Pakistan Dışişleri Bakanlığından "Dünya İnsani Yardım Günü" dolayısıyla bildiri yayımlandı.
Bildiride, "Bu vesileyle bir kez daha küresel insani kardeşliği, Hindistan'ın yasa dışı olarak işgal ettiği Cammu Keşmir'de, bir yıldır süren acımasız askeri kuşatmanın kaldırılması ve ciddi sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan Keşmir halkına sınırsız erişim, yardım sağlanması çağrısı da dahil kötüleşen insani durumu iyileştirmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çağırıyoruz." ifadesi kullanıldı.
Ayrıca "ihtilaf çıkmasını önleyerek ve uzun süredir devam eden anlaşmazlıklarla ihtilafları barışçıl yollarla çözerek uluslararası insani hukuku koruma zorunluluğu rehberliğinde, insani acil durumlara çözüm bulmak için stratejik bir yaklaşım geliştirme ihtiyacının yinelendiği" vurgulandı.
- Yük ve sorumluluk paylaşımı ilkelerinin desteklenmesi
İslamabad, küresel toplumu sırasıyla milyonlarca Suriyeli ve Afgan mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye ve Pakistan'a atıfta bulunulan bildiride, büyük mülteci kitlelerine ev sahipliği yapan ülkelerde sürdürülebilir insani müdahaleleri desteklemek için "yük ve sorumluluk paylaşımı ilkelerini desteklemeye" çağırdı.
Başta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olmak üzere Afgan mültecilerin bakımında yardımlarından dolayı (Pakistan'ın) ortaklarına teşekkür edilen bildiride, "Pakistan ve halkı, 40 yıldan fazla süredir 3 milyondan fazla Afgan'ı ağırlarken örnek cömertlik, şefkat ve misafirperverlik göstermiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildiride, "Uzun süreli mülteci durumları milyonlarca hayatı etkilemeye devam ediyor ve uluslararası toplum tarafından her yönüyle desteklenmelidir." ifadesi kullanıldı.
Son olarak 15 Ağustos'ta Hindistan'ın Britanya İmparatorluğu'ndan ayrılmasının 73. yılında Cammu Keşmir'de internet erişimi kesilmiş, bölge genelinde "sokağa çıkma" yasağı ilan edilmişti.
Hindistan, 5 Ağustos 2019'da kabul ettiği anayasa değişikliğiyle Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmış, eyalet yönetimini lağvederek bölgeyi merkeze bağlı iki ayrı Birlik Toprağı'na ayırmıştı. Kararın ardından Hint güvenlik güçleri ise Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
