Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Savcılar harekete geçmeliydi ama geçmedi'

AK Parti milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ABD'de bir konferansta başörtüsü karşıtları hakkında sert konuştu.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-03-04 14:39:00

'Savcılar harekete geçmeliydi ama geçmedi'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, başörtülü öğrencilerin üniversitelere alınmaması ile ilgili akılların karışmaması gerektiğini belirterek, şu andaki yasalar çerçevesinde Üniversitelere 'çırılçıplak' bile girilebileceğini söyledi. Fırat, 'Anayasa gayet açık, yasalarla her hangi sınırlama getirilmediği takdirde bırakın üniversitelere başörtüsüyle girmeyi, isteyen çırılçıplak bile girer' dedi. Rektörlerin başörtülü öğrencileri üniversitelere almamakla anayasayı ihlal ettiklerini öne sürüp savcıları göreve çağıran Dengir Mir Mehmet Fırat, 'Türkiye'de Anayasa'yı ihlal eden iki bakan ve bir başbakan idam edildi. Rektörler Anayasa'yı ihlal suçu işliyorlar, biz idamdan bahsetmiyoruz ama işlenen suç cezasız kalmamalı' diye konuştu. Fırat, tüm ihbarlara rağmen savcıların harekete geçip görevlerini yapmadıklarını belirterek, 'Bu durum, Türkiye'nin henüz gelişmiş bir hukuk devleti olmadığını gösteriyor' dedi.

Yeni Anayasa Taslağı New York Columbia Üniversitesinin düzenlediği bir konfreransta masaya yatırıldı. Organizasyonu, ABD'de faaliyet gösteren Turkish Cultural Center tarafından yapılan konferansa, Türkiye'den davetli olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, AK Parti Milletveklili Cüneyt Yüksel de konuşmacı olarak katıldı. Konferansın ikinci bölümünde ise konuşmacı olarak Columbia Üniversitesi Öğretim üyelerinden Alfred Stephan, Frankfurt Goethe Üniversitesi Anayasa Hukuku profesörü Andrew Arato, Paris Politika Bilimleri Araştırma öğretim üyesi Prof. Riva Kastoryano yer aldı.

Dengir Mir Mehmet Fırat konferans sonrasında başta üniversitelerdeki başörtüsü tartışması olmak üzere gündemde olan çeşitli konulara ilişkin soruları da yanıtladı. Fırat, 'AK Parti olarak bu konferansla ilgili beklentileriniz nedir?' şeklindeki soruyu, 'Ben şuna inanırım, insanlar birşeyler verebilir, insanlar birşeyler de alabilir, ancak bu şekilde kendinizi geliştirebilirsiniz. Afrika'da da olsa ben yine giderdim. Eğer ülkeme katabileceğim yeni birşeyler olursa ondan mutlu olurum. Bizde aklı evveller var. Bunun içerisinde bazı muhalefet partilerinin, bazı aklıevvelleri de dahil. Bazı köşe yazarları da dahil, 'Türkiye'de bunu açıklamadılar şimdi Amerika'ya gidip izin alıyorlar' dediler. Bizim kimseden izin mizin almaya ihtiyacımız yok' diye yanıtladı.

'ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BAŞÖRTÜSÜ DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL... 17'NCİ MADDE SEVERLER VAR'

Fırat, yapılan Anayasa değişikliğinin bazı çevrelerde başörtüsü değişikliği olarak algılandığını belirterek, şöyle dedi :

'Bu Anayasa değişikliğini ben bir başörtüsü değişikliği olarak görmüyorum. Bunu bu şekilde görenlerin okuma yazma bildiklerini sanmıyorum. Bunların okuma yazmaları da yok aynı zamanda Türkçe de bilmiyorlar. Çünkü, iki maddede yapılan değişikliğe baksınlar, orda türban mürban, ilgili hiç bir lafın geçmediğini görürler. Zaten ondan dolayı da birileri çok heyecana kapıldı, 'illa da 17. maddede değişiklik isteriz' diye tutturdular, niye bu kadar çok 17. madde sever oldular onu anlamak da mümkün değil tabi..'

ANAYASAYI İHLAL EDİYORSUNUZ

Fırat, ileri sürülen 'hukuki karmaşa' iddialarına da 'Anayasa'da özgürlükler belirlenir, onun hangi şartlarda ya da hangi sınırlarda sınırlandırılacağı yine Anayasa'nın içerisinde bellidir, ama sınırlandırmayı bir tek yol ile yapabilirsiniz, yasa ile yapabilirsiniz. Peki yasayı kim yapar ve o Anayasa da şunu söylüyor, diyor ki TBMM, yasama gücü, yasa yapma yetkisine sahiptir. Temel görevi yasa yapmaktır. Yoksa rektörler, Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı her kim olursa olsun her ne güç olursa olsun yasa yapamaz, yasa yapmadığına göre siz Anayasa Mahkemesinin ya da bir mahkemenin kararına hatta kararında da değil, gerekçeli kararında geçen bir cümleye aften, 'başı örtülü insanlar üniversiteye giremez' dediğiniz andan itibaren Anayasa'yı ihlal ediyorsunuz demektir. Anayasa'nın 14'üncü maddesi çok açık çok net ilkokul çocuğunun anlayabileceği düzeyde' dedi.

REKTÖRLERİN YASA KOYMA YETKİSİ YOK

Fırat, YÖK başkanı ve çeşitli üniversitelerin rektörleri arasında başlayan tartışmayı değerlendirirken de, bireyin devletin yapısına ve haklarına yapacağı tecavüzün cezalandırılacağını ve aynı şekilde devlet görevlilerinin bir kişinin hak ve özgürlüklerini kanunun belirlediğinden daha fazla bir şekilde sınırlamasının suç teşkil ettiğini, bunların Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandırılması gerektiğinin yasalarda net yazdığını anlattı. Fırat 'Şimdi 13. madde orda, 14. madde burda, şimdi yasama meclisi tarafından konulan bir kısıtlama yok ve siz birileri geldiği zaman diyorsunuz ki 'ben seni içeriye almayacağım, okuyamazsın sen.' Sen dekan olabilirsin, profesör olabilirsin, senin böyle bir Anayasa devletinde yani, Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle bir yasa koyma hakkın yok. Bunu yaptığın andan itibaren suç işlersin. 'Efendim bana emir gelsin.' Hayır, kendileri de o gün söylediler, kanunsuz emir tatbik edilmez. Kanunsuz emir tatbik ediyorlar, hiçbir yasa değişikliğine hiçbir tüzük değişikliğine gerek yok bu konuda' dedi.

'CUMHURİYET SAVCILARI REKTÖRLER HAKINDA CEZAİ İŞLEM YAPMALIDIR'

Fırat sözlerini şöyle sürdürdü:

'Şu ana kadar yapılmış olan şey Anayasa'nın ihlalidir bana göre. Cumhuriyet savcıları derhal ve derhal sebep olanlar hakkında cezayı işlem yapmalıdır. İdare makamları bunu yapanlar hakkında, idari ve disiplin işlemi yapmak durumundadır. Hukuk devleti bunu gerektirir ve yine bu şekilde hakkı ihlal edilenler de, bu kişiler hakkında hukuk mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptirler. Kanun çıkarsılsın diyorlar, ha, kanun çıkmaz çünkü hukuku da bilmiyorlar.'

İSTERSEM ÜNİVERSİTEYE ÇIRILÇIPLAK SOYUNUR VE GİRERİM

Fırat, özgürlüklerin hukukun temel ilkesi olduğunu ifade ederken tüm ihbarlara rağmen engellemeler konusunda savcıların harekete geçip görevlerini yapmadıklarını öne sürdü, 'Bu durum, Türkiye'nin henüz gelişmiş bir hukuk devleti olmadığını gösteriyor' dedi ve şöyle dedi:

'Sınırlamalar kanunlarla yapılmalıdır ya da bir özgürlük alanı belirlenmişse, bir kanunla sınırlanmışsa, bu alan özgür bir alanıdır. Yani, kılık kıyafetten dolayı üniversiteye girmede, devletin yüksek öğretimi vatandaşına verdiğine dair orda bir özgürlük alanı varsa, ki 42'de bu var, nasıl girildiği belirtilmemişse, her türlü girilebilir demektir. Yani ben şunu da söyleyeyim çırılçıplak bile girilebilir şu andaki anlayışa göre istersem çırılçıplak soyunur ve girerim, rektörler buna mani olamazlar. Şunu söyleyebilirler. 'Böyle bir tehlike var yüzünü kapattı' falan, kimliğini tespit edemeyiz, sayın yasama organları bu konuda bir yasa çıkartın yasakları belirtin nasıl girileceğini değil yasakları belirleyin işte kimliğini gizleyecek şekilde girilemez işte genel ahlaka aykırı giysi giyilmez diyebilir. Bu bir ricadır, çünkü yetki yasa meclisindedir orası çıkartacak bunu çıkarmadığı süre içerisinde serbesttir özgürdür. Bunu da çıkaracak tek yer vardır o da TBMM'dir. 13'üncü maddeye göre üniversiteye çıplak girebilirsiniz buna hiçbir engel yoktur.'

BU BİR ANAYASA İHLALİ, SAVCILARIN HAREKETE GEÇMESİ LAZIMDI GEÇMEDİLER

Savcıları da eleştiren Fırat, savcıların harekete geçmesini istedi. Savcıları göreve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak değil birey olarak çağırdığını ancak harekete geçmediklerini anlatan Fırat, 'Afaki olarak 'hadi alın bunları içeri' demedim. İşi matematiksel formüle döktüm. Anayasa'nın şu şu maddelerine göre bu Anayasa'ya aykırı bir fiildir, Anayasa'nın ihlalidir ve Anayasa ihlali ağır bir suçtur dedim. Türk Ceza Kanunu'na göre bundan dolayı insan idam edilmiştir, bir başbakan idam edilmiştir, iki tane bakan idam edilmiştir. Türkiye bunları yaşamış olan bir ülkedir. 125'e göre anayasayı ihlalden astık biz iki tane bakanı bir başbakanı. Biz tabi ki kimsenin idam edilmesini de istemiyoruz, neyse bence eğer bir suç unsuru varsa, bu suç unsurunun yargının önüne çıkarmasını istiyorum. Yoksa benim onları yargılayabilecek bir yetkim yok, ama nedense çok rahatsız oldu insanlar. Benim bir vatandaş olarak en tabii hakkım olan şeyi söylememden dolayı' şeklinde konuştu.

FETHULLAH HOCA İLE KARŞILAŞMADIM AMA TANIŞIRSAM MUTLU OLURUM

Fethullah Gülen ile görüşüp görüşmediği şeklindeki bir soruyu da Fırat, 'Ben herkesle görüşmek isterim, Fethullah Hoca ile de görüşmek isterim. Ama hayatımda hiç karşılaşmadım, karşılaşma imkanım da olmadı, nerde oturuyor onu da bilmiyorum. Karşılaşırsam saygı gösteririm, hürmet gösteririm, yaşı benden büyük ise daha da bir saygı gösteririm, bunun yasak olan bir tarafı yok. Hayatımda hiç görüşemedim. Görüşmek isterse de mutlu olurum, başkaları da görüşmek isterse onlarla da görüşürüm ben siyasetçiyim' diye yanıtladı.

Kaynak: ANKA

SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara