Dolar

42,5291

Euro

49,5628

Altın

5.744,63

Bist

11.007,37

Postunuza kurt mu kaçtı?

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-08 16:26:53

Postunuza kurt mu kaçtı?
İslam dünyasındaki parçalanmalar ve dağılma süreçleri sömürge devletlerinin operasyonları ile vuku bulmuştur. Her İslam devletinde sömürü güçler; siyasi, iktisadi, idari kısacası hayati açıdan bütün kolları kendilerine bağımlı hale getirdiler. Sömürü yapmış oldukları İslam devletlerinde fiili olarak bulunmasalar bile etkinlikleri ve sömürülerini devam ettirmekteler.
Sömürü plânlarını ise; Müslümanların birliğini, dirliğini, dinini bozabilmek adına bütün bildikleri ve etki sağlayabildikleri zeminlerde, şer zihniyetleri ile önce dağıtmak sonrasında ise kontrol altında tutmak için yapıyorlar. İslam devletlerinin kalbinde, özellikle azınlıkların ya da azınlık teşkil edebilecek, grupların aracılığı ile de problemlerin her daim devam etmesi noktasında titiz davranıyorlar. Bütün problemler, Müslümanları ya yollarından saptırmaya ya da derin yaralar açan sonuçlara sebebiyet verir durumda. Müslüman halkın kimlikli bir şekilde, şahsiyeti oturmuş, kendi kararlarını verebilen, yatırımlar, öğretiler, yenilikler üretebilen güçlü millet haline gelmesini, oluşturmuş oldukları kolları aracılığı ile engelleyip yok olmasının zeminini hazırlarlar.
Uzaktan hakem rolünde, bütün yaşanan problemlerin Müslümanların kendilerinden kaynaklandığını kabul ettirerek, çözüm yolları önerirler. Sanki yardımcı olmak ister gibi, dost postuna bürünerek bizden gibi davranırlar. Kurt postuna bürünmüş bu dostların türlü türlü kemirgen yüzleri vardır… İdari, siyasi ve sosyal farklılıklar oluşturup, toplumu ya da milleti bölmek adına, zengin-fakir, kültürlü-cahil, güçlü-zayıf algısı ile oluşan zaaflar neticesinde kendilerine boyun eğdirirler. Kalbinin sesini dahi duymasına mani olabilecek oyunlarla, Müslümanı benliğinden uzaklaştırırlar. Maalesef bahsetmiş olduğumuz bu fotoğraf, ülkemiz için de geçerli bir vakıadır. Lakin bizde dikkat çekmek istediğim mesele ise çok daha vahimdir.
Kurt postuna kaçmış, sömürülmekten beslenen, menfaati olduğu için sömürenlerin savunuculuğuna soyunmuş zihniyetin varlığından bahsediyorum. Bilinçli ve hassasiyet sahibi kişiler vesilesi ile kendi kimliğimizi, şahsiyetimizi kazanma çabaları yeniden Müslümanları heyecanlandırmış durumda. Heyecanımıza taş koymak isteyen ve çabalara engel olmaya çalışan, postun ardını görmek istemeyenler var. Sadece ucundan gösterilen rahatlık fotoğrafından dolayı, kendi kimliğini unutanlara yapılan hatırlatmalar, nefislerine, zihinlerine ağır geliyor. Evet, esaretten özgürlüğe olan yolculuk meşakkatli. Nizam ve düzenin yenilenmesi için ürkek duruşun karşısında cesaret ve gayret gerekiyor.
Anis Nin der ki; “Hayat insanın cesaretine göre büyür veya küçülür” Bunun içindir ki gönüllerinde zerre miktarı ürperme olmuyor. Nasıl olsa! Sömürü zihniyetinin aktörleri, hakem rolünde, yok olmaya yüz tutmuş olsalar bile yanlarında yer alacaklardır… Bu zihniyetin karşısında, fikrî, ilmî, zikrî çalışmalar yapan gruplar ise birbirleri ile yaptıkları üstünlük savaşından dolayı birlik sağlayamıyorlar. “Sömürge güçleninceye kadar, belli bir neden ya da sakınılacak bir durum olmadıkça, sömürgelilere özgürce gibi görünen yerler tanınmalı” diyen Francis Bacon, şer zihniyet zekâsı ile sözünde işaret ettiği gibi, içimizde kendini özgür zannedenler var ve memnuniyet içerisindeler. Kurulu düzenlerinden ve tembellikleri yüzünden kimlikli duruşa geçmek işlerine gelmiyor.
Malcolm X; “Eğer bir şeyi istiyorsan, biraz gürültü yapsan iyi olur” sözü ile nasıl bir tavır sergilememiz gerektiğini özetliyor bu zihniyete karşı. Celladına âşık olan idam mahkûmu gibi kendisini sömürenlere alışmış ve kabullenmiş, hatta savunur durumda olanların da bu meşakkatli yolculuğu göze almaları gerekiyor. Kurt postuna sığınmış, atalete yenik düşmüş olanların da istekli olmasını sağlamak adına gürültü çıkararak, doğruları haykıranların yanında yer almasına yardımcı olmamız gerekiyor vesselam...

twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara