Niğde Üniversitesi (NÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılında etkili olan turba (ölü bitki tabakası) yangınının da etkisiyle neredeyse tamamen kuruma aşamasına gelen dünyanın sayılı kuş cennetlerinde Sultansazlığı'nın bu yıl suya doyduğunu söyledi.
Yaklaşık iki yıl süren turba yangını sırasında gölün bulunduğu alanda çamur dahi kalmadığını anlatan Karataş, uzun uğraşlar sonunda yangının söndürülmesi ve daha önce köylülerin tarlalarında kullandığı Zamantı tünelinden gelen suyun sazlığa verilmesiyle kuş cennetinin kurtarıldığını kaydetti.
Sazlıkta dönemsel olarak hem kuşlar hem de su seviyesine yönelik gözlemlerde bulunduklarını ifade eden Karataş, şöyle konuştu:
"Sultansazlığı 1995 yılından beri su açısından en iyi dönemini yaşıyor. Normalde sazlığın yıllık 30 milyon metreküp suya ihtiyacı var. Bu yılki su miktarı 100 milyon metreküpü geçti. Bunda Zamantı tüneli ve mevsimsel yağışların etkisi kadar taşkın endişesiyle Kovalı ve Hacıbeyli barajlarındaki su tahliyesi de etkili oldu. 1995 yılında şu anda müze olan idare binasının önüne kadar su ulaşıyordu. 20 yıl sonra ilk defa bu binanın giriş kapısının önüne kadar su geldiğini gördük. Böylelikle Sultansazlığı son 20 yılın en yüksek su seviyesine ulaşmış oldu."
- Kuşlar yeniden gelmeye başladı
Prof. Dr. Karataş, Sultansazlığı'nda su seviyesinin yükselmesiyle uzun zamandır sazlığa uğramayan kuş türlerinin yeniden görülmeye başlandığına dikkati çekti.
Yaklaşık 2 yıldır sürdürdükleri çalışmalar kapsamında sazlıkta 215 civarında kuş türü tespit ettiklerini dile getiren Karataş, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin birçok önemli kuş cennetinde artık rastlanmayan yaz ördeği, saz horozu gibi kuş türleri Sultansazlığı'nda görülmeye başlandı. Ayrıca, deniz kırlangıcı karasını ilk defa bu yıl Sultansazlığı'nda tespit ettik. Yine telli turna uzun yıllardan sonra tekrar Sultansazlığı'na gelmeye başladı. Bunların yanı sıra pelikan, flamingo, en nadir ördek türlerinden birisi olan dik kuyruk gibi kuş türleri de tekrar Sultansazlığı'na gelerek burada üremeye başladı."
Karataş, bölgenin yeniden kuşların uğrak yeri ve üreme alanı haline gelmesinin sevindirici olduğunu vurgulayarak, "Vaktiyle Sultansazlığı'nda 301 kuş türü olduğu söylenmiş ama bu hiçbir şekilde resmi belgelere girmemiş. Hem kendi yaptığım hem de diğer kuş gözlemcilerinin yaptığı tespitlere göre sazlıkta 250 civarında kuş türü biliniyor. Türlerin tam olarak belirlenip resmiyet kazandırılması için yeni baştan liste oluşturulmaya başlandı. Yaklaşık 2 yıldır devam eden çalışmalar kapsamında 215 civarında kuş türü tespit edildi" ifadelerini kullandı.
Bir dönem tamamen kuruma noktasına gelen gölde, doğal dengenin yeniden sağlanabilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu kaydeden Karataş, "Sultansazlığı gibi bir ortamda bitkiler çürüyecek, ondan beslenen mikroorganizmalar, tek hücreliler, mikroskobik canlılar çoğalacak ki onlarla beslenen canlılar besin döngüsünü tamamlayabilsin. Bunun için de zamana ihtiyaç var. Onun için Sultansazlığı'nın eski günlerine dönebilmesi için birkaç yıla ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
