelirinin 400-500 milyon Avro civarında olduğunu belirtti. Saygun, 'Bunun 200-250 milyon Avrosunun kaçakçılıktan, 15-20 milyon Avrosunun toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon Avrosunun da diğer faaliyetlerden sağlandığı değerlendirilmektedir' dedi.
Pekçok terörist grubun kendisini tehdit olarak görmeyen, koruyan ve himaye eden halkları ve devletleri de sonunda hedef aldığını kaydeden Orgeneral Saygun şunları söyledi:
'Bunların yakın geçmişimizdeki çeşitli örnekleri hafızalarımızda hala tazedir. Terörün geri dönüş darbesi, teröristleri saklarken suçüstü yakalanmanın doğurduğu uluslararası mahcubiyetten, korudukları terör örgütünün eylemlerine maruz kalmaya kadar değişen bir yelpazede er yada geç ortaya çıkacaktır.
Bugün küreselleşmenin sunduğu olanaklar çerçevesinde terör örgütleri, sınır aşan suç örgütleriyle mafya tipi bir iş birliği geliştirmekte ve onların faaliyetlerinden yararlanmaktadır. Bu kapsamda PKK/Kogre-gel'in, küresel bir terörist örgüt ve mafya tipi yapılanmasıyla da aynı zamanda organize bir suç örgütü olduğu aşikardır. Bu husus birçok uluslararası rapor ile de belgelenmiştir. Terör örgütü, başta uyuşturucu olmak üzere insan, sigara, akaryakıt ve silah kaçakçılığı, haraç toplama, sahtecilik ve kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetler yoluyla mali kaynak temin etmektedir. Bunun yanı sıra, paravan şirket, dernek ve vakıflar aracılığıyla, yasal görünüm altında ticaret ve bağış gibi yollarla da kaynak temin edebilmektedir.
Terör örgütünün bu şekilde elde ettiği yıllık gelirinin 400-500 milyon Avro civarında olduğu, bunun 200-250 milyon Avrosunun kaçakçılıktan, 15-20 milyon Avrosunun toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon Avrosunun da diğer faaliyetlerden sağlandığı değerlendirilmektedir. Silah kaçakçılığı dikkati çeken bir husus, terör örgütünün sadece kendi yandaşlarına değil, çok uzaklardaki teröristlere de silah sağlamasıdır. Bu durum örgütün faklı coğrafyadaki terörist örgütler ile bağlantılarını ve terörizmi nasıl uluslararası bir boyuta taşıdığını gözler önüne sermesi açısından anlamlıdır ve uluslararası işbirliğinin gerekliliğini bir kere daha ispatlamaktadır.'
Terör örgütünün yasa dışı faliyetlere sadece silah temininde değil, eleman temininde de başvurduğunu ifade eden Orgeneral Saygun, 'Örgüt özellikle Avrupa'da aralarında kızların da bulunduğu çocukları kaçırarak, eğitim kamplarında ideolojik ve silahlı eğitime tabi tutmaktadır' diye konuştu.
-'TERÖRİST-HALK AYRIMI ÇOK KESKİN ÇİZGİLERLE YAPILDI'-
Terör örgütünün Avrupa'daki uyuşturucu ticaretinin yüzde 80'ni elinde bulundurduğunu söyleyen Saygun, şöyle konuştu:
'Terör örgütleri büyük inanç gruplarını veya etnik grupları temsil ettiklerini iddia ederek, faaliyetlerini cihat, İslam, halkların bağımsızlığı, azınlık hakları, demokratik hak ve hürriyetler gibi kavramlarla özdeşleştirerek haklı bir davanın peşinde oldukları ve hareketlerinin geniş kitlelerce desteklendiği görüşünü kabul ettirmeye, terör eylemlerini meşru göstermeye çalışmaktadırlar.
Bu tuzağa düşülmemesi önem arz etmektedir. Bu noktada, tekrar ülkemize dönersek; Türkiye, yıllardır yürüttüğü terör ile mücadelesinin her safhasında, terörist ve halk ayrımını çok keskin çizgilerle yapmış ve farklı yorumlara yol açabilecek her türlü uygulama, tavır ve ifadeden kaçınmış, hiç kimseye potansiyel terörist gözü ile bakmamıştır. Ancak maalesef günümüzde giderek artan bir şekilde, hem ülkemizdeki bazılarının, hem de Avrupa'daki bir takım ülke ve çevrelerin; Kürt kökenli herkesi PKK/Kongra-Gel terör örgütü ile irtibatlandırma gayreti içinde oldukları görülmektedir. Nitekim Avrupa Parlamentosu ile değişik Avrupa ülkeleri parlamentolarının çatıları altında yapılan konferanslara terör örgütüne mensup ve aranan teröristlerin katılmalarında veya üst düzey yetkilileri ziyaret etmelerinde bir beis görülmemektedir.'