Dolar

32,3371

Euro

35,1949

Altın

2.246,88

Bist

8.718,11

'Kas ağrılarım o kadar çoktu ki kalp krizi geçirdiğimi düşündüm'

Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesinde görevli ebe Yurdagül Gürkaş, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenip görevinin başına dönmenin mutluluğunu yaşıyor.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-01-24 11:11:41

'Kas ağrılarım o kadar çoktu ki kalp krizi geçirdiğimi düşündüm'

Gürkaş, yaklaşık bir ay önce yaptırdığı Kovid-19 testinin pozitif olduğunu öğrenince evinde karantinaya alındı. 

Eşi ve çocuğuna hastalık bulaştırmamak için farklı bir odada izole olup ilaç kullanmaya başlayan Gürkaş, 20 günde iyileşip görevine döndü.

Gürkaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, herkesin kendi sağlığının kıymetini bilmesi ve tedbirlere en iyi şekilde uyması gerektiğini söyledi.

Hastalığa yakalanma sürecini anlatan Gürkaş, "Çalışırken sabahtan öğlene kadar hiçbir belirtim yoktu. Öğleden sonra ateş ve nefes darlığı başladı. Ben de Kovid-19 olduğumdan şüphelendim. O gece kimseyle temas etmemeye çalıştım. Diğer gün test yaptırdım ve pozitif olduğumu öğrendim. İlk öğrendiğimde 'inşallah kimseye bulaştırmamışımdır' diye dua ettim çünkü bu dönemde sağlık çalışanına ihtiyacımız var." dedi.

"Özellikle eklem, kemik ve kas ağrılarım çoktu"

Gürkaş, ilk başta hastalığı oğlu ve eşine bulaştırmış olabileceğini düşündüğünü aktardı. 

Bunun üzerine hemen kendisini bir odada izole ettiğini belirten Gürkaş, şöyle devam etti:

"Eşim ve oğlumla kapının dışından iletişime geçiyorduk. Hastalığın üçüncü ve dördüncü gününden sonra sıkıntılar yaşamaya başladım. Çift yastıkla yatmama rağmen nefes alamıyordum. Özellikle eklem, kemik ve kas ağrılarım çoktu. Kas ağrılarım o kadar çoktu ki kalp krizi geçirdiğimi düşündüğüm zamanlar oldu. Ağrı kesici alıyorsunuz ama 1-2 saat sonra yine ağrılar oluyordu. Geceleri o ağrılar yüzünden uyuyamıyorsunuz. Göğsümün altına yastık koyarak uyumaya çalışıyordum ancak o şekilde biraz nefes alabiliyordum." 

Yurdagül Gürkaş, hastalığa karşı kendi kendine bazı planlar hazırladığını ifade ederek, "Eğer nefesim çok sıkışırsa eşim ve oğlumu endişelendirmemek için 112'yi şu şekilde ararım, eşime ve oğluma durumu sakince söylerim diye düşündüm. Kendime acil durum çantası hazırladım. Zaten hastalık sürecinde en kötüsü de nefes alıp veremeyince ölümü düşünüyorsun." diye konuştu. 

Hastalığı sürecinde psikolojik olarak çok yıprandığını ancak eşi ve çocuğunun kendisine moral verdiğini anlatan Gürkaş, "Evin içinde ayrı odada kalsam bile eşimi ve çocuğumu korumak için maske taktım. Koridora çıkacağımda çift maske takıyordum. Eşim de ben girip çıktıktan sonra dokunduğum yerleri siliyordu. Aynı evin içindeydik ama oğlum kapının önünde ben kapının arkasında konuşuyorduk." ifadelerini kullandı. 

Haber Ara