TikTok, ABD'de yıllardır süren yasak ve ulusal güvenlik tartışmalarının ardından, ülkede kullanıma devam etmesini sağlayacak kritik bir anlaşmaya imza attı.
Associated Press, Reuters, Axios ve diğer kaynaklara yansıyan bilgilere göre anlaşma 22 Ocak'ta tamamlanacak. Böylece TikTok'un ABD'de tamamen yasaklanmasının önüne geçilmiş olacak.
Anlaşmaya göre TikTok'un ABD operasyonları, “TikTok USDS Joint Venture LLC” adlı yeni bir yapı altında toplanacak. Bu yeni şirketin yüzde 45'i üç büyük yatırımcıya ait olacak: Oracle, Silver Lake ve Abu Dabi merkezli devlet yatırım fonu MGX.
Her üç şirketin de yaklaşık yüzde 15'er paya sahip olması planlanıyor.
Geri kalan hisselerin yaklaşık yüzde 30,1'i ByteDance'in mevcut yatırımcılarına, yüzde 19,9'u ise doğrudan TikTok'un çatı şirketi ByteDance'e ait olacak.
Yüzde 5'lik küçük bir payın kimlere ait olacağı ise henüz netlik kazanmadı; bu grupta Rupert Murdoch gibi isimlerin yer alabileceği öne sürülüyor. Yeni şirketin toplam değerlemesinin yaklaşık 14 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.
Yönetim ABD'li, para akışı Çinli
Yeni yapının yönetiminde yedi kişilik bir yönetim kurulu bulunacak. Bu üyelerin altısı Amerikan vatandaşı olacak; ByteDance ise yalnızca bir koltuğa sahip olacak. Ancak bu yapı, şirket üzerindeki Çin etkisinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
Anlaşmanın en dikkat çekici noktalarından biri şu: ABD operasyonları veri, algoritma ve içerik denetiminden sorumlu olurken, gelirlerin yönetimi ByteDance'te kalmaya devam edecek. Gelirin ne kadarının ABD merkezli ortaklığa aktarılacağı ise kamuoyuna açıklanmış değil.
Oracle merkezde: TikTok, fiilen İsrail'in kontrolüne mi geçiyor?
ABD'li yetkililerin yıllardır en büyük endişesi TikTok'un algoritması ve ABD'li kullanıcıların verilerinin Çin'e erişime açık olmasıydı. Yeni anlaşma bu kaygıları gidermeyi amaçlıyor.
ABD'li kullanıcıların verileri Oracle tarafından işletilen sunucularda saklanacak. Ayrıca içerik öneri algoritmasının, yalnızca ABD kullanıcı verileriyle yeniden eğitileceği ve “dış müdahaleye kapalı” olacağı belirtiliyor. İçerik moderasyonu da TikTok'un ABD birimi tarafından yürütülecek.
Ancak bu düzenleme ciddi eleştirilere de yol açtı. Eleştirmenler, Oracle'ın zaten Joe Biden yönetimi döneminde de TikTok'un veri güvenliği ve algoritma süreçlerinde rol aldığını, dolayısıyla bunun “yeni” bir güvenlik önlemi olmadığını hatırlatıyor. Bu nedenle anlaşmanın esasen teknik değil, siyasi ve ticari bir yeniden paylaşım olduğu savunuluyor.
Ayrıca, özellikle de İsrail hakkındaki siyasi anlatıların nasıl şekilleneceğine dair tartışmalar var. Zira Oracle CEO'su Safra Catz, İsrail yanlısı görüşleriyle tanınıyor. Kısa süre önce İsrail'i desteklemeyen çalışanların Oracle'da yeri olmadığını söylemişti.
Firmanın kurucusu Larry Ellison, İsrail'le uzun süredir siyasi ve mali bağlara sahip. Ayrıca Oracle, İsrail Savunma Kuvvetleri'ne (IDF) ekipman bağışlıyor ve Friends of the IDF gibi kampanyalara destek veriyor. İsrail bakanlıkları ve ordusuyla yapay zeka ve bulut teknolojileri içeren projelerde ortaklık yürütüyor. Şirket içinde Filistin yanlısı seslerin bastırıldığı da iddia ediliyor.
İngiltere merkezli New Arab gazetesine göre Oracle'ın Kudüs'te yeraltı veri merkezleri de dahil olmak üzere İsrail'de büyük yatırımları da mevcut.
Son dönemde platform, İsrail'in gelişigüzel bombardımanlarını, sivil kayıpları (özellikle çocukları) ve dünya genelindeki Gazze dayanışma yürüyüşlerini gösteren videolarla dolup taşıyordu. Bu, ilk kez Filistinli seslerin milyonlarca genç Amerikalıya gerçek zamanlı ulaşması anlamına geldi.
2023 sonbaharında, Kongre üyeleri TikTok'u doğrudan Gazze içerikleri nedeniyle hedef almaya başladı. Senatörler Josh Hawley ve Marco Rubio ile Temsilci Mike Gallagher, uygulamanın yasaklanmasını istedi; gerekçe ise “Filistin yanlısı” ve “İsrail karşıtı” içerikti.
Aralık 2023'te Wall Street Journal, Gazze videolarına yönelik öfkenin TikTok'u yasaklama girişiminin başlıca nedenlerinden biri olduğunu öne sürmüştü. Senatör Hawley açıkça “İsrail karşıtı içerik”i uygulamayı yasaklama gerekçesi olarak gösteriyordu.
Eylül 2024'te Washington'da dolaşan detaylı bir rapor, TikTok algoritmasının “İsrail'e karşı taraflı” olduğunu öne sürüyordu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yakın zamanda yaptığı bir açıklamada sosyal medyanın yeni bir "savaş aracı" olduğunu savunarak, TikTok'tan sonra sıranın X platformunda olduğunu ve şirketin sahibi Elon Musk ile de görüşeceklerini söylemişti.
Trump'ın yakın müttefikleri
Oracle'ın CEO'su Larry Ellison aynı zamanda Başkan Donald Trump'ın en yakın müttefiklerinden biri. Silver Lake'in de Michael Dell ve Jared Kushner gibi Trump'a yakın isimlerle güçlü bağları var. MGX ise ABD merkezli bile olmayan, Abu Dabi'ye ait bir devlet yatırım fonu.
Bu tablo, TikTok'un “Çin etkisinden arındırılması” iddiasını daha da tartışmalı hale getiriyor. Eleştirmenlere göre, platformun önemli bir kısmı Trump'a yakın milyarderlerin ve otoriter rejimlerle ilişkili fonların kontrolüne verilmiş durumda.
Anlaşmanın, Trump'ın 2020'de TikTok'u ABD'li şirketlere devretme girişimlerinin gecikmeli bir versiyonu olduğu da sıkça dile getiriliyor. Trump, başkanlığı döneminde TikTok'u yasaklamak istemiş; ancak 2020 seçimlerini kaybetmesi nedeniyle bu plan hayata geçirilememişti. 2024 seçim sürecinde ise Trump, TikTok'un genç seçmenler üzerindeki etkisini kabul etmiş ve platforma daha ılımlı yaklaşmıştı.
ABD Kongresi'nin geçen yıl çıkardığı 'Yabancı Rakipler Tarafından Kontrol Edilen Uygulamaların Engellenmesi Yasası', TikTok'un ABD'de kalabilmesi için satış ya da ayrışmayı zorunlu kılıyordu. Teknik olarak TikTok'un bu yılın büyük bölümünde ABD'de erişime kapatılması gerekiyordu.
Ancak Trump'ın imzaladığı bir dizi başkanlık kararnamesiyle bu yasak sürekli ertelenmişti.
Güvenlik mi, pay alma isteği mi?
Anlaşmaya yönelik en sert eleştirilerden biri, bu sürecin gerçekten gizlilik, propaganda ve ulusal güvenlik kaygılarıyla değil, ABD'nin küresel ölçekte başarılı bir Çin teknoloji ürününden pay alma isteğiyle yürütüldüğü yönünde.
Eleştirmenlere göre, eğer ABD'li siyasetçiler gerçekten kullanıcı gizliliğini önemseseydi tüm teknoloji şirketlerini kapsayan güçlü bir dijital gizlilik yasası çıkarılırdı, medya tekelleşmesiyle mücadele edilirdi, dijital medya okuryazarlığı ve bağımsız gazetecilik desteklenirdi.
Bunun yerine TikTok, hem Çin'le bağını koparamayan hem de ABD'de Trump'a yakın sermaye gruplarının kontrolüne giren bir yapıya dönüştü.
Kullanıcıları nasıl etkileyecek?
Kısa vadede TikTok kullanıcıları ve içerik üreticileri için herhangi bir değişiklik öngörülmüyor. Uygulama kesintisiz çalışmaya devam edecek, ABD'ye özel yeni bir TikTok uygulaması oluşturulmayacak. Veri taşınmasının ve algoritma değişikliklerinin ne zaman tamamlanacağı ise belirsiz.
Bugün itibarıyla TikTok'un ABD'de 170 milyondan fazla kullanıcısı var
Krizin kısa özeti: TikTok neden satışa zorlandı?
Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde geçirilen ve platformu yasaklamayı öngören tasarının gerekçesi ByteDance'in Çin Komünist Partisi'yle (ÇKP) olası bağları ve ABD'li yurttaşların verilerini toplaması ihtimaliydi. ABD'li yetkililer, bir süredir, şirketin bu verileri Çin'e verme ihtimali üzerinde duruyordu.
Ayrıca Kanada, Avustralya, İngiltere ve Fransa'daki parlamenterler de TikTok'un Çin hükümetine kullanıcı verilerini verdiği endişesiyle uygulamaya çeşitli kısıtlamalar uygulamıştı.
ABD'li yetkililer, hassas kullanıcı bilgilerine yabancı kuruluşlar (özellikle Çin hükümeti) tarafından erişilebileceğinden ve bu verilerin istismar edilebileceğinden endişelendiklerini söylüyordu. Ayrıca, Çin hükümetine istihbarat toplama amacıyla özel şirketlerden ve bireysel kullanıcılardan veri talep etme yetkisi veren Çin'in ulusal güvenlik yasaları da bir gerekçe olarak sunuluyordu. TikTok yetkilileri ise ABD'li kullanıcıların verilerini Çin hükümetiyle paylaşmadığını ve paylaşmayacağını savunuyordu.
Trump'ın ilk başkanlık döneminde TikTok çalışanlarının katıldığı 80'den fazla toplantıdan sızdırılan ses kayıtlarıyla yapılan haberler, TikTok tartışmasının fitilini ateşleyen unsur olmuştu.
Bu haberler, ByteDance'in Çin merkezli çalışanlarının kullanıcılarla ilgili kamuya açık olmayan verilere birden fazla kez eriştiğini ileri sürmüştü. Bu da halihazırda devam eden ABD-Çin ticaret ve teknoloji savaşında TikTok'un konumunu daha da kötüleştirmişti. O dönemde Trump, TikTok'u yasaklamakla tehdit eden ilk başkan olmuştu.
Daha sonra Biden yönetimi de ByteDance'in hisselerini ABD'li bir şirkete satmasını talep etmeye başlamış, Trump ise iktidara yeniden geldiğinde satış için ByteDance'e tanınan süreyi birçok kez uzatarak bir anlaşmaya varılacağı sözünü vermişti.
Yıllar süren siyasi ve hukuki krizin ardından TikTok'un satışı gerçekleşti.
euronewstürkçe
Yorum Yap