Dolar

34,8652

Euro

36,5995

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

Cumhurbaşkanı Gül'den çarpıcı sözler

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak'ın kuzeyine yönelik kara harekatını değerlendirirken, 'Bizim herhangi bir işgal niyetimiz yok' dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-02-27 23:47:00

Cumhurbaşkanı Gül'den çarpıcı sözler

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak'ın kuzeyine yönelik kara harekatını değerlendirirken, 'Bizim herhangi bir işgal niyetimiz yok, amacımız devletimize tehdit olan bu unsuru oradan temizlemek. Bu unsur oradan temizlenecek' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Metin Özkan ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Gül, kabulde gündeme ilişkin soruları da yanıtladı. TSK'nın Irak'ın kuzeyine yönelik düzenlediği kara harekatına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, 'Hiçbir devletin kendi toprakları üzerinde veya sınırına yakın bir yerde, illegal bir silahlı güce müsaade etmeyeceğini söyledi. Gül şöyle devam etti:

-VAKTİNDE YAPILMASAYDI DAHA ÇOK ŞEHİT VERİRDİK

'Eğer müsaade ederse, eden orada devlet olmaz. Otorite boşluğundan dolayı büyük bir yapılanmanın olduğu takip ediliyordu zaten. Nitekim direniyor, çetin bir mücadele veriliyor. Bu da gösteriyor ki, eğer bu ihmal edilmiş olsaydı, demek ki ne kadar kökleşiyormuş. Yapılması gereken bir şey zamanında yapılmış oldu. Yoksa size, tehdit olacak unsurlar oradaki mevzilerine ağır silahlarını yerleştiriyor. Yapılmasaydı yarın daha çok şehit de vermek durumunda kalacaktık. Tabii ki operasyon, siz de kurşun atıyorsunuz, karşınızdaki de kurşun atıyor. Karşınızdaki size plastik mermi atmıyor. Dolayısıyla bunun doğasında, tabiatında olan bir şey. Bunun da ne olduğunu en iyi asker bilir tabii. Ama siz vaktinde yapmazsanız, ileride daha büyük şehitler verirsiniz. O açıdan şehitlerimiz hepimizi derinden yaralıyor, derinden üzüyor. Hepsi, aileleri, çocukları, anneleri, babaları bize emanet. Asla onlara saygıyı unutmayacağız. Ama böyle bir tehdidi yok etmekteki kararlılığımızı son ana kadar göstereceğiz. İnsan arzu eder tabii ki hiç bunlar olmasın. Niyetimiz gayet açık, herkese, bütün dünyaya deklare ettik. Bizim herhangi bir işgal niyetimiz yok, amacımız devletimize tehdit olan bu unsuru oradan temizlemek. Bu unsur oradan temizlenecek'

-OPERASYONU YAZIN BEKLİYORLARDI

Gül, bölgede bir tampon bölge oluşturulup oluşturulmayacağına yönelik bir soruya da, 'Bunlar herhangi bir askeri politik konulardır. O açıdan bunlar çok açık konuşulmaz' karşılığını verdi. Gül, şöyle dedi : 'Bu silahlı mücadelenin daha da başarılı olması için diplomatik alt yapının da hazır olması gerekir. Bugün gördüğümüz gibi Kuzey Irak'taki yerel yönetim bile yaptıkları açıklamalarda 'bizim bu teröristlerle ilişkimiz yok' diyorlar. Tabii ki, siyaseten bir şeyler söyleyecek, ama onlar bile bu işi kabul etmiş vaziyette. Irak aynı şekilde, bütün diğer Arap ülkeleri aynı şekilde. Diğer müttefiklerimiz Avrupa'dan batıya kadar herkes. Tersi olsaydı o zaman çok daha zor olurdu. Hatta yardımlar edilir, sizi bozmak için bir sürü müdahaleler yapılır. O bakımdan alt yapısı iyi hazırlanmış. Hem siyasi alt yapısı, hem askeri alt yapısı iyi hazırlanmış. Böyle bir mevsimde beklenilmiyordu, yazın bekleniyordu. Dediğim gibi askeri planlamadır'

Gül, operasyona yönelik içerde ve dışarda çeşitli yorumlar yapıldığını da hatırlatırkan, 'Tabii ki, herkes yorum yapar, yapabilir ama belli bir noktadan sonra bu işin sorumlularının uzmanlarına ve devlet kademesindeki bu işin görevlilerine bırakmak ve saygı duymak gerekir. Bir bildikleri var demek gerekiyor. 'O anda onu niye öyle yaptın da, söyle yaptın da, yapmadın da' diye fazla dozu ileri götürmemek gerekiyor' dedi.

-TERÖRLE BİR YERE VARILMAZ

Türkiye'de terör ve silahla devlete karşı baş kaldırmakla bir yere varılamayacağının görüleceğini söyleyen Gül, 'Türkiye zaten kendi problemlerini demokratik standartlarını yükselterek çözmekte olan bir ülke. Yani Türkiye'de 'hiçbir problem yoktur ya da hiçbir sıkıntı yoktur' diyemeyiz tabii. Hepimiz bir çok şeyden şikayet edebiliriz. Bunlar farklı farklı alanlar. Ekonomik şikayetler olabilir, siyasi şikayetler olabilir. Sosyolojik şikayet olabilir. Şu da düzelsin, şu da daha iyi olsun, bu da şöyle olsun, denebilir bütün bunlar. O bakımdan mücadele sadece askeri mücadele değildir. Burada önemli, sizinle paylaşmak istediğim şey, silahlı kuvvetler, verilen görevi büyük fedakarlıkla ve en iyi şekilde yapıyorlar' diye konuştu.

-BÜTÜN BOYUTLARI ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

Gül, bölgedeki sorunun, sosyolojik, kültürel, eğitim, ekonomik, psikolojik ve sağlık gibi bir çok boyutunun olduğunun altını çizerek, 'Bütün bunlarda da hep başarı sağlanması gerekiyor ki bu problem ortadan kalksın. Burada şu kadar kişi öldü, ölenlerin yerine yarın yenileri de gelebilir. Onun için bu bataklığı tamamen kurutmak gerekiyor. Bir taraftan silahı ile karşınıza çıkanlarla sonuna kadar mücadele edilecek, 'Silahım senden daima üstündedir, üstün olacaktır' kararlılığını göstermek gerekiyor. Bir taraftan da ekonomiydi, sağlık, psikolojik, kültürel, sosyolojik bütün bu konularda da çalışılmalı, tabii çalışmaların hepsi elbirliği içinde yürüyor. Onlar da yapılıyor. Tabii daha iyi yapılabilir, yapılması lazım' dedi.

KİMSE KRALDAN ÇOK KRALCI OLMASIN

'Her yanlışı düzelteyim diye bir çaba içine girmiyorum. Aslında harekatı biz bir gün önce başlattık. MGK toplantısı bitti, o gün 19.00'da başladı. Yani harekat başladı. Askerlerimiz o gün girdi. Ertesi gün, hafta bitiyordu, benim de doğrusu zaten kanatım oluşmuştu. Neticeyi de gördüm. 411 tane milletvekili ki, bunun içerisinde kendileri ifade ettikleri için söylüyorum, bağımsızlar, eski başbakan var. O gün hafta sonu olunca, normal onayladım. Ayrı ayrı mevzular. Ayrıca 'aynı gün bu işi yaptı' diye söyleniyor. Böyle değil. Öyle yazılar yazılmaya başlandı ki, öyle senaryolar... Sanki ben mahsus bekliyorum, mahsus başka tarihlere getirmek için uğraşıyorum falan. O bakımdan, doğrusu biraz herkesi kendi açısından siyaset yapıyor olarak gördüm. Yani hiç aklımdan, zikrimden geçmedi inanın. Ayrıca da, yani Anayasaya göre başkomutan isem bütün bu konulardaki en çok hassasiyeti göstermesi gereken kişi benim. Kimse kraldan çok kralcı da olmasın yani. Öyle aklımdan geçmedi böyle şeyler. Türkiye açık bir toplum, demokratik bir toplum. Bu konuların neticeleri nasıl olur, belli. Mesela neyi ele alıyorsunuz? Hukuk devletinde itirazla olacaktır, çekişmeler olacaktır. Farklı farklı görüşler olacaktır, ama sonunda demokrasilerde bunlar nasıl neticelenirse öyle neticelenecektir.'

-HERKES BU ÜLKEDE KARDEŞ-

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliği ile toplumda yaşaman gerilime ilişkin bir soruyu da yanıtladı. 'Bu konuların bir tarafı olmak istemiyorum' diyen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Herkes bu ülkede birbirinin kardeşidir. Herkes farklı düşüncede, farklı kılık kıyafette, farklı inançlarda olabilir. Bizi bağlayan şey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve bugünkü modern dünyanın değerleri. Demokratik, hukukun üstünlüğü, temel hak ve hürriyetler. Tüm bu konularda bunları da dikkate almak gerekiyor. O açıdan bütün bu konuları daha herkes daha sakin düşünmeli, daha anlayışlı olmalı. Herkes kendisini başkasının yerine koyarak düşünmeli ve böyle sükûnetle gitmeli bu konularda.'

-MEDYAYA BARIŞTIRICI OLMALI-

Medyanın konuyu ele alışına ilişkin görüşlerini de açıklayan Gül, 'Sizlerle paylaşmak istediğim başka bir husus da şu olabilir bu bağlamda. Türkiye'nin bazı meseleleri söz konusu olduğunda sizler de bir noktada kamu görevi yapıyorsunuz tabii. Siz sunarken daha heyecanlı sunmak ve daha çok takip edilmek sizin başarınızı gösterir ama öbür taraftan bazı konuların daha sakin bir şekilde ele alınması da ülke açısından daha iyi olabilir. Bunlar çok garipsenecek meseleler de değil. O açıdan belki çok keskin meseleler söz konusu olduğunda onlar sunulurken daha barıştırıcı, daha bütünleştirici sunulabilir. Bu yönde sizler tarafından kamu hizmeti de yapılabilir' dedi.

-DEVLETİN ÜSTÜNDE GÜÇ OLAMAZ -

Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine de çetelere dönük operasyonları değerlendirdi. Gül, 'Devletin kendi otoritesinin dışında hiçbir otoriteye müsaade etmemesi gerektiğini söyledi. Gül, şöyle devam etti : 'Demokrasinin, hukukun yönetiminin güçlü olduğu ülkelerde devlet otoritesinden başka otorite söz konusu olamaz. Bazıları iyi niyetle bile olsa, siz devlet otoritesinin dışında illegal bir otorite kuramazsınız. Çünkü öyle başlar başka bir yere gider bu iş. Maalesef Türkiye siyasi tarihine baktığımız zaman bu tip şeyler çok olmuştur ve bunun zararını Türkiye çekmiştir. Böyle dönemlerde devletin gücü, otoritesi gösterilememiştir maalesef. Tabii ki mahkeme kararları çıkmadan kimseyi suçlayamayız, bir şey diyemeyiz, ama aslında devlet her şeye vakıf olur her dönem. Bazen seyreder bazen de hayır der. Yoksa herkesin her şeyi, bilinir. Bazen üstüne gidilir, bazen üstüne gidilmez. Herhangi bir isim veya şu grup o grup için söylemiyorum. Çünkü, herşeyden önce mahkeme neticeleri ortaya çıkması lazım.İddialar olabilir ama bu iddiaların mahkemeler tarafından tescil edilmesi gerekir. Genel olarak söylüyorum devlet bilir böyle şeyleri. Bazen üstüne gitme kararlılığını gösterir bazen göstermez. Gösterilmesi lazım. Devletin kendi otoritesinin dışında hiçbir otorite müsaade etmemesi lazım, etmeyecek de. Edilmeyecek açık söyleyeyim, ben de devletin başı olarak söylüyorum, bu konularda çok dikkatli olacak güç devletin gücüdür. Devletin resmi görevleridir. Bunun dışında hiçbir güç söz konusu olamaz'



Kaynak: ANKA

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara