Dolar

34,9458

Euro

36,7075

Altın

2.981,27

Bist

10.125,46

Baykal geri adım atmadı

Genelkurmay Başkanı ile zıtlaşan Baykal, 'Operasyonu onlar söylediği için kesmedik diyor. O senin meselen. Bizim muhatabımız başbakan. Sen çık aradan' dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-03-07 14:45:00

Baykal geri adım atmadı

CHP lideri Baykal, Genelkurmay'ın 27 Nisan muhtırasını öğrendiği zaman üzüntü duyduğunu söyledi. Baykal, 'Bildiriden kesinlikle haberim yoktu. 27 Nisan bildirisini üzüntüyle karşıladım. Alkışladığım şeklinde iddialar var. Yok öyle bir şey. Kayıtlı olan tek bir bilgi budur.' dedi.

Genelkurmay ile girdiği polemik konusunda da konuşan Baykal, 'CHP'nin TSK ile hiç bir kavgası yoktur. Olamaz da... ''Bu ne kardeşim, bu ne? Burada söylüyor adam, 'kesin' diyor. 'Biz ondan dolayı kesmedik, kendimiz kestik...' Canım, o ayrı, senin meselen... Ben seninle konuşmuyorum, seninle tartışmıyorum. Benim muhatabım Başbakan. Ben hükümete söylüyorum. Bunu biz Meclis'e taşıyacağız, Meclis'te Başbakanla konuşacağız. Muhatabı Başbakan, kimsenin araya girmek için özel bir çaba sergilemesine gerek yok.' şeklinde konuştu.

'Talabani bugün burada' diyen Baykal, ayrıca, son dönem ABD'li generallerin geliş-gidişlerinden 'PKK ile müzakere konusu gündeme getirilmek isteniyor.' yorumu çıkardı. ABD, siyasi çözümü dayatmak için harekata izin verdi iddiasını da ortaya atan Baykal, yaşananların Türkiye'yi masaya getirme planlamasının bir parçası olduğunu söyledi.

İŞTE BAYKAL'IN TARTIŞILACAK AÇIKLAMALARI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanlığınca yapılan son açıklamaya ilişkin olarak, ''Yapılmış olan açıklama hiçbir ayrım yapmadan, hiçbir şekilde kabul edilemez nitelemeler ve hakaretler içermektedir. Bir ağır suçlama söz konusudur'' dedi.

Baykal, ''Ben seninle konuşmuyorum, seninle tartışmıyorum. Benim muhatabım Başbakan, ben hükümete söylüyorum. Bunu biz Meclis'e taşıyacağız, Meclis'te Başbakanla konuşacağız. Muhatabı Başbakan, kimsenin araya girmek için özel bir çaba sergilemesine gerek yok'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Baykal, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak'ın kuzeyine yönelik sınır ötesi kara harekatı ve ardından yaşanan tartışmalara yönelik soruları yanıtladı.

Harekatın çok güç koşullarda gerçekleştirildiğini, askerlerin kahramanca mücadele ettiklerini belirten Baykal, ''İsterdik ki, bu operasyon kısa bir sürede noktalanacağına, Türkiye'yi Kuzey Irak'a ilişkilerimiz bakımından kalıcı bir biçimde rahatlatacak bir noktaya ulaşsın'' diye konuştu.

ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in, üçüncü gününden itibaren ''harekatın kısa sürmesi gerektiği'' yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatan Baykal, ''Kısa kesilmesini sadece temenni etmiyor, buna karşı yaptırım uygulayacaklarını da ifade ediyor. Askeri hareket götürülürken bir de siyasi çözüm gerektiğini söylüyor'' dedi.

Baykal, ''ABD'nin, harekatın sona erdirilmesi talebini haklı kılacak'' olumsuz tablo yaşanmadığını, sivillere zarar verilmediğini, Irak'ın ekonomik alt yapısının tahrip edilmediğini söyledi.

-''BU, BİZİM DEMOKRATİK GÖREVİMİZ''-

ABD'li yetkililerin değerlendirmelerinin ardından, ''kara harekatın noktalandığını görmenin bütün dünyada ve Türkiye'de sürpriz etkisi yarattığını ve hayretle karşılandığı'' görüşünü savunan Baykal, ''Genelkurmay Başkanının bu konuda yaptığı açıklamalar sizi tatmin etmedi mi?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Demokratik bir toplumda siyasi partiler, her sorunu sorumluluk duyguları içinde halkın önünde şeffaf bir biçimde konuşurlar, tartışırlar. Biz de Türkiye'nin askeri operasyonunun siyasi ve diplomatik boyutlarını çok doğal bir biçimde değerlendiriyoruz. Bundan kimsenin tedirginlik duyması için neden yok. Bu, bizim demokratik görevimizdir.

Askeri operasyonun başarılı gerçekleştirildiğine, gururlandığımıza yönelik açıklamalarımız ortada. Biz, Silahlı Kuvvetler ile tartışma arayışında değiliz. Onu siyasi tartışmanın üstünde ve dışında tutmak gerektiğini çok iyi biliyoruz. Hiçbir şekilde tartışmalarımızda muhatap olarak Silahlı Kuvvetleri almadık. Bizim sözlerimiz olayın siyasi ve diplomatik çerçevesiyle ilgilidir. 'Konuşmayın...' Kimsenin bize bunu söylemeye hakkı yok. Elbette konuşacağız, irdeleyeceğiz. Biz askerle tartışma anlayışı içinde bunları söylemedik. Silahlı Kuvvetlere tam bir saygı içinde bunları ifade ettik.

Silahlı Kuvvetler adına yapılan açıklamada denilebilir ki 'biz kararlaştırdık operasyonun bitmesini...' Tamam da hangi koşullar, hangi veriler ışığında, hangi zorunluluklar çerçevesinde siz kararlaştırdınız? Ben, 'Cuma günü saat 04.00'te bitireceksiniz diye birisi silahı çekip size dayattı, siz de öyle karar aldınız' demiyorum. Ama öyle şartlar konuldu, öyle bir çerçeve ortaya çıktı ki, bu çerçeve içinde bizim operasyonu daha da sürdürmemizin anlamı, yararı kayboldu. Bizim yetkili, karar alan komutanlarımız, 'bu şartlar altında noktalamayı uygun görüyoruz' demiş olabilirler. Buna itirazım yok. bunu tartışmıyorum. Beni ilgilendiren Türkiye'nin operasyonla ilgili kararını alırken ona sunulan çerçeve.''

''BU MANZARA KARŞISINDA BİZ SUSAR MIYIZ?''

ABD'nin, harekatla ilgili olarak Türkiye'ye askeri istihbarat verdiğini belirten Baykal, ''Bu yakın işbirliği içinde olduğumuz ortağımız, partnerimiz bir anda askeri operasyona başladıktan sonra en yetkili ağzından 'kesin bunu kardeşim' diyor. Bunun bir önemi yok mu? Bu, anamuhalefet partisinin konuşacağı bir mesele değil mi? Bu tablo karşısında Cumhurbaşkanı, Başbakan susuyor. Harekatın 3. gününde ABD Savunma Bakanı 'çıkın dışarı' diyor. Türkiye'de kimsenin sesi çıkmıyor. Biz kaygıyla durumu izlerken 8. gününde operasyon bitiyor. Bu manzara karşısında biz susar mıyız?'' diye konuştu.

Baykal, Colombia'nın geçtiğimiz günlerde ABD'nin desteğiyle bir sınır ötesi harekat gerçekleştirdiğini, Türkiye benzer koşullarda operasyon yaptığında ise ''aman dur'' denildiğini söyledi.

-''KLİŞE DÜŞÜNCELER, PEŞİN FİKİRLER...''-

CHP ve MHP'nin eleştirilerinin ardından Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan açıklamanın hatırlatılması ve böyle bir olayın ilk kez yaşandığının ifade edilmesi üzerine Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''CHP'nin Silahlı Kuvvetler ile ilişkisi konusunda çok spekülasyonlar yapılır. Çok klişe düşünceler, peşin fikirler vardır. Gerçeğin ne olduğu dikkatli bakıldığında görülür. CHP'nin devletin partisi olduğu ve tek parti döneminden itibaren beli bir uygulamanın içinde yer aldığı doğrudur. Ama şunu kimsenin unutmaması gerekir ki, CHP özellikle 1970'li yıllarda Ecevit'in önderliğinde çok köklü bir iç tartışma yaşamıştır. Bu tartışma sonucunda, artık CHP, Silahlı Kuvvetler ile ilişkisini normal, demokratik toplumlarda olması gereken bir ilişkiye çekme kararı almıştır. Bu tavır, 12 Mart muhtırası sırasında net bir şekilde otaya çıkmıştır, CHP, muhtıra karşısında net bir tavır takınmıştır. Ecevit'in önderliğinde hepimiz onunla yan yana bu tavrı sürdürdük. Hiçbir zaman siyaset yaptığım dönemde ne ben, ne CHP Silahlı Kuvvetler ile hiçbir özel ittifak içinde iktidar arayışına girmişizdir.''

12 Eylül'de, ''şahsen ve kurum olarak askeri darbenin bedelini ödemiş durumda olduklarını'' ifade eden Baykal, o dönemde ''siyasi haklarından mahrum bırakıldığını ve Zincirbozan'a sürüldüğünü'' anlattı.

Baykal, Türkiye'nin güç bir coğrafyada bulunduğunu, TSK'nın ülkenin güvencesi, sigortası olduğunu belirterek, ''Silahlı Kuvvetlere büyük saygımız vardır, çok büyük değer veririz. Onu hiçbir şekilde kişisel, siyasal hesaplarımızın bir parçası haline getirmeyi düşünmedik. Hiçbir zaman bizim kapalı devre kışkırtmalar, bağlantılar, haberleşmelerle, böyle bir işleyişle işimiz olmadı'' dedi.

-''ASKERE TEPKİLİ, KIZGIN DEĞİLİZ''-

Baykal, ''27 Nisan bildirisi CHP açısından yararlı mı, zararlı mı oldu?'' sorusu üzerine, ''O dönemde kendisinin açıklamayı 'üzüntüyle karşıladığını' ifade ettiğini'' kaydetti.

Türkiye'nin tekrar bir gerilim ortamına girmesinden hiçbir şekilde sevinç duymadığını dile getiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz demokrasiye inanıyoruz, demokrasi işlesin istiyoruz. Ama demokrasi cumhuriyetle birlikte işlesin, cumhuriyeti sarsmadan, bozmadan işlesin istiyoruz. Biz askere tepkili, kızgın, düşmanca duygular besleyen bir siyasi parti değiliz. Askerli bir hesaplaşmamız, rövanşımız, kavgamız yok. Silahlı Kuvvetleri önemli sayıyoruz, değer veriyoruz. Düşmanlığımız, kavgamız yok ama kendi demokratik haklarımızı kullanırız. Partimiz niçin kapatıldı, niçin Zincirbozanlara sürüldük?

Geldiğimiz noktada, herkes zannediyor ki, böyle bir beraberlik içinde yürünüyor idi. Böyle bir şey yok. Biz işimizi yapıyoruz, onlar işini yapıyor. Herkes kendi işini yapacak, herkes birbirine saygı gösterecek. Biz Silahlı Kuvvetlere saygı göstereceğiz, Silahlı Kuvvetler halkın oyuyla işbaşına gelmiş iktidarlara muhalefete saygı gösterecek.''

-''BENİM MUHATABIM BAŞBAKAN''-

Baykal, Genelkurmay Başkanlığınca yapılan son açıklamaya ilişkin olarak yöneltilen, ''Bunu Sayın Büyükanıt'ın duygusallığına mı bağladınız, yoksa muhalefetle daha köklü bir tartışmanın işaretleri mi var?'' sorusuna da şöyle karşılık verdi:

''Bilemiyorum, önümüzdeki dönemde göreceğiz. Bizim karşımıza çıkan tabloya tepki gösterdiğimiz açık. Yapılmış olan açıklama hiçbir ayrım yapmadan, hiçbir şekilde kabul edilemez nitelemeler ve hakaretler içermektedir. Bir ağır suçlama söz konusudur. Neye karşı? Bizim yaptığımız bazı değerlendirmelere karşı. Ne yapmışız? 'Operasyon kısa kesildi, Amerika elimizi tuttu' demişiz, bu benim kanaatim. 'Hayır, tutmadı'...''

ABD Savunma Bakanı Gates'in açıklamalarının yer aldığı haber metinlerini gösteren Baykal, ''Bu ne kardeşim, bu ne? Burada söylüyor adam, 'kesin' diyor. 'Biz ondan dolayı kesmedik, kendimiz kestik...' Canım, o ayrı, senin meselen... Ben seninle konuşmuyorum, seninle tartışmıyorum. Benim muhatabım Başbakan. Ben hükümete söylüyorum. Bunu biz Meclis'e taşıyacağız, Meclis'te Başbakanla konuşacağız. Muhatabı Başbakan, kimsenin araya girmek için özel bir çaba sergilemesine gerek yok. Bizim kastımız, amacımız hükümetin dışında bir merci hedef almak değil. Biz önümüze gelen metne cevap vermek zorunda kaldık. Bu nitelemeler hiçbir şekilde mazur görülmez, kabul edilemez. Bizim yaptığımız nitelemeler de hiçbir şekilde hükümet dışında bir makama merciye yönelik bir saldırı niteliğinde değil. Böyle bir şey düşünebilir mi, niye yapalım?.''

Haber Ara