Dolar

32,5340

Euro

34,9280

Altın

2.439,99

Bist

9.716,77

STK’lar Suriyeliler ile ilgili yalanlara karşı birleşti “Hepimiz Göçmeniz”

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve Hepimiz Göçmeniz Platformu kamuoyunda yer alan Suriyeliler hakkında doğru bilinen yanlışlar ile ilgili ünlü isimlerin de yer aldığı bir kamu spotu oluşturdu: Hepimiz Göçmeniz

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-11-26 18:38:43

STK’lar Suriyeliler ile ilgili yalanlara karşı birleşti “Hepimiz Göçmeniz”

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve Hepimiz Göçmeniz Platformu, Suriyeliler hakkında doğru bilinen yanlışlarla ilgili bir basın açıklaması düzenledi.

Toplantıda oyuncu ve şarkıcı Deniz Türkali, avukat Gülden Sönmez, oyuncu Bahan Gönce, oyuncu Tuğba Çelik, yazar Tuna Emren, Doç. Dr. Ferda Keskin, Doç. Dr. Polat Alpman, aktivist Yıldız Önen, gazeteci-yazar Osman Atalay, Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve avukat Abdullah Resul Demir'in Suriyeliler ile ilgili doğru bilinen yanlışları anlattığı kamu spotu kamuoyuyla paylaşıldı.

Hepimiz Göçmeniz Platformu ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneğinin organize ettiği, Suriye Dernekler Platformu, Mülteciler Derneği, Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Medipol Üniversitesi Akdeniz Araştırmaları Merkezi Göç Araştırmalarının imzacı olduğu basın toplantısında ortak açıklamayı okuyan Hepimiz Göçmeniz Platformu aktivisti Yıldız Önen, Türkiye'deki göçmenlere yönelik ayrımcılığın devam ettiğini, dillerini bilmedikleri bir ülkede, alışık olmadıkları bir kültürle karşılaşan insanların hedef gösterilmeye devam edildiğini söyledi.

Algı oluşturuluyor

Suriyelilerin bayramlardaki çatışmasızlık ortamını fırsat bilerek sınırın diğer tarafına geçip birkaç gün sonra geri gelmelerinin "tatile gidiyorlarmış" gibi yansıtılarak Türkiye'den geri gönderilmelerinin istendiğini ifade eden Önen, göçmenlerin yılbaşında Taksim'de birçok insan gibi eğlenmek istemelerinin de suç gibi gösterilmeye çalışıldığını savundu.

Yalanlar ne yazık ki sonuç veriyor

Suriyeliler hakkındaki yalanların sonuç vermeye başladığını, kayıtlı göçmenlerin bile "gönderilebiliriz korkusuyla evlerinden çıkamaz hale geldiğini" öne süren Önen, şu şekilde konuştu: "Kampanyamıza katılan tüm kurum ve bireyler olarak geri göndermelere Suriye'de kalıcı ateşkes ilan edilmeden ve göçmenler kendi rızalarıyla dönme kararı vermedikleri sürece karşıyız ve böyle bir gelişmeye izin verilmemelidir.

Rusya ve rejim güçleri sürekli sivil yerleşim yerlerini bombalamaya devam ederken bu insanları can güvenliğinin olmadığı bölgelere geri göndermek en bariz insan hakları ihlalidir.

Özellikle Suriyeli göçmenler bağlamında ayrımcılık ve ırkçılık, sosyal medyada ve başka mecralarda dolaşıma sokulan bir dizi gerçek dışı bilginin ön yargıları pekiştirmesinden besleniyor.

  • Suriyelilerin devletten maaş aldıkları, dükkân açan esnafın vergi vermediği, istedikleri üniversiteye sınavsız girdikleri, öğrenci olanların devletten burs aldıkları, hastanelerde sıra beklemedikleri, elektrik, su, doğal gaz faturası ödemedikleri, seçimlerde oy kullandıkları gibi birçok gerçek dışı iddia, yıllardır bıkmadan usanmadan tekrarlanıp duruyor.
Göçmenlerle ilgili faaliyet yürüten STK, dernek ve platformlar olarak bu yalanlarla mücadele etmek için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Hazırladığımız videolarla bu anlatılanların gerçek olmadığının altını çizmek istiyoruz."

Irkçılık körükleniyor

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir ise Türkiye'nin 'açık kapı politikası'nın çok insani olduğunu ve bundan rahatsız olan kimselerin, bu politikayı eleştirerek Suriyelilere karşı ırkçılığı körüklediğini ifade ederek, bu ırkçılığa karşı mücadele edeceklerini dile getirdi.

Vatanlarına dönmek istiyorlar

Güvenli bölgenin bu ay içinde 31 defa bombalandığına dikkat çeken Suriyeli Dernekler Platformu Başkanı Mehdi Davut, “Türkiye sınırına yakın yerler misket bombasıyla bombalandı. Kırka yakın ölü ve yaklaşık 50 yaralı var. Bahsedilen güvenli bölge oluşmadıkça insanların oraya dönmesi imkansız. Oluştuğu zaman da buradaki Suriyeliler hiçbir baskıya gerek duyulmadan vatanlarına geri dönecektir. Herkesin bildiği gibi buradaki Suriyelilerin yüzde 70'i daha Türkçe öğrenmedi. Çünkü ülkelerine dönme umutları var” dedi.

Problem küresel sistem

Problemin göçmenler değil, insanları göç etmeye, iltica etmeye zorlayan küresel sistemin ta kendisi olduğunu kaydeden Hepimiz Göçmeniz Platformu Üyesi Doç. Dr. Ferda Keskin, “Bugün göçün ve ilticanın nedeni daha iyi bir yaşam kurma değil, hayatta kalma mücadelesidir. Savaş, iklim değişikliği, açlık sınırının altında yaşam ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

Alanda çok yalnızız

Suriyeli mültecilere ilişkin doğru bilinen yanlışlar üzerine mücadele yürüttüklerinin altını çizen Mülteciler Derneği Genel Koordinatörü Halil İbrahim Akıncı, “Alanda çok yalnızız. Mülteci konusunda alanda bir dayanışma eksikliği yaşamaktayız. 9 yaşında bir çocuk intihar ettiğinde herkes duyarlı oluyor ancak tüm bunlar yaşanmadan önce kimsenin sesi çıkmıyor” şeklinde konuştu.

Göç hep var olacak

Medipol Üniversitesi Akdeniz Araştırmaları Merkezi Göç Araştırmaları Koordinatörü Kenan Şahin, “Hepimiz Göçmeniz kuru bir ifade değil. Birileri bu dünya bizim tapulu malımız sanıyor. Tapulu mal olunca da birilerine hisse verme, tapu verme gibi bir gaflet yaşıyorlar. Dünyada insanlar sadece kaygıları nedeniyle göç etmiyorlar. Umut için de göç edenler var. Göç tarih boyunca hep var olacak” ifadelerini kullandı.

Haber Ara