NEBİL EL FULİ*
18 Şubat seçimlerinde Devlet Başkanı Müşerref?in partisinin seçimleri kazanması halinde patlamaya hazır bir bomba olarak duracak olan Pakistan, seçimlerde muhalefet partilerinin sandalyelerin çoğunluğunu kazanmasından sonra ülkeye bir rahatlama geldi. Ancak herkes geleceğe dair endişeli beklentiler taşımaktadır. Aşağıda Pakistan seçimlerinin ve olası gelişmelerin bir özetini bulacaksınız. Bu özette hikayenin tüm detayları mevcuttur.
KAOS ENDİŞESİ
Geçtiğimiz yılın son günlerinde Benazir Butto?nun suikaste uğraması Pakistan?ın siyasi bir birlik olarak varlığını sürdürebilme gücü üzerinde şiddetli bir sarsıntı yaratırken ayrıca eski general Pervez Müşerref?in iktidarda kalmaya devam etmesi kapkaranlık günlerin beklediği ülkede kaos ortamının doğmasına, kontrolsüz şiddetin yayılmasına hatta ülkenin bazı bölgelerinde anavatan Pakistan?dan ayrılma yönünde seslerin yükselmesine neden oldu.
Bu tür ayrılıkçı sesleri bir anlık infialin neticesi olarak kabul etsek bile bu, dünya haritası üzerinde sadece 60 yıl önce bağımsızlığını elde etmiş bir ülke için çok tehlikeli bir durumdur. Bilindiği gibi 1947?de Pakistan?ın kurulmasından sonra Hindistan iki parçaya bölünmüştü. Aynı şekilde Pakistan da benzer bir acıya maruz aldı: 1970 yılında Bangladeş Pakistan?dan bağımsızlığını elde etti. Dolayısıyla Pakistan?ın amip gibi iki de bir bölünmeye hiç ihtiyacı yok.
İslamabad yönetimi Bayan Butto suikastı ardından durumun vahametini kavramış bulunmaktadır. Ayrıca ikinci bir şok dalgası durumunda iktidarın tamamen gideceğinin ve ülkenin bir kaos ortamına sürükleneceğinin tamamen farkında. Bu kaos ortamının doğmasına neden olabilecek faktörlerin başında Pakistan halkına Pervez Müşerref yanlılarının halkın güvenini kazandığı ve seçimleri kazandıklarının söylenmesidir, bu söylenti doğru olsa bile.
Rejim çok iyi biliyor ki İslam Birliği Partisinden kopardığı parti ile Ulusal Birlik Hareketi (MQM) dışında içeride onu destekleyecek çok fazla taraftar kalmamıştır. Rejimin içeride gerçek ve etkili bir kamuoyu desteğini yitirmesinin nedeni Başkan Müşerref?in izlediği ve neredeyse halkı oluşturan tüm tabakalarla ilişkilerinin kopmasına neden olan hatta halkın ondan onarılamaz bir şekilde çok büyük bir oranda nefret etmesine yol açan güvenlik, ekonomik ve dış politikalarıdır.
Bu politikaların başında ordunun iki de bir Pakistan?ın değişik bölgelerinde halkla karşı karşıya gelmesi, milyonlarca Pakistanlının yaşam koşullarının kötüleşmesi, yargı bağımsızlığının sürekli zedelenmesi ve bizzat Başkan Müşerref?in deyişiyle ?Filistinlilerden daha fazla Filistinli olmamak adına? İsrail?le sürekli flört edilmesi gelir.
Tüm bu gelişmeler Müşerref rejiminin seçim manevrasına başvurmasına neden oldu, yukarıdaki nedenlerden dolayı daha önce defalarca yaptığı gibi bu sefer seçimlerde hile yapmaya teşebbüs etme düşüncesinde bulunmadı.
Ancak Müşerref yapacağı manevradan tamamen vazgeçmiş değil, manevrayı Pakistan siyasi hayatında çok daha ileri bir aşamaya taşıdı. Seçimler yapıldıktan sonra Başkan Müşerref?in önünde manevra yapmak ve hazır bekleyen taraf ve partilerle anlaşmalar imzalamak için yeterli zamanı olacaktır.
Bu manevrayı yapmak için Devlet Başkanı Müşerref?in önünde çok tehlikeli kozlar vardır. Bu kozların başında ona çok geniş yetkiler veren anayasanın bazı maddeleridir. Ayrıca siyasi rakibi olan en büyük partinin başında tarihi rol oynayabilecek liderlerin olmayışı, son olarak başka bir alternatifi olmayan ABD?nin verdiği destek. Zaten Amerikalılar seçim sonuçları belli olduktan sonra yeni hükümetin Müşerref?le çalışmasını umduklarını dile getirdiler.
Ancak buna mukabil Başkan Müşerref?in lehinde sayılmayacak faktörler de vardır. Örneğin Genel Kurmay Başkanlığını bırakmak zorunda kaldıktan sonra fiili otoritesinin azalması, seçimlerde muhalefetin kazandığı büyük güvenoyu ,öyle ki siyasi oyunda bir çok koz muhalefetin eline geçti.Zaten Navaz Şerif de ?Müşerref şunu anlamalıdır ki artık otoritesini kaybetmiştir,oyunun patronu artık o değildir? diyerek durumu özetliyordu.
İKTİDARIN ZİRVESİNDE ÇATIŞMA
Farklı gruplar barındırmasına ve kendi içinde fraksiyonlara bölünmüş olmasına rağmen muhalefetin seçimlerden ezici bir üstünlükle çıkmasından sonra kabinenin kurulması ve gelecekteki rejimin yapısı, Pakistan?da siyasi durumun önünde çok fazla da alternatif bırakmamıştır. Ancak problem şu ya da bu koalisyondan kaynaklanan gelişmelerle bizzat koalisyon tarafları arasında gelişecek olan ilişkinin yapısı ve koalisyon ortaklarıyla muhalefet arasındaki ilişkilerle ilgili olacaktır.
Bu olasılıkların başında halk partisinin Başkan Müşerref yanlısı Ulusal Birlik Partisiyle ya da İslam Birliği Partisi- Kaid-i Azam Kanadıyla koalisyon kurması gelmektedir.
Eğer böyle bir antlaşma gerçekleşirse bu kusursuz bir pragmatizm olacak, ülkenin son on yıldır maruz kaldığı sarsıntılardan kurtaracak yeni bir liderlik için muhalefete oy veren Pakistanlı seçmenin istediğinin tersi bir temelde gelişecek ve dış baskılarla Pakistan?ın çıkarları arasında çok daha güçlü bir denge unsuru olacak ayrıca geçen yıllar boyunca Pakistan siyasetinin yapısına daha uygun olacaktır.
Halk partisi liderliği son seçimlerin kendisine sağladığı gücün farkında. Ayrıca Başkanın eski gücünde olmadığın da farkında. Dolayısıyla Müşerref?in baskılarına kolay kolay boyun eğmeyecektir,tabii bu durumda Amerika?nın Müşerref?ten yana belirgin bir müdahelesi olmayacak,bunu Amerikan Büyükelçiliğinde geçici hükümetten bir bakan ile Benazir Butto?nun kocası Asıf Ali Zerdari arasında ortak bir hükümet kurmak için yapılan görüşmede görebiliriz.
ABD, Benazir Butto hayattayken Halk Partisiyle Başkan Müşerref arasında bir koalisyon oluşturmayı şiddetle istiyordu. Gerçi ölümünden sonra hala bunu istiyor.Çünkü Washington, müttefiklerinin çıkarlarına ters düşecek şekilde yeniden çatışmasını istemez. Ancak bu Amerikalıların tek bir alternatifmiş gibi Müşerref?i destekleyecekleri anlamına gelmez.
Bu koalisyon gerçekleşirse bu Müşerref?in başkanlıkta kalmaya devam edeceği anlamına gelir, bu durumda halk partisinden biri hükümeti kurmakla görevlendirilecek, mesela parti başkan yardımcısı Zerdari, İslamabad Barosu başkanı Chaudhry İcaz Ahmed ya da parti başkan yardımcısının sekreteri Mahdum Fehim gibi birisi.
Müşerref bu koalisyon sayesinde İslam Birliği içerisinde kendi yanlısı olan grubu diğer siyasi bir oluşumla değiştirmeyi ummaktadır. Belki aynı görevi ifa edemeyecektir ama Başkanın güvenli bir şekilde koltuğunda kalmasını sağlayacaktır. Müşerref bu durumda iktidarda kalması karşılığında otoritesinin zayıflamasına daha fazla katkıda bulunacak siyasi bir ortaklığı kabul edecek.
Pakistan?da siyasi liderliğinin yeniden şekillendirilmesini takip edecek yankılar, parti ile müşerref arasında bir kaynaşmanın gerçekleşmesi, özellikle müşerrefin emellerinin çoğalması, halk partisinde müşerrefin iktidardan uzaklaştırılmasından başka bir çözüm yolu görmeyen şahinlerin olduğu bir ortamda bu durum uzun süre mümkün görünmemektedir. Hükümetin yargıçlara karşı icraatlarına muhalefeti nedeniyle zorunlu ikamete tabi tutulan Barolar Birliği Başkanı Chaudhry?nin tutumu gibi.
Bu koalisyonun gerçekleşmesi halinde Navaz Şerif muhalefet saflarına katılacak. Bu aşamada Şerif Pakistan?ın akıllı hırslı muhalefetini temsil edebilecek, ABD Başkanı George Bush?un ?terörizm? diye adlandırdığı olay nedeniyle yapacağı baskılardan partisini koruyacaktır. Üstelik 2009 yılı başlarında Başkan Bush?un Beyaz Saray?dan ayrılması Amerika?nın terörizm denen hayalete yönelik stratejilerinde belirgin değişikliklerin olması bekleniyor.
Bazı gözlemcilere göre Pakistan?ın siyasi tarihinin bu aşamasında seçimleri her kim kazanırsa kazansın Amerika baskıları ona bu özelliği kaybettirecektir. Bazı İslamcı partilerin seçimleri boykot etmesi belki de en mantıklısıydı.
Ancak boykota katılanlar seçimlerin ve Müşerref?in meşruiyetini zayıflatmak için seçimlere katılmadıklarını unutmamak lazım. Amerikanın baskılarından kaçmak için değil.
MEDYUM DİYOR Kİ
Seçim sonrası Pakistan?ın siyasi durumu için ikinci ihtimal ise halk partisi liderliğinin Navaz Şerif ve İslam Birliği Partisinde ona bağlı kanatla koalisyon kurması, bu durumda başbakanlığın halk partisine bizzat Baro başkanı olan ve her iki partinin de kabul edebileceği Chaudhry İzaz Ahmed?e, Parlamento Başkanlığının İslam Birliği?ne verilmesi ve bakanlıkların ve yetkilerin dengeli bir şekilde iki parti arasında dağıtılmasıdır.
Bu ihtimalin Başkan Müşerref için çok büyük bir tehlike oluşturacağı kesindir. Nitekim muhaletin seçimleri kazandığının ortaya çıkmasından sonra Navaz Şerif, görevden alınan yargıçların tekrar görevlerine iade edileceği, Müşerref?in iktidardaki varlığının meşruiyetini iktidarının zirvesindeyken müşerref aleyhine kararlar veren yargıçlar nezdinde tartışmaya açacağı tehdidinde bulunmuştu.
Öte yandan olası bu koalisyon, İslami Birlik-Kaid-i Azam kanadını daha fazla zayıflatırken Navaz Şerif kanadını güçlendirecektir. Bu durum partide ya bölünmelere neden olacak ya da partinin iki kanadının yeniden kaynaşmasıyla sonuçlanacaktır.
Peki, ülkenin en güçlü ve en büyük kurumu olan ordu tüm bu olaylarda nerede duruyor?
Pakistan Televizyon Kanalı News Plus seçimler öncesinde sonuçların ne olacağını tahmin etmek için bir medyum ve bir siyasi analisti konuk etti. Medyum Müşerref?in iktidarda kalmaya devam edeceğini ama çok büyük zorluklarla karşılaşacağını, ama daha sonra ordunun duruma el koyacağını ve ülkenin içişlerini düzeltmek için sıkıyönetimin ilan edileceğini iddia ediyordu.
Ülkedeki siyasi boşluğun ve iktidar krizinin büyümesinin bu duruma neden olacağını bilmek için doğrusu bizim medyuma ihtiyacımız yok. Ancak mevcut konjöktür Pakistan Arenasında bulunan tüm siyasi oyuncuların silinmesi ve ülkenin bir on yıl daha geriye gitmesine neden olabilir.
*Mısırlı Yazar
Bu makale Mehmet S. Direk tarafından Timeturk için tercüme edilmiştir.