Myanmar'da, Arakan Müslümanlarına yönelik Budist çeteler ve ordu eliyle yürütülen katliamlar ve göçe zorlama politikası devam ediyor. Arakan Müslümanlarına (Rohingya) yönelik katliamlar ve ardından görülen zorunlu göç, 1995 yılında Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı ve buradaki insanların "ölüm yolu" olarak adlandırılan orman yolundan kaçışını hatırlattı.
GÖRÜNTÜLER SREBRENİTSA'YI AKILLARA GETİRDİ
Arakanlı Müslümanların Budist milliyetçilerin saldırılarından kaçarken çekilen fotoğrafları, 1995 yılında Srebrenitsa'nın Ratko Mladic komutasındaki Sırp güçler tarafından ele geçirilmesinin ardından buradaki insanların orman yolunda çekilen fotoğraf ve görüntülerini akıllara getirdi.
Bosna'da 1992-1995 yıllarında yaşanan savaş başladığında 18 yaşında olan Muhamed Omerovic, o dönemde toprağını ve halkını korumak adına orduya katıldığını belirterek, soykırımın yaşandığı 1995 yılının temmuz ayında Srebrenitsa'da olduğunu söyledi.
"ESİR ALINDIK AÇ BIRAKILDIK"
Şehrin düşmesinin ardından "ölüm yolu" olarak nitelendirilen orman yolunda bir hafta yürüdüğünü anlatan Omerovic, "Yol, ölüm ve tuzaklarla doluydu. Esir alındık, aç bırakıldık, zehirlendik ama bir şekilde hayatta kaldık. Allah, kurtuluş denilen ama kurtuluşu olmayan bu yoldan sağ çıkmamızı sağladı." dedi.
Ölüm yolunun canlı tanıklarından Omerovic, o dönemde ruhunda ve bedeninde hissettiği acının bir benzerini bugün de Arakan Müslümanlarının yaşadığını vurguladı.
Omerovic, Myanmar'da yaşananların Srebrenitsa'dakilerden çok daha zalimce olduğuna işaret ederek, "Fotoğraflara bakıyorum, çocuklar öldürülüyor, insanlara türlü işkenceler uygulanıyor." diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
Omerovic, Myanmar'da Müslümanların katledilmesine seyirci kalındığına dikkati çekerek, Arakan Müslümanlarına yapılanların insanlık adına utanç verici olduğunu kaydetti.
Arakan Müslümanlarına zulmün durdurulması çağrısında bulunan Omerovic, şöyle devam etti:
"Öldürülen çocukların yerine kendi evladınızı koyun ve ona göre hareket edin. O çocuklar da Allah'ın bir kulu ve yaşama hakları var. İnsan ölümlerini durduralım. Srebrenitsa'da olduğu gibi dünya yine susuyor. Bu noktada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dünya barışı için yaptıkları ve gösterdiği tutum için teşekkür ediyorum. Her zaman onun yanındayım."
Omerovic, Arakan Müslümanlarına yapılan katliama seyirci kalan Avrupa ve ABD'nin tavrını "inanılmaz" şeklinde nitelendirerek, dünyanın iyi ile kötüyü ayıramayarak gitgide kontrolü kaybettiğini ifade etti.
Arakan Müslümanlarının güvenebileceği bir devletleri olmadığına işaret eden Omerovic, "Bizim en azından bir umudumuz, tünelin sonunda görünen bir ışığımız ve ordumuzla korunan bir toprak bütünlüğümüz vardı. Arakan Müslümanları için durum aynı değil. Onlar Bangladeş'e ulaşmaya çalışıyor. Bu insanların gidebilecekleri ve güvenebilecekleri bir toprakları, devletleri yok." dedi.
ARAKANLILARA YARDIM ÇAĞRISI
Savaş başladığında 17 yaşında olan İdriz Smajic de ülkesini korumak için orduya katıldığını aktararak, "Sırp güçleri Boşnakları yok etmek istedi. Srebrenitsa'da son derece garip şeyler yaşandı. BM'nin koruması altındaki bölgede siviller öldürüldü." dedi.
Srebrenitsa'nın savunmasında yaralanan ve bacağını kaybeden Smajic, "Arakan Müslümanlarının bugün yaşadıklarının benzeri, 22 yıl önce Srebrenitsa'da yaşandı. İnsanlar sırtlarında eşyalarıyla kaçmaya çalıştı, öldürüldü, Sırplara esir düştü." ifadelerini kullandı.
Smajic, Arakan Müslümanlarının Srebrenitsa'da yaşananlardan daha büyük zulümlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, onlarla dayanışma içerisinde olduğunu ve acılarını paylaştığını kaydetti.
"LİDERLER ÖLÜMLERE KAYITSIZ KALIYOR"
Dünya liderlerinin birçoğunun masum çocukların ölümüne kayıtsız kalmalarına inanamadığını söyleyen Smajic, "Bir dakikalığına bile olsa kendilerini onların yerine nasıl koyamıyorlar? Onlar böyle bir durumda nasıl hayatta kalırdı?" şeklinde konuştu.
Bir saniyeliğine bile olsa insanlardaki bilinci uyandırmak için elinden gelen yardımı yapmaya hazır olduğunu belirten Smajic, hiç kimseye zararı olmayan, sadece belli bir toprak parçasında yaşadıkları için suçsuz yere öldürülen Arakan Müslümanları için din, dil ve ırk farketmeksizin herkesin yardım etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Smajic, Arakan Müslümanlarının gidecek bir yeri de olmadığına dikkati çekerek, "O insanlar nereye gitsin? Kimden yardım istesin? Bizim savaş döneminde bir ordumuz vardı ancak Arakan Müslümanlarının bu şansları da yok. Onları koruyabilecek, haklarını savunabilecek kimseleri yok." dedi.
