Başkan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın önceki gün yaptığı, 'Yeni bir düzenlemeye gerek yok.' açıklamasına rağmen başörtüsü yasağını sürdüren rektörlere YÖK'ten uyarı geldi: 'Kanunda açıkça gösterilmemiş bir nedene dayanarak yükseköğretim hakkı engellenemez. Anayasa'nın dışında, ayrıca bir kanunî düzenlemeye gerek olduğu yönündeki açıklamalar hukukî dayanaktan yoksundur.' YÖK'ün internet sitesinde yer alan açıklamada, Cumhuriyet'in niteliklerinin temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına gerekçe gösterilemeyeceği vurgulandı. Kamuoyundaki tereddütleri gidermek için yapıldığı belirtilen açıklamada ayrıca kılık kıyafet zorlaması yapan ve eğitim hakkını engelleyen rektörlerin Türk Ceza Kanunu'nun 106. ve 112. maddesine göre suç işlemiş olacağı belirtildi. Yasakçı rektörlere MHP ve AK Parti'den de tepki geldi. AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, 'Kimsenin anayasa değişikliğini uygulamam deme hakkı yoktur.' derken, MHP'li Mehmet Ekici, 'Yasaya uymayan rektöre devlet gereğini yapsın.' diye konuştu.
Eğitim-öğretim hakkını engellemek suç
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, anayasa değişikliğine rağmen başörtülülerin üniversiteye girmesine engel olanların suç işlediğini söyledi. Özcan, Anayasa'da doğrudan uygulanabilir bir hüküm bulunduğunu, başörtüsünün serbest bırakılması için yeni bir kanuna ihtiyaç olmadığını kaydetti.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Anayasa'da yapılan değişikliğe rağmen başörtüsü yasağını devam ettiren rektörlerin suç işlediğini söyledi. Anayasa değişikliğinin 'doğrudan uygulanabilir bir hüküm' içerdiğini ve uygulama için yeni bir kanuna gerek olmadığını vurgulayan YÖK Başkanı, temel hak ve özgürlüklerin mahkeme kararıyla değil, sadece kanunla sınırlanabileceğini kaydetti. Özcan, 'Cumhuriyetin nitelikleri, temel hak ve hürriyetlerin korunmasının ve geliştirilmesinin teminatı olup, hiçbir biçimde kişi hak ve hürriyetlerinin sınırlandırılmasının gerekçesi olarak kullanılamazlar.' dedi.
Pazar akşamı yazılı bir açıklama yaparak anayasa değişikliğinin bir yasaya gerek duyulmadan uygulanmasını isteyen YÖK Başkanı, 'oluşturulmaya çalışılan tereddütlere açıklık getirmek amacıyla' dün yeni bir bildiri yayınladı. Anayasa gereği bir hak ve özgürlüğün, 'idarenin genel düzenleyici işlemlerinin yanı sıra, mahkeme kararıyla sınırlandırılamayacağını' kaydeden Özcan, buna karşılık bir hak ve özgürlüğün kötüye kullanılmasının da himaye edilemeyeceğini vurguladı.
YÖK Başkanı Özcan'ın açıklamasında, 'Kişilerin belirli bir kılık ve kıyafet tarzını benimsemeleri veya terk etmeleri yönünde zorlamaya tabi tutulması, Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesinde tanımlanan tehdit suçunu oluşturur.' denilirken, başörtülüleri üniversiteye almayan rektörlerin suç işlediği ima edildi. Türk Ceza Kanunu'nun 112. maddesinde eğitim ve öğretim hakkının engellenmesinin müstakil bir suç olarak tanımlandığı hatırlatılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: 'Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olunması suç oluşturmaktadır.'
Açıklamada, Anayasa hükmünün uygulanması için başka bir kanun çıkarılmasına ihtiyaç olmadığına dikkat çekilerek yasakçı rektörlere şu uyarı yapıldı: 'Anayasa'nın söz konusu hükmü bu bakımdan, doğrudan uygulanabilirliği olan bir hükümdür. Yükseköğrenim hakkının süreli veya süresiz olarak kısıtlanmasını gerektirecek disiplin yaptırımlarının hangi fiiller nedeniyle uygulanabileceği 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 54. maddesinde tasrih edilmiştir. Bu durum karşısında, Anayasa'nın söz konusu hükmünün uygulanabilirliğini sağlamak için ayrıca bir kanuni düzenleme yapılması gerektiği yönündeki açıklamalar hukuki dayanaktan yoksundur.'
Üniversiteye alınmayan öğrencilerden suç duyurusu
Üniversitelerde türban yasağının kaldırılması yönündeki anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Gül tarafından imzalanmasına rağmen Kocaeli Üniversitesi'nde içeri alınmayan başörtülü öğrenciler ile görevliler arasında tartışma çıktı. Tartışmayı daha fazla büyütmeyen öğrencilerden bir kısmı, başını açarak içeri girdi, bir kısmı da üniversite önünde başı açık arkadaşlarıyla bekleyerek tepki gösterdi. Başörtülü öğrenciler, içeri alınmadıklarına dair tutanak tutarak rektörlük hakkında suç duyurusunda bulundu. Kampüsün önünde basın açıklaması yapan öğrenciler, uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu söyledi.
Başörtüsüne 10 yıl sonra özgürlük
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliğini onaylamasının ardından dün gözler üniversitelere çevrildi. 1998'den itibaren kademeli olarak uygulanan başörtüsü yasağı, anormal ve hukuki olmayan birçok uygulamaya sebep oldu. Yasak, kimi zaman 71 yaşındaki bir kadına uygulandı, kimi zaman da ehliyet almak isteyen vatandaşa. Hukuk dışı engellemelerle karşılaşan başörtülü öğrenciler için dün bir milat yaşandı. Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından bazı üniversiteler, başörtülü öğrencileri derse aldı.
Boğaziçi, Sakarya, Kayseri Erciyes, Yozgat Bozok, Hatay Mustafa Kemal, Diyarbakır Dicle, Karadeniz Teknik, Selçuk, Yüzüncü Yıl, Siirt, Bilgi ve Sabancı üniversitelerinin rektörleri, YÖK Başkanı Özcan'ın, yasa değişikliğinin yeterli olduğu yönündeki talimatına uyarak başörtülü öğrencilere kapılarını açtı. Adana Çukurova Üniversitesi'nde kampüse alınan başörtülülerin derslere girmeleri engellendi.
Başörtüsü serbestliğinin ilk uygulandığı üniversitelerden biri Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) oldu. YTÜ öğrencileri Beşiktaş'taki merkez kampüsündeki derslerine başörtüsüyle girdi; ancak öğrencilerin isimleri alındı. YTÜ Rektörü Prof. Dr. Durul Ören, uygulamanın provokasyonlara önlem amacı taşıdığını söyledi. Başörtülü öğrenciler, derslere hocalarından izin alarak katılırken, yasağın kalkmasının eğitim akışına bir engel teşkil etmediği gözlendi. Başörtülü öğrenciler, her zamanki oturduğu sıralarında başı açık arkadaşlarıyla derse katıldı. Başörtüsüyle derse giren E.S. uygulamadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi: 'Burada her şey normal. Bizim başörtülü olarak derse girmemiz ne üniversitenin ne arkadaşlarımızın eğitimini engelledi. Demek ki şimdiye dek boşuna yasak konulmuş. Ama şimdi huzurluyum.' E.S.'nin başı açık arkadaşı T.M. ise 'Bizim için değişen bir şey olmadı. Dersimize bakışımızda, birbirimize davranışımızda değişiklik yok. Arkadaşım için üzülüyordum. Çünkü ayrımcılık yapılıyordu. İnşallah artık böyle şeylerle karşılaşmayacağız.' dedi. 'Başı açık arkadaşların arasında bizi hastalıklıymış gibi ayırmaları çok üzücüydü.' diyen Sakarya Üniversitesi öğrencilerinden Feyza Düzenli ise tarif edilemez duygular yaşadığını söyledi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde başörtülü arkadaşlarıyla birlikte kol kola gezen diğer öğrenciler, yeni uygulamadan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Öğrencilerden Tuba Caniş, 'Başörtülü ve başı açık hepimiz kardeşiz.' ifadelerini kullandı.
Yürütmenin görevi yasalara uymaktır
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, yürütme olarak görevlerinin yasaya uymak olduğunu söyledi. Rektör Varinli, 'Biz işin yürütme tarafındayız. Yürütmenin görevi de çıkan yasaları uygulamaktır. Üniversitemizde, yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından öğrencilerimizin derslere başörtülü bir şekilde girmelerinde herhangi bir engel çıkartılmamaktadır. Öğrencilerimiz açısından bir sorun bulunmamaktadır.' dedi. Sakarya Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, SAÜ'nün her zaman hukukun üstünlüğünün savunucusu ve kurallarının uygulayıcısı olduğu ifade edildi.
Anayasa'ya uymayan yasakçı üyeler yasa istiyor
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, anayasa değişikliğiyle üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakıldığını açıklarken, bazı YÖK üyeleri karşı bildiri yayınladı. 9 YÖK üyesinin imzasını taşıyan bildiride, YÖK Kanunu'nun ek 17. maddesinin yeniden düzenlenmeden üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılamayacağı iddia edildi. Engin Ataç, Atilla Eriş, İsa Eşme, Mustafa İlhan, Tunçalp Özgen, Ali Ekrem Özkul, Bülent Serim, Fikret Şenses ve Necmi Yüzbaşıoğlu'ndan oluşan muhalif YÖK üyeleri, anayasa değişikliğinin başörtüsü serbestisi için yetmeyeceğini savunarak, rektörlere 'YÖK Başkanı'nın serbestlik taraftarı açıklamalarına uymayın' çağrısı yaptı. YÖK Başkanı'na destek veren üyeler ise anayasanın en yüksek hukukî belge olduğuna dikkat çekerek, bildiriyi 'hukukun dışına çıkmak' olarak niteledi. YÖK üyesi Bülent Zülfikar, 'Anayasa'ya uymayanların çıkarılacak yasaya uyacaklarını nereden bilelim?' dedi. Halis Ayhan da, 'Hukukî çözüm olarak Anayasa değişti, ama şimdi de kanun çıksın diyorlar.' ifadelerini kullandı.
22 rektörün görev süresi dört ay sonra doluyor
Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına karşı çıkan rektörlerin neredeyse tamamı 4 ay sonra görevi sona erecek ve bir daha seçilme şansı olmayan isimlerden oluşuyor. Temmuz ayında görev süresi dolan 22 rektörden 10'u iki dönem rektörlük yaptığı için aday bile olamayacak. Başörtüsüne karşı Üniversitelerarası Kurul'u toplayan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, darbeyi savunan İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, ulusalcı kimliği ve kadrolaşma iddiaları ile öne çıkan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, Meclis'te CHP kürsüsünde yaptığı konuşma ve başörtüsü karşıtlığı ile öne çıkan ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ve 'Türkler keşke Müslüman olmasaydı' sözleriyle tepki çeken Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı gibi isimler görevi sona erecek rektörler listesinde bulunuyor. Temmuz ayında görevi bırakacak diğer rektörler ve üniversiteleri şöyle: Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Nusret Aras, Atatürk Üniversitesi Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, Boğaziçi Üniversitesi Prof. Dr. Ayşe Soysal, Cumhuriyet Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet Bakır, Çukurova Üniversitesi Prof. Dr. Alper Akınoğlu, Dicle Üniversitesi Prof. Dr. Fikri Canoruç, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Ülkü Bayındır, Erciyes Üniversitesi Prof. Dr. Cengiz Utaş, Fırat Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet Hamdi Muz, Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Kadri Yamaç, Gaziantep Üniversitesi Prof. Dr. Erhan Ekinci, İstanbul Teknik Üniversitesi Prof. Dr. H. Faruk Karadoğan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof. Dr. İbrahim Özen, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Dr. İ.Vildan Alptekin, Trakya Üniversitesi Prof. Dr. Enver Duran, Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. M. Abbas Yurtkuran, Yıldız Teknik Üniversitesi Prof. Dr. E. Durul Ören.
Yasakçı rektörlerin amacı 'barış'ı sağlamakmış!
Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliğinin Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesine rağmen, bazı rektörler düzenlemeye direniyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın yasa değişikliğinin yeterli olduğu, türbana izin verilmesi yönündeki talimatına rağmen başörtülü öğrenciler derslere giremedi. Bazı öğrenciler, kampüs girişinde türbanlarını çıkardı, bazıları peruk takınca içeri alındı. Fakülte kapılarına yazı asarak 'başörtülü öğrencilerin kampüse alınmayacağını' duyuran bazı üniversiteler ilginç gerekçeler sundu. Anayasa'daki değişikliği dikkate almayan üniversite senatoları, 'hukukun üstünlüğüne duydukları saygı ve toplumsal barış için' yasakçı uygulamaya devam edeceklerini belirtti. Prof. Özcan'ın yazısını bazı üniversiteler dikkate alırken aralarında İstanbul, Marmara, ODTÜ ve İTÜ üniversitelerinin bulunduğu okullarda başörtülü öğrenciler derslere alınmıyor. ODTÜ, öğrencileri kampüse dahi sokmazken, Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü, giriş kapısına 'türban yasağının sürdüğünü' belirten yazı astı. Gazi Üniversitesi'nde kampüse başörtüsüyle girilebiliyor; ancak derslere giriş izni verilmiyor. Ankara Üniversitesi'nde de rektörlüğün talimatı üzerine başı kapalı öğrenciler geri çevriliyor ya da başlarını açarak kampüse alınıyor. İzmir'deki Dokuz Eylül ve Ege'nin de aralarında bulunduğu 5 üniversitede YÖK Başkanı'nın genelgesi dikkate alınmadı ve başı kapalı öğrencilerin üniversiteye girişine izin verilmedi. Aynı durum Bursa Uludağ, Trakya, Isparta Süleyman Demirel, Aydın Adnan Menderes, Dumlupınar, G.Antep, Çanakkale 18 Mart, Afyonkarahisar Kocatepe, Erzurum Atatürk, Tekirdağ, Erzincan, Abant İzzet Baysal, Kırıkkale, Zonguldak Karaelmas, Muğla, Burdur Mehmet Akif Ersoy, Kars Kafkas, Denizli Pamukkale, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Adıyaman, Manisa Celal Bayar, Çorum Hitit, Fırat, Sivas Cumhuriyet, Ondokuz Mayıs, Ordu, Sinop ve Mersin üniversiteleri için de geçerli.
Sabah izin, öğleden sonra yasak
Anayasa'ya karşı direnen yasakçı rektörler ve üniversite senatolarının gerekçeleri hayli ilginç oldu. Ankara ve Gazi üniversiteleri Meclis'ten çıkan ve Cumhurbaşkanı'nın onayladığı karara rağmen, 'kanuni bir düzenleme yapılıncaya kadar kılık-kıyafet konusunda mevcut uygulamanın sürdürüleceğini' açıkladı. Marmara Üniversitesi Senatosu'nun 15 Şubat'ta aldığı karar da öğrencilerin görebileceği şekilde kapıya asıldı. Senato kararında şu ifadeler yer aldı: 'Anayasa'daki söz konusu değişikliğin doğrudan uygulanabilir nitelikte hüküm içermemesi nedeniyle öğrenci kılık ve kıyafetleri konusunda üniversitemizin mevcut uygulamanın 2547 sayılı YÖK Kanunu ile ilgili maddelerinde de yeni düzenleme yapılıncaya kadar sürdürülmesinin hukukun üstünlüğüne olan saygımız ve toplumsal barış açısından gerekli olduğunun kamuoyuna duyurulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.' Sabah başörtülü öğrencilerin kampüse alındığı Gaziantep Üniversitesi'nde ise öğleden sonra toplanan senato, yürürlükteki kanunlara, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına uyma kararı aldı. Başörtülü öğrenciye izin vermedi.
Üniversite kapısında yasakçı ısrar
Anayasa'ya rağmen yasak dün de sürdü.YÖK Başkanı'nın, 'Başörtülü öğrencileri alın' talimatına dün 82 üniversitenin 66'sı uymadı. Boğaziçi dahil 16 üniversite yasaya uydu.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-02-26 09:43:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara