'Konsoloslukta görmeyeli her şey çok değişmiş. İki bin ikiden beri gitmediğim bir ülke. Bir medeniyet gelmiş. Kuyruklar kalkmış. Buyrun efendim !! asrına geçilmiş. Evraklar incelikle kontrol ediliyor, sonra hiç bekletilmeden bir kabine alınıyorsunuz.
Kabinde hoş güler yüzlü otuzlu yaşlarında bir Türk Kadını. Evrakları gözden geçirirken sizinle içten ve özel bir şey konuşmak istiyorum dedi.
-Hayırdır buyrun, sorun tabii.
-Neden böyle giyiniyorsunuz, bir erkeğin kölesi olmayı kabul ediyorsunuz. Erkeklerin keyfi için örtünüyorsunuz. Baskılara boyun eğmemelisiniz. Bu yaptığınız kölelikten başka nedir.
Afallıyorum tabii. Başörtüsü gizli gündemimi, mazoist yanımı, baskılardan aldığım keyfi hemen ele veriyor demek.
-Bakın o kadar basit değil, görevinizi yapın lütfen, gerçi zaman ve zemin uygun olsa size birşeyler izah etmek....
-Hayır bir şey söylemenize gerek yok, bu böyle, biliyorum ben, kölelikten başka nedir ki yaptığınız. Erkeklerin günaha girmemesi için kendinizi mahvediyorsunuz.
-Bir dakika ama..
Gülümseyerek ama içten içe bir sinirle konuşuyor, bana söz vermeye hiç niyeti yok.
-Aslında işbirliği yaparak erkekleri mahvedebiliriz bu acılara son verebiliriz cehennemde yanacaklar ama bunu beklememize gerek yok!
Sabah sabah bu enerji, işbirliği teklifi, coşku...inanamıyorum. Sabahımın üstüne çok titredim ya, sakınan göze çöp battı. Görevi başında yansız hizmet veren kızkardeşim. Dilim tutulmayacak gibi değil. Enerjisi ikna çabası dayanışması birlikte mücadele önermesi yaşayan Türk büyüklerinden Bülent Ersoy'un söyleyişiyle Fevkaladenin de Fevkinde.
(Anlatılan herşey birebir yaşanmıştır.)
Bu diyalog yazar Yıldız Ramazanoğlu ile Beyoğlu'ndaki Alman Konsolosluğunda görevli bir bayan arasında geçiyor.
Gazetem.net sitesinin konuk yazarı bölümünde yazar Yıldız Ramazanoğlu huzurlu bir gününü anlatıyordu 21 Şubat tarihli yazısında.
Okuyanlar yazısının sonunda aktardığı diyaloğa çok şaşırdılar.
Vize almak için gittiği konsolosluktaki bayan görevli 'içten ve özel bir şey' konuşmak ister Yıldız Hanımla.
Karşısındakinin başarılı bir Türk yazarı olduğunu bilseydi yine konuşur muydu, bilemiyoruz ama tesettürlü insanlara ne derece basit baktığını açık seçik bir dille ifade eden bir konuşma geçiyor aralarında.
'Sizler örtünerek erkeklere kölelik etmiş oluyorsunuz, böyle yapmayın!' diyor.
Elbette toplumumuzda tesettüre böyle bakan birileri az da olsa bulunabilirler. Fakat bunu kendilerine yakışan basın ve tv köşelerinde ifade etmeleri beklenirdi.
Konsoloslukları da bu işler için kullandıkları bilinmiyordu.
Kamuoyu Konsolosluğun bu duruma göz yummayacağını bekliyor.
Türk insanının ciddi bir oranını tutan tesettürlü insanlara bu gözle bakan memur özür dilemelidir.
Alman Konsolosluğu memuruna densizliğinin hesabını sormalıdır.
Alman Konsolosluğundan açıklama bekliyoruz
Bu sadece tesettürlülere yöneltilen bir haddini bilmezlik değil, Türkiye Yazarlar Birliği Hikaye Ödülünün sahibi, uluslar arası bir çok konferans ve etkinliğe katılmış, Doğu Konferansı üyesi başarılı bir yazara, değerli bir insan hakları aktivistine, bir aydına yapılmış bir saygısızlık aynı zamanda.
Her şeye rağmen yazarın konsolosluktaki bayana bir zarar gelmesini istemediği öğrenildi.
Yıldız Ramazanoğlu'nun söz konusu yazısı için:
http://www.gazetem.net/konukyazar.asp
Asım Gültekin
Timeturk