İstanbul'da basın toplantısı düzenleyen Abde, SMDK'nın Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan aldığı güvenceler bulunduğunu, bunun yanısıra Rusya-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinden de Suriye halkının istifade edebileceğini belirtti.
Abde, bu güvencelere ilişkin, "Türkiye'nin Suriye rejimine yönelik siyasetinde herhangi bir değişim yok. Türkiye'nin Suriye devrimine desteği de değişmeyecek. Bu politikanın temelleri hala ayakta." dedi.
Suriye halkının dostlarının "ilişkilerinde özgür olduğunu ancak Suriye halkına yönelik siyasetlerine bağlı kalmalarını temenni ettiklerini" dile getiren Abde, "Bu devrim 5 yıldan bu yana devam ediyor. Sadece bu durum bile başlı başına bir mucizedir. Dolayısıyla Suriye halkı tüm komplolara rağmen özgürlükle ilgili taleplerinde ısrarcıdır." ifadelerini kullandı.
Abde, Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesi meselesine ilişkin, "Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesi konusunda bir şeyler söylemek için henüz erken. Türkiye'de vatandaşlık için kanunlar var ve sadece Suriyelilere uygulanmıyor, Türkiye'de bulunan herkesi kapsıyor. Vatandaşlık verilmesi meselesi, Türkiye'deki yargı organıyla ilgili bir durum. Bizi ise herkesin bu kanundan adil bir şekilde yararlanması ilgilendiriyor" diye konuştu.
Arap Birliği, yeni dönem başkanlığından Suriye halkının yanında durmasını, İran ve Rusya'nın Suriye topraklarını işgalini, egemenliğini ihlalini, insanlarını öldürmeye katılmasını kınamasını talep eden Abde, birlikten ayrıca tüm yabancı güçlerin ve terör örgütlerinin ülkeden çıkması yönünde çağrı yapmasını da istedi.
Abde şöyle konuştu:
"Özgür Suriye Ordusu veya diğer savaşçı gruplara etkili silahları yasaklamanın veya kısıtlamaya gitmenin özellikle de Suriyeliler her gün hava saldırıları ve varil bombaları altında ölürken, uçaksavar konusunda bunun yapılmasının bir bahanesi olamaz. ABD yönetiminin de Suriyeli kadın ve çocukları vahşi saldırılardan koruyacak güvenli bölgeye karşı çıkmasının bir gerekçesi yok."
SMDK Başkanı Abde, Esed yönetiminin okul, hastane, hizmet binası bırakmadığını ve terör örgütü DAEŞ'e saldırmadığını vurgulayarak, Suriye'yi harap eden Hizbullah, Devrim Muhafızları, Ebu Fadl, Zeynebiyyun ve Fatimiyyun gibi gruplara dokunulmamasını eleştirdi.
Halep'teki silahlı muhalefetin temsilcisi Usame Telcu ise şunları söyledi:
"Bir yıldan uzun süredir Halep kuşatma tehdidi altında. Yaklaşık 100 bini çocuk, 100 bini kadın 300 bin nüfuslu Halep halkı bunun farkında. Herkes kızların ve erkeklerin enkaz altından nasıl çıkarıldıklarını birçok kez seyretmiştir. Onların beden dili, 'İstediğini yap ey Beşşar, burada evlerimizde direnerek kalacağız. Ne yaparsan yap evlerimizden ayrılmayacağız' diyor."
Telcu, ateşkes ilan edildiğinden beri Esed rejiminin saldırıları nedeniyle bin kişinin öldüğünü ve rejimin bu sürede 15 defa misket bombası ve fosfor bombası kullandığını dile getirdi.
Tüm bu ihlallere rağmen Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonunun kusurları olduğunu, terör örgütleri PKK ve PYD'ye uluslararası destek verildiğini belirten Telcu, Suriye halkının dostlarından gerçek dost olmalarını istedi.
Telcu, Suriye halkının kesinlikle Esed'in yaptıklarına şaşırmadığını ancak Suriye halkının dostlarının sessizliği karşısında şaşkın olduklarını kaydetti.
