Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

'Sokaktaki sebzeleri toplayıp çocuklarıma yediriyorum'

Irak'da yaklaşık 1.5 milyon kişinin yaşadığı Musul kentinin sakinleri devam eden operasyonlar nedeniyle kıtlıkla boğuşuyor.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-13 17:34:14

'Sokaktaki sebzeleri toplayıp çocuklarıma yediriyorum'

Musullular, Haziran 2014'ten beri IŞİD'in kontrolü altında olan, 17 Ekim'den beri de kurtarma operasyonu düzenlenen  kentte, durumun daha da kötüleşmesinden endişe ettiklerini, şu anda dahi yemek  bulmakta zorlandıkları ve ticari faaliyetlerin neredeyse durduğunu belirtiyor.

Musul'un merkezindeki Es-Saa bölgesinde 5 çocuğuyla beraber yaşayan  Ümmü ABDullah, IŞİD'in eşini sigara kaçakçılığı yaparken yakaladığını ve  öldürdüğünü anlattı.

"SOKAKTAN SEBZE TOPLAYIP ÇOCUKLARIMA YEDİRİYORUM"

Çocuklarından en büyüğünün 9 yaşında olduğunu ifade eden Ümmü  Abdullah, Musul'da yaşadıkları duruma ilişkin şunları söyledi:

"Musul'u kurtarma operasyonun başlamasıyla beraber, kadınların kıyafet diktirmemesi nedeniyle mesleğim olan terziliği yapamaz oldum. Bundan dolayı  çocuklarıma yedirecek yemek bulamıyorum. Sokaklardan kullanılmaz hale gelen sebzeleri ayıklayarak çocuklarıma veriyorum."

Ümmü Abdullah, bir aydan uzun süredir çocuklarına ancak hurma ve arpa  ekmeğinden oluşan günde bir öğün verebildiğini kaydetti.

"HALKIN PARASI KALMADI"

IŞİD mensuplarının kendisini yakalamasından endişe ettiği için Ahmed  el-Attar takma adını kullanan Musul'un Es-Saraçhane bölgesindeki kuru gıda  satıcısı ve tatlı üreticisi, işlerin bu yılın ikinci yarısından itibaren  neredeyse tamamen durduğunu, halkın ihtiyaçlarını karşılayacak parasının kalmadığını söyledi.

Attar, "17 Ekim'de Musul'u kurtarma operasyonunun başlamasıyla beraber  ticari hareket diye bir şey kalmadı. Parası olan da 'belki gelecek bugünden daha  zor olacak' düşüncesiyle parasını gelecek günler için saklıyor." dedi.

Tatlı imalathanesindeki 15 işçiyi çıkararak kapıya kilit vurduğunu, kuru gıda sattığı dükkandan da 2 işçiyi çıkarmak zorunda kaldığını anlatan Attar, çoğu kişinin dükkana gelerek açlığını gidermek için az bir miktar yemeklik istediğini, kendisinin de insani nedenlerden dolayı kimsenin açlıktan ölmemesi için istenilen malzemeyi verdiğini belirtti.

IŞİD'in kontrolü altında bulunan bölgede yaşadığı için ismini açıklamayan Musullu aktivist, kentte insani durumun, su, gıda ve ilaca  ulaşılamaması nedeniyle tarif edilemez bir boyuta ulaştığını, kentin savaş  alanına döndüğünü ve sivillere karşı kayıtsız kalındığını söyledi.

Çoğu ailenin küçük çocuklarını sebze pazarının artıklarının atıldığı  yere gönderdiğini ve çocukların buradan getirdikleri sebzelerle evlerde yemek  piştiğini aktaran aktivist, "Şiddetli yoksulluk, yerel, bölgesel ve uluslararası  sivil toplum kuruluşlarının, federal hükümetin ve uluslararası toplumun, Yemen ve  Suriye'de olduğu gibi insani yardım kafilelerinin kente girerek kurtarılabilecek  insanları kurtarmak için harekete geçmemeleri nedeniyle açlık çok hızlı bir  şekilde yayıldı." diye konuştu.

Sosyoloji araştırmacısı Abdullatif Musab, "Fakirlik ve kıtlık  tehlikesinin bir sınırı yok. Bu durum bazılarının tahmin ettiği gibi kolaylıkla  kontrol altına alınamayabilir." ifadelerini kullandı.

"GÜÇLÜLERİN HAYATTA KALDIĞI BİR ORMAN GİBİ.."

Açlığın adam öldürme ve hırsızlık gibi suçları işlemek için en büyük  motivasyon olduğunu dile getiren Musab, "Musul'daki durum çok hassas. Bir  milyondan fazla insanın kuşatma altında olması, gıda ve suyun kesilmesi, sonu iyi  olmayacak bir insani kriz çıkacağının sinyalini veriyor. Musul güçlülerin hayatta  kaldığı bir orman gibi olabilir." şeklinde konuştu.

Musab, krizi kontrol altına almak için tarafların acilen yardım kafilelerinin kente girmesine izin vermesi, ABD öncülüğündeki koalisyonun  müdahale etmesi ve federal hükümetin 2 aylık veya 1 aylık maaşları ödemesi gerektiğini kaydetti.

Musul'un doğu, batı, kuzey ve güney cephelerinde kurtarılan insanların  durumu, hala IŞİD'in kontrolü altında bulunan bölgelerde yaşayanlardan daha iyi olmadığı belirtiliyor. Kurtarılan bölgelerde de su, gıda ve ilaç yoksunluğunun  olduğu, gönderilen yardımların ihtiyacın yüzde 20'sini karşıladığı, Ninova'daki  yerel yönetimin sivillere ilişkin planında, hem göç etmek zorunda kalanlar için  hem de yetkililer nezdinde başarısızlığını kanıtladığı ifade ediliyor.

Musulluların yaşadığı sorunların 2 yıldan uzun süredir devam ettiği, Irak güçleri ve IŞİD arasındaki mücadele nedeniyle gelecek dönemde artabileceği, bunun nedenlerinden birinin de krizi sonlandıracak siyasi uzlaşı bulunmaması ile  bölgesel ve uluslararası siyasi değişkenler olduğu kaydediliyor.

Irak Planlama Bakanlığı yayımladığı son raporunda ülke genelinde  fakirliğin yüzde 30'a ulaştığı, Ninova çevresinde ise 3.8 milyondan fazla kişinin  göç etmesi nedeniyle bu rakamın yüzde 41'in üstüne çıktığını açıklamıştı. 

Haber Ara