Erdoğan'ın uzun yıllar danışmanlığını yapan yazar Mehmet Metiner, 'Başbakan 6 Nisan'da Diyarbakır'da 'Kürt paketi' açıklayacak' dedi. Metiner Sabah'a verdiği röportaj'da, 'Başbakan, Diyarbakır'da önemli açıklamalar yapacak. Kürt kültürünün, Kürt dilinin gelişmesi yönünde önemli açılımlar, bölgeye dönük geniş kapsamlı bir paket açıklayacak. Türkiye'nin çözüm sürecine girdiğini söyleyecek. Böyle bir çalışma var.' diye konuştu. İşte Metiner ile yapılmış röportajın tam metni:
* DTP'nin Meclis'teki grup toplantısına, üç genç kadının sarı, kırmızı ve yeşil renk türbanla katılmasına ne diyorsunuz? Çok kışkırtıcı. Zaten ne zaman Kürt sorununa demokratik bir açılım getirilmek istense DTP şu ya da bu şekilde kışkırtıcı, provokatif bir dil kullanarak sabote etmeye çalışıyor.
'SAMİMİ DEĞİLLER'
* Türban sorunu için bir mesaj var mı? Birincisi PKK'nın renklerini simgelemesi nedeniyle, niye PKK'nın renklerini simgeleyen o da ayrı bir tartışma konusu ama başörtüsü gibi aslında tamamen özgürlük sorunu olan bir konunun çözülmesinin provoke edilmesi amaçlanıyor. İkincisi, 'Türban bizim için de bir değerdir ama yeşil, sarı ve kırmızı renklerden oluşan bir değerdir' demek istiyorlar. Bir anlamda AK Parti'den farklılıklarını ortaya koyma çabasındalar.
* DTP türban konusunda samimi olamaz mı? Kesinlikle yerel seçimler içindir. Gerçekten dine karşı bir samimiyetleri olsaydı, DTP yöneticileri Ramazan ayında Antalya'da bir otelde düzenlemiş oldukları toplantıda oruç tutmadıklarını gösteren toplu merasim düzenlemezlerdi. Aslında bu tür merasimler Kemalist ve laik çevrelere bir mesaj: 'Bizim Kemalizm ve laiklikle bir problemimiz yok. Türkiye'yi tehdit eden bir siyasal İslam tehlikesi var. Bunun göstergesi AK Parti.
* Peki Talabani'nin ziyareti... Gelişi çok olumlu. PKK ile en etkili biçimde mücadele için bence Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin tanınması gereklidir. Bu Kürt vatandaşlarımızın aidiyet duygularını daha da artıracaktır. Umut ediyorum ki Kuzey Irak yönetimiyle de resmi düzeyde ilişkiler başlar. Kürt liderler Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde azımsanmayacak bir katkı sunar.
* O zaman DTP'nin bölgedeki durumu ne olur? PKK, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden nemalandığı için Başbakan Erdoğan'ın bu niyetinden çok korkuyor. Bu nedenle hem PKK hem de DTP gerilim ve çatışma siyasetini yerel seçimlere kadar sürdürecektir. Bunun için AK Parti hükümeti elini çabuk tutmalıdır. Çünkü çatışmalar bahane gösterilerek demokratik adımlar atılmazsa tam da PKK ve DTP'nin istediği gerçekleştirilmiş olur. Bu da bir tuzak siyasetidir. Başbakanın da bu tuzak siyasetinin çok farkında olduğunu varsayıyorum. Ayrıca DTP, Diyarbakır'ı kaybettiğinde iddiasını ve varlık nedenini kaybedeceğinin farkında. Dolayısıyla DTP'liler AK Parti'ye Diyarbakır'ı bırakmamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaktır.
DTP HÂLÂ GÜÇLÜ
* AKP Diyarbakır'ı alabilir mi? AK Parti şunu bilmeli ki Diyarbakır çantada keklik değil. DTP gücünü muhafaza ediyor. Hele de gerilim ve çatışma ortaya çıkarsa bu ortamda AK Parti'nin siyasal bir üstünlük düşünmesi çok zor olur. Hemen demokratik, kültürel açılımlar, yani okullarda Kürtçenin seçmeli dil olmasını sağlayacak, 24 saat yayın yapan Kürtçe radyolar ve televizyonların açılmasına izin veren, üniversitelerde Kürdoloji enstitüsünün kurulmasına olanak sağlayan yasal düzenlemelerin yapılması gerekir.
'Çözüm hamlesi PKK'nın varlık nedenini de bitirir'
* DTP'nin uyguladığı din stratejisi başarılı olur mu? Sadece türbanlı kızları çıkararak tutmaz bu. Ama devlet, DTP'yi kapatırsa, sadece askeri operasyonlarla yetinirse ve askeri operasyonların sonucunda da kan ve gözyaşı siyaseti sürerse geniş mağduriyet oluşur. Bu mağduriyet DTP'yi yeniden güçlendirebilir. Çünkü DTP Kürt sorununun çözümsüzlüğünden besleniyor.
* Ancak AK Parti'den hâlâ siyasal ve ekonomik çözüm noktasında bir ses çıkmadı? Çıkması lazım. Çünkü Erdoğan'ın meseleye sadece asayiş, güvenlik gözüyle bakmadığını, operasyonların arkasında demokratik, siyasi, kültürel, ekonomik adımlarla desteklenmesi gerektiğini düşündüğünü varsayıyorum. AK Parti bunu yapmazsa bölgede işi zorlaşır.
* Harekât Güneydoğu'da AK Parti'ye karşı bir etki yarattı mı? Ben operasyon yapıldığı gün Diyarbakır'daydım. Halk arasında büyük belirsizlik var. Bir bekleyiş var. Başbakan Erdoğan'ın mutlaka bu Kürt sorununu çözecek ve dağdakileri indirecek bir çözüm sürecini başlatacağına inanıyorlar. DTP'ye oy verenler bile Sayın Erdoğan'ı bir şekilde bu problemi çözecek lider olarak görüyor. Erdoğan'ın daha önce söylediği 'Kürt sorunu benim sorunumdur' sözünü politikaya dönüştürmesini bekliyorlar. Bu yapılırsa büyük ölçüde PKK'nın varlık nedeni bitecektir.
* Başbakan'ın 6 Nisan'daki gezisinde bu yönde bir çözüm açıklamasını mı bekliyorsunuz? Kürt sorununun sihirli bir çözümü yok. Ama Başbakan Diyarbakır'da önemli açıklamalar yapacaktır. Kürt kültürünün, Kürt dilinin gelişmesi yönünde önemli açılımlar, bölgeye dönük geniş kapsamlı bir paket açıklayacaktır. Yani çözüm sürecine doğru artık Türkiye'nin girdiğini söyleyecektir, söylemelidir. Aynı şekilde Eve Dönüş Yasası'nın dağdakilerin yani lider kadronun dışında silah tutan ve tutmayan ayrımına gitmeden herkesin Türkiye'ye gelip teslim olmasını sağlayacak yasal çerçeveye kavuşturulması bekleniyor.
* Kürt sorununun çözümüne dair geniş bir reform paketinden mi bahsediyorsunuz? Evet. Başbakan Erdoğan, konuya bütüncül yaklaşacağını, sosyal, siyasal ve ekonomik yatırımlarla desteklenen bir yeni açılım siyasetini Diyarbakır'da başlatacaktır. Böyle bir çalışma var. Yani başörtüsü problemi nasıl çözüldüyse nasıl çözülecekse Kürt sorununun da mutlaka çözülmesi gerekir. Başbakan'ın bu perspektifte olduğunu öngörüyorum. PKK dağdakilerden ibaret bir sorun değil. Kürt anne-babaların dağlarda çocukları var. Geçmiş dönemlerde inkâr ve asimilasyon politikası güdüldü. Şimdi bu sona erdi. Başbakan, artık Kürtlerin önündeki hakların ortadan kaldırılmasına dönük reformlar yapmak gerektiğine inanıyor.
Hadep'in de yönetiminde yer aldı
Kuzey Irak'a düzenlenen kara harekâtından sonra Kürt sorununun çözümü için kültürel, siyasal ve ekonomik açılımların gerçekleşmesi beklentisi oluştu. Bu noktada da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 6 Nisan'da Güneydoğu'ya yapacağı gezi önemli. Diğer taraftan DTP'nin son eylemlerinde ciddi bir strateji farkı var. Partinin grup toplantısında sarı, kırımızı ve yeşil renklerde türban takan üç genç kadın ön sırada oturdu. Kara harekâtını protesto eylemlerinde hem imam hem de ellerinde Kuran taşıyanlar da yer aldı. DTP bu dini çıkışla neyi hedefliyor? Bu tür çıkışlar yeniden Hizbullah türü örgütlere yol açar mı? Başbakan Erdoğan, nisan başında yapacağı Güneydoğu gezisinde Kürt sorununun çözümü konusunda neler söyleyecek? Tüm bunları AKP'yi iyi bilen araştırmacı, yazar Mehmet Metiner ile konuştuk. Uzun yıllar Erdoğan'ın danışmanlığını yapan Metiner, 2000-2001 yıllarında da HADEP Genel Başkan Yardımcılığı'nda bulundu. 18 yaşından itibaren İslami hareket içinde yer alan Metiner, Bahçeşehir Üniversitesi'nde de İslam ve Demokrasi dersi veriyor.
Meclis'teki o manzara provokatif
DTP'nin Meclis'teki grup toplantısında ön sırada oturan üç genç kızın sarı, kırmızı ve yeşil türbanlar takması, kamuoyunda çok tartışılmıştı. Bu tür girişimlerin yerel seçimlere yönelik hamleler olduğunu belirten ve 'kışkırtıcı, provokatif' bulan Mehmet Metiner 'Türban bizim için de bir değerdir ama yeşil, sarı ve kırmızı renklerden oluşan bir değerdir, demek istiyorlar. Bir anlamda AK Parti'den farklarını ortaya koymak çabasındalar' diyor.
Kaynak: Sabah