Amerikan yakın tarihinin en gizemli olaylarından olan eski Başkan John F. Kennedy suikastında ilginç bir gerçek daha ortaya çıkarıldı. Kennedy suikastı zanlısı Lee Harvey Oswald ile Oswald'ı suikasttan iki gün sonra sorguya götürülürken öldüren Jack Ruby'nin, suikasttan önce tanıştıklarını gösteren bazı belgeler bulundu.
Dallas Bölge Mahkemesinin arşivinde uzun yıllar sonra bulunan dokümanlar ve konuşma kayıtları, Kennedy suikastını yeniden ülke gündemine yerleştirdi. Dallas Bölge Savcısı Craig Watkins'in 'Başkanlık Günü' sebebiyle kamuoyuna açıkladığı belgeler, Ruby'nin kullandığı silahın da mahkeme arşivinde olduğu iddiası araştırılırken bulunmuş. Silahı arayan mahkeme görevlileri, arşivde bugüne kadar gizli kalmış onlarca kutu belgeye ulaştı.
Bu belgelerde, bugüne kadar sadece komplo teorisyenlerinin dile getirdiği Jack Ruby ile Oswald'ın tanıştığı ve aynı güce hizmet ettiği yönündeki iddiaları destekleyen bilgiler olması, Kennedy suikastı bilmecesini yeniden tartışmaya açtı. Belgelerden birinde, 22 Kasım 1963 yılında gerçekleşen suikasttan yaklaşık 1,5 ay önce 4 Ekim 1963 günü Oswald ve Ruby'nin bir gece kulübünde gerçekleştirdiği iddia edilen konuşmanın dökümü yer alıyor.
Oswald ve Ruby buradaki buluşmalarında, asıl hedefleri olan Adalet Bakanı Robert Kennedy'yi öldürmek zor olacağı için daha kolay hedef olduğunu belirtikleri Başkan Kennedy'yi öldürmeye karar veriyorlar. Belgelerin uzun yıllar boyunca bölge savcılarınca gizli tutulduklarını söyleyen bölge savcısı Watkins, özel arşivdeki belgelerin gizli tutulamayacak kadar önemli olduğuna karar vererek kamuoyuna açıkladığını söyledi.
Gece kulübündeki konuşma kayıtlarının gerekçe olup olmadığını bilmediklerini söyleyen savcı, 'Ancak, bu suikast ile ilgili soruları yeniden gündeme getirmeye hizmet edeceğini düşünüyorum' dedi.
Kennedy'yi 22 Kasım günü öldüren Lee Harvey Oswald, iki gün sonra 24 Kasım 1963 günü Jack Ruby tarafından öldürüldü. Tutuklanan Ruby, ölüm cezasına çarptırıldı. Temyize başvuran Ruby, yeniden yargılanma hakkı kazandı. Ancak yeniden yargılanma başlamadan cezaevinde kanserden öldü.
Kaynak: Zaman