MİT tırlarına ait olduğu belirtilen fotoğrafları ve buna ilişkin haberleri AA muhabirine değerlendiren Hafız, "Türkiye, terör örgütü DAEŞ ile işbirliği içindeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Asıl insanlık suçu, tırların durdurulması ve bunu suç olarak göstermektir. Bu Türkmenlere ölün demektedir" dedi.
Hafız, Türkmenleri, Türkiye'in Suriye'deki sağ kolu olarak nitelendirerek, "Türkmenler için yola çıkmış tırları durdurup daha sonra da olaya ilişkin fotoğrafların yayınlanmasındaki amaç, Türkiye'ye ihanettir, Türkiye'yi teröre destek veren ülke olarak göstermektir. Türkiye'nin Suriye'deki Türkmenleri koruması hakkıdır. Gönderilen yardımı durdurmak ve bunu DAEŞ ile ilişkilendirmek ise tamamen yanlıştır" diye konuştu.
Türkiye'nin durdurulan tırlara ait olduğu iddia edilen görüntüleri kullanarak, Türkmenler üzerinden tehdit edildiğini belirten Hafız, "İktidara geldiğimizde 'Suriyelileri göndereceğiz' diyen muhalefetin medya organları, Türkiye'nin sahip çıktığı Türkmenlerin dökülen kanlarına ortak olmuştur. Şimdi de bu tür haberlerle Türkiye tehdit edilmektedir" şeklinde konuştu.
- "Türkmenler kendilerini Türkiye'nin yardımları sayesinde koruyor"
Söz konusu tırların Suriye'deki Türkmen Dağı'na ulaşma hedefiyle yola çıktığının altını çizen Hafız, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye Türkmenleri, rejimin saldırılarına karşı kendilerini, Türkiye'nin yardımları sayesinde koruyabiliyor. Türkiye'nin yardımları olmasaydı otuz bin olan şehit sayımız şimdi belki bir milyona ulaşmıştı. Türkiye, Türkmenlere, her zaman gıda, ilaç ve insani yardım yolladı. Zaman zaman çeşitli yardımlar da yapıldı. Ancak hükümete yapılan darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle Türkmenlere mühimmat konusunda yardımlar gecikti. Bunun acısını Saray'da, Acısu'da Türkmen gençlerini şehit vererek ödedik. Bu haberler ile hükümeti itham edenler, Esed rejiminin döktüğü kana ortak olmuştur."
- "Türkiye Türkmenlere neden yardım etmesin?"
İran, Rusya ve Çin'in Esed rejimine her türlü silah ve asker desteği sağladığına işaret eden Hafız, Türkiye'nin de Suriye'deki soydaşlarını koruma hakkı olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
"Tüm dünya Rusya'nın Lazkiye ve Tartus limanlarına Esed rejimi için silah indirdiğini biliyor. İran ise kendi komutanlarını yolluyor. Afganistan, Pakistan, Irak ve Lübnan'dan topladığı militanlar, İran tarafından silahlandırılıyor. Bu haberleri yapanlar birkaç gün önce Türkmen Dağı'na saldıran rejim militanlarının tamamının İran tarafından silahlandırılmış Afganlar olduğunu bilmiyor mu? Orada köylerini savunan genç insanlar hayatlarını kaybetti. Şimdi, Türkiye neden Türkmenlere silah göndermesin, neden Türkmenlere yardım etmesin?"
- "Cumhuriyet Gazetesi beni aradı"
Söz konusu haberlerden önce Cumhuriyet Gazetesi'nden kendisinin aradığını kaydeden Hafız, "Ahmet Şık beni aradı. Bölgede yardım almadığını ifade eden Türkmen grupların olduğunu söyledi, onaylamamı bekledi ancak ben durumu izah ettim. Bölgeye giden yardımların düzenli ve büyük Türkmen gruplarına verildiğini söyledim. On ya da on beş kişi ile 'Ben Türkmen grubum' diyenlere yardım verilmemesinin bir birleştirme politikası olduğunu anlattım" diye konuştu.
