Kazada hayatını kaybeden kadınlar gibi aile bütçesine katkıda bulunmak amacıyla asma yaprağı toplamaya giden 50 yaşındaki Seher Can, kazanın yaşandığı sabahı ve sonrasını gözyaşları içinde anlattı.
Gün ışımadan hazırlık yapıp kendilerini almaya gelen araçlara binmek için yola çıktıklarını anlatan Seher Can (50), ilk gelen araca binmek istediğini ancak kendisine "bu arabada yer yok" denilince diğer aracı beklediğini söyledi.
Can, her gün aynı araçla tarlaya gittiğini belirterek, şunları söyledi:
"Onlar bana sabah sen bizim arabayla gelme deyince ben de 'tamam' diyerek onlarla gitmedim. Diğer arabaya bindim. Kader işte. Her şey Allah'ın takdiri. Allah kimseye böyle acı yaşatmasın. Çok zor bir durum."
- "Kardeş gibiydik"
Toprağa verdiği arkadaşları ile kardeş gibi olduklarını aktaran Can, kaza yapan süt tankerini yolda gördüklerini, işe başlamalarından hemen sonra telefon geldiğini ve diğer aracın kaza yaptığını öğrendiklerini anlattı.
Tarlada çalışan herkesin telefonlarla diğer araçta bulunan yakınlarını arayarak ulaşmaya çalıştığını ifade eden Can, daha sonra kaza yerine doğru gittiklerini ve kaza yapan aracın kendi arkadaşlarının bindiği kamyonet olduğunu gördüklerini anlattı.
Arkadaşlarının gözlerinin önünden gitmediğini ifade eden Can, şöyle konuştu:
"Demek ki bizi geçtikten sonra onlara çarpmış. Allah kimseye böyle acı yaşatmasın. Hemen dibimizde olan bir şey. Burada hepimiz komşuyuz. Az önce bir koca, karısının mezarına sarılıyordu. Çok üzücü bir durum. Benim gitmemi engelleyen de Allah. Her şey kader. Arabada yer olsaydı kesin gidecektim. Bir an dedim ki 'üzüm topladığımız çuvalı alayım onlarla gideyim', sonra da dedim ki 'Aman zorla mı gideceksin?' Bana gelme diyen ve kazada ölen adam da beni çok severdi. Belki de gerçekten araba dolu olduğu için benim gelmemi istemedi."
