ADEM EYÜPOĞLU
Japon devi Mazda, Tokyo Otomobil Fuarı'nda adeta otomobil tasarımına ders veren bir konsepti tanıttı: Vision X-Coupe. Dört kapılı olmasına rağmen "Coupe" adını taşıyan bu fütüristik şaheser, markanın DNA'sındaki döner motoru, plug-in hibrit teknolojisiyle birleştirerek 503 beygir gücüne ulaşıyor. Peki, bir zamanlar Türkiye yollarında fırtına estiren ancak son yıllarda kabuğuna çekilen Mazda, bu iddialı modelle geri dönebilir mi? Cevap haberimizde.
DÖNER MOTOR CANLANIYOR
Mazda, Vision X-Coupe konseptiyle sadece bir otomobil değil, bir tasarım manifestosu ortaya koydu. Uzun, heykelsi kaputu, iddialı arka tavan çizgisi ve pürüzsüz gövdesiyle nefes kesen bu araç, dört kapılı bir sedan olmasına rağmen 'Coupe' ismini fazlasıyla hak ediyor. Ancak asıl bomba, kaputun altında saklı: turboşarjlı çift rotorlu döner motor, güçlü bir elektrik motoru ve batarya paketiyle birleşerek tam 503 beygir gücü üretiyor.
Bu, Mazda'nın efsanevi döner motor geleneğini, geleceğin çevreci teknolojisi olan plug-in hibrit (PHEV) formatında yeniden canlandırdığı anlamına geliyor. Üstelik Mazda, bu PHEV bataryası ile 100 mil (yaklaşık 160 km) saf elektrik menzili vaat ederek, günlük şehir içi kullanımda sıfır emisyona imkan tanıyor.
SADECE GÜÇ ÜRETMİYOR, ÇEVRE BİLİNCİNE DE SAHİP
Vision X-Coupe, karbon nötr mikroalglerden elde edilen özel bir yakıtla çalışacak şekilde tasarlanmış. Ayrıca egzozdan çıkan CO₂'yi bile yakalayabilen yeni bir mobil karbon yakalama sistemi de üzerinde bulunuyor. Mazda, gelecekteki otomobillerinde "İnsan Vücudu Algılama Modeli" ile sürücüsüyle duygusal bağ kurmayı hedeflediğini belirtiyor.
BİR ZAMANLAR TÜRKİYE'DE EFSANEYDİ
Mazda'nın bu fütüristik vizyonu, Türk otomobil pazarındaki konumu düşünüldüğünde ayrı bir önem taşıyor. 1990'lı yıllarda özellikle 323, 626 ve sonraki dönemde Mazda3 modelleriyle Türkiye'de geniş bir hayran kitlesine ulaşan marka, dayanıklılığı ve Japon kalitesiyle nam salmıştı. Ancak değişen pazar koşulları ve rekabet nedeniyle son yıllarda Türkiye pazarındaki satış rakamları düşüş eğilimine girdi ve daha dar bir kitleye hitap eder oldu. Türk tüketicisi, özellikle SUV gövde tipine olan yoğun ilgisi ve yakıt verimliliğine verdiği önemle biliniyor.
Pazar İlgisi: Vision X-Coupe, şık bir sedan-coupe karışımı olsa da, Türk alıcısının SUV'a olan eğilimi göz önüne alındığında, bu modelin yüksek satış rakamlarına ulaşması zor olabilir.
Vergi Avantajı: Plug-in Hibrit (PHEV) olması, Türkiye'deki vergilendirme sisteminde potansiyel olarak ciddi bir vergi avantajı sağlayabilir. Ancak 503 beygir gibi yüksek bir güç çıkışı, motor hacminden bağımsız olarak ÖTV hesaplamasında yüksek kalmasına neden olabilir.
Marka İmajı: Bu konsept, Mazda'nın Türkiye'deki "sessiz ama kaliteli" imajını, "yenilikçi ve performanslı" bir yöne taşıyarak markaya olan ilgiyi tekrar canlandırma potansiyeline sahiptir.
Sonuç olarak, Vision X-Coupe, eğer üretime geçer ve makul bir fiyat etiketiyle gelirse, Türkiye'de niş ama tutkulu bir kitleye hitap edebilir. Ancak Mazda'nın Türkiye'deki eski ihtişamına kavuşması için bu tip iddialı ve teknolojik modellerin yanı sıra, daha uygun fiyatlı ve popüler gövde tiplerine (C-SUV) ağırlık vermesi gerekiyor.