Türk edebiyatı klasikleri bugün de okurların büyük ilgisini çekiyor. En çok okunanlar arasında klasiklerin önemli bir ağırlığı var. Kitapseverlerin kütüphanelerini süsleyen klasikler konu, karakter ve tarzıyla yazıldıkları tarihe damga vururken bugünün modern dönemine de bir nevi ışık tutar nitelikte.
Renkli konularıyla Türk edebiyatı ilklere de imza attı.
İşte bunlardan en önemlileri:
Türk edebiyatındaki ilkler:
İlk realist roman : Recaizade Mahmut Ekrem / Araba Sevdası
İlk edebî roman: Namık Kemal / İntibah
İlk tarihi roman : Namık Kemal / Cezmi , A. Mithat / Yeniçeri
İlk hikaye kitabı : A.Mithat Efendi / Letaif-i Rivayet
İlk fıkra yazarı : Ahmet Rasim
İlk yerli roman : Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Batılı tekniğe uygun ilk roman : Halit Ziya Uşaklıgil/Aşk-ı Memnu
İlk çeviri roman : Yusuf Kamil Paşa/ Fenelon'dan Telemak /1859
İlk köy romanı : Nabizade Nazım / Karabibik
İlk psikolojik roman: Mehmet Rauf / Eylül
İlk Türkçe yazılan ilk kitap : Yusuf Has Hacip / Kutadgu Bilig
Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçi : Fuat Köprülü
Türkçenin ilk dil bilgisi kitabı : Süleyman Paşa / Sarf-ı Türki
Batılı anlamda ilk eleştiriyi yazan : Namık Kemal
İlk kadın romancı : Fatma Aliye Hanım
Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan : Şinasi
Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman:H.E.Adıvar/Ateşten Gömlek
Hikayede gerçek anlamda ilk kez Anadoluyu işleyen : Refik Halit Karay
En başarılı psikolojik roman yazar: Peyami Safa / 9.Hariciye Koğuşu
Romanları, öyküleri, uzun hikayeleriyle Türk edebiyatı, birbirinden değerli yazarlar sayesinde dünya literatüründe kendine önemli bir yer edinmiş durumda. Binlerce eser, yüzlerce dile çevrilerek dünya okurlarıyla buluşuyor.
Okunması gereken, tavsiye edebileceğimiz Türk klasiklerinden bazıları:
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa'nın en ünlü romanı olan 1930 basım tarihli Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nun ana karakteri, dizindeki kemik veremi hastalığı ile hayatını idame ettiren ve tedavi ettirmenin yollarını arayan 15 yaşındaki bir çocuk. Kitapta karakterin ismi Hasta Çocuk diye geçer ve çocukluktan gençliğe uzanan hikâyesinde, yaşadığı kalp kıpırtısı ve kırgınlığına da yer verilir. Peyami Safa'nın kendi çocukluğundan izler taşıması nedeniyle otobiyografik roman özelliği taşımaktadır.
Mai ve Siyah
1837 yılında Osmanlıca olarak basılan Mai ve Siyah, Cumhuriyet'ten sonra Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yeni harflerle tekrar kaleme alındı. Romanın ana kahramanı şair Ahmet Celil'dir. Konunun özünü ise hem yaşadığı tek taraflı aşkta hem de edebiyat ve basın dünyasında kurduğu hayaller ve başına gelen hayal kırıklıkları oluşturur. Arapça kökenli mai kelimesi “mavi” anlamına geliyor.
Huzur
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk romanı Huzur'un ana karakterleri Mümtaz ile onun çevresindeki Nuran, Suat ve İhsan. Kadın-erkek ilişkilerinin ve devamında toplumsal ilişkilerin psikolojik saptamalarla aktarıldığı hikâye İstanbul'da geçiyor. II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesine denk düşen zaman diliminde İstanbul'a dair pek çok somut detay da göze çarpmakta.
Yaban
İlk kez 1932 yılında basılan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun hikâyesi İç Anadolu'nun bir köyünde geçse de ana karakter bir paşanın oğlu olan İstanbullu Ahmet Celal. Birinci Dünya Savaşı sırasında kolunu kaybedince Porsuk Çayı yakınlarındaki köye yerleşen genç adamın yaşadıklarını ve Anadolu insanı hakkındaki gözlemlerini anlatan kitap akıcı bir dille anlatılmakta.
Sinekli Bakkal
Halide Edib Adıvar'ın çok sayıda yabancı dile de çevrilen 1936 çıkışlı romanı Sinekli Bakkal'da hikâye II. Abdülhamid döneminde geçmektedir. Ana karakterler Aksaray'ın Sinekli Bakkal mahallesinde yaşayan Emine ve Tevfik ile sonradan olacak kızları Rabia. Halide Edib, buluşma ve ayrılıklarla dolu olan bu hikâye içinde, o dönemin sosyokültürel yaşantısına ilişkin bilgileri de okuyucusuna tüm detaylarıyla aktarılıyor.
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
İlk basımı 1912 yılında Osmanlıca olarak yapılan Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç aynı dönemin İstanbul'unda geçiyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar kurguyu, 1910 yılında Halley Kuyruklu Yıldızı'nın dünyaya çarpacağı iddiası üzerine kurmuş, toplumun evlilik anlayışı başta olmak üzere kimi sosyal problemleri ana karakter İrfan Galip eşliğinde ve mizahi bir üslupla okuyucuya aktarmıştır.
Araba Sevdası
Recaizade Mahmut Ekrem, Tanzimat Dönemi'ndeki aydın çevresini eleştirdiği romanı Araba Sevdası'nda o dönemin bir aydını olarak kendine de eleştiri getirdi. 1898 yılında Osmanlıca ve 1940 yılında ilk kez yeni harflerle basılan kitap bu haliyle Türk Edebiyatı'nda ilk gerçekçi roman olma özelliği taşımaktadır. Paşa oğlu Bihruz Bey ve platonik aşkı etrafında gelişen olaylarsa romanın kurgu kısmı.
Eylül
Olaylardan çok kahramanların ruh halinden bahsedilen Mehmet Rauf'un kitabı Türk edebiyat tarihinin ilk psikolojik romanı olma özelliğini taşıyor. Türk edebiyatında zamana direnç gösteren kitaplar arasındaki yerini alan Eylül, 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayınlanmaya başlayıp, 1901 yılında kitap haline getirildi.
Zübük
Yazar ve gazeteci Aziz Nesin, 1940'lı yıllardan 1990'lı yıllara kadar verdiği yapıtlarla hem Türk edebiyatına hem de gazetecilik mesleğine damgasını vurdu. Onun en sağlam dayanağı kara mizah konusunda ustalaşması. Zübük adlı eseriyle çok bilinen Nesin, Türk edebiyatı klasiklerine imzasını atmış bir kalem.
Hababam Sınıfı
Mehmet Rıfat Ilgaz, hayatını dergi ve gazetelere şiir yazarak kazanıyordu. Bu arada Devam adı kitabı toplatıldıktan sonra sürgüne gidecekken 27 Mayıs 1960 Darbesi patlak verdi. Bu dönemde kendini edebiyata verdi. 1966'da Ilgaz'ın oyunlaştırdığı Hababam Sınıfı romanı önce tiyatro sahnelerinde sonra da sinema perdesinde bir klasik olarak tarihe geçti.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Türk öykücülüğü denince akla gelen ilk isimlerdendir Sait Faik Abasıyanık. Yaşamının büyük kısmını Burgazada'da geçiren Abasıyanık, 1940'lı yıllardan 1950'li ve 1960'lı yıllara kadar kaleme aldığı öykülerle, toplumcu gerçekçilikten gerçeküstücülüğe kadar edebiyatın Türkiye ve dünyadaki gelişimini takip etmiş, katkı sağlamıştır. Yazar, en çok Alemdağ'da Var Bir Yılan kitabıyla biliniyor.
Bereketli Topraklar Üzerinde
Adana ve İstanbul'da geçen yaşamında yoksulların, işçilerin, Anadolu insanının dertlerini, aşklarını ve yaşamını kendine konu alan önemli eserlerin yazarı Orhan Kemal, pek çok klasiğe imza atmıştır. Bunların arasından en çok ön plana çıkan Çukurova pamuk tarlalarında, çifliklerde geçen Bereketli Topraklar Üzerinde'dir.
Esir Şehrin İnsanları
Türk edebiyatının bir başka usta kalemi ve onun bilindik eseri Esir Şehrin İnsanları okunması gereken bir klasik. Aynı zamanda bir üçleme olan bu klasikleşen yapıt, Milli Mücadele dönemini anlatıyor.
İnce Memed
Türk edebiyatının dünyaca bilinen ve saygı duyulan yazarı Yaşar Kemal, İnce Mehmed adlı eseriyle klasik edebiyatımıza eşsiz bir armağan sundu. Onlarca dile çevrilen ve “benim” diyen kitap kurtlarının okuması gereken eser, listemizin yıldızlarından biri.