Engin Özendes, ?Sessiz Direniş sergisi, sergilemenin yanında bilgilendirmeyi de amaçlayan fotoğraf sergilerimizin ilkidir. Her aşamada uyumlu çalışmaları ve içten yardımı nedeniyle Olga Sviblova ve Moskova Fotoğraf Evi Müzesi'nin tüm çalışanlarına teşekkür ederim? diye konuştu.
SVİBLOVA: ADETA KAÇIŞ ADASI
Akımın Rus fotoğrafında, daha sonra Stalin döneminde baskıcı ortamın devam etmesi nedeniyle 1940'lara kadar uzanan bir süreçte etkili olduğunu ifade eden Sviblova, sözlerine şöyle devam etti: ?Bu akım adeta bir kaçış adasıydı. Resimselliği Rus fotoğraf tarihinin yeniden yapılanması olarak tanımlayabiliriz. Resimsellik akımı, bir anlamda direnmenin estetiğidir. İşin özünde aslında protesto vardır. O dönemde Rusya'nın katı gerçekçiliğine bakıldığında, bu katı gerçekçiliğe kapalı gözlerin protestosudur. Devrim, tabii her şeyi yerle bir etmişti. Bir anlamda afete yol açmıştı. Bu akım, insanlar yiyecek bir lokma bulamazken, geleceğe dair umut arayışı içindeyken, fotoğraf sanatının yarattığı devrim olarak adlandırılabilir. ?
Sviblova, 1990'lı yıllarda SSCB'nin dağılmasıyla her şeyin yüzyıl başındaki gibi tekrar kökten değiştiği Rusya'da resimsellik akımının da yeniden önem kazandığını vurguladı.
?Sessiz Direniş - Rus Fotoğrafında Resimsellik? başlıklı sergide, Alexander Rodchenko, Sergei Lobovikov, Alexander Grinberg, Yuri Yeremin ve Aleksei Mazurin'in de aralarında bulunduğu 18 Rus fotoğrafçının 1898'den 1940'lara uzanan süreçteki üretimlerinden toplam 194 orijinal baskı yer alacak.
Tümü döneminin en seçkin yapıtları olan fotoğraflardan oluşan sergi, 25 Mayıs'a kadar izlenime açık kalacak.
Öte yandan, sergiye yönelik hazırlanan basın bültenindeki bilgilere göre, Rus resimsel fotoğrafının ustaları, Bolşevik Devrimi'nden sonra 1920'li yıllarda yönetimin zulüm ve baskısı altında kaldılar.
Kişisel varoluşlarını ve estetik deneyimlerini ifade etmeyi arzulayan resimsellik akımının temsilcileri, ?burjuva ideolojisinin destekçileri?, ?idealist - bireyciler? ve ?devrim öncesi yaşam tarzının savunucuları? olmakla, ?sınıf çatışması kuramı yerine burjuva değerlerini öne çıkarmakla? suçlandılar. 1935 yılı sonrasında bu alanda
çalışan fotoğrafçılara baskı uygulanmaya başlandı.
Alexander Grinberg, ?pornografi yayınlamak? gerekçesiyle Stalin'in kurduğu işçi kamplarından birine gönderildi. Vasili Ulitin, Moskova'yı terketmeye zorlandı.
Resimsellik akımı temsilcilerinin yaratıcı çalışmaları engellenirken, 1930'ların sonuna doğru yapıtlarını yurt dışında sergilemelerine de izin verilmedi.