Dolar

32,4488

Euro

34,7445

Altın

2.436,93

Bist

9.915,62

İsrail nabız yokluyor

Amerikan Başkanları 1995'ten beri her altı ayda bir ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'de kalacağını ifade ediyor ve elçiliği Kudüs'e taşımıyorlar. Fakat Amerika'nın yeni başkanı Donald Trump, aynı zamanda seçim vaatlerinden biri olan konuya ilişkin yarın farklı bir adım atabilir. Başta Filistin ve Türkiye olmak üzere İslam dünyasının tepkisini çeken konuya ilişkin değerlendirmeler ise İsrail'in Kudüs'ü başkent yapabilmek için nabız yokladığı yönünde...

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-12-06 11:02:17

İsrail nabız yokluyor

TIMETURK | PINAR HİLAL BALTA

Geride bıraktığımız Cumartesi günü Reuters haber ajansı, ABD'li bir kaynakla röportaj yaptığını ve bu kaynağın "Trump, çarşamba günü yapacağı konuşmada Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan edebilir" dediğini aktardı. Haber, Ortadoğu'da bomba etkisi yaratırken, Donald Trump'ın seçim vaadi akıllara geldi. Buna göre Trump, yarın yapacağı konuşmada hali hazırda Tel Aviv'de bulunan İsrail Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıyabilir...

ABD ASLINDA KUDÜS'Ü İSRAİL'İN BAŞKENTİ OLARAK TANIYOR

ABD, aslında Kudüs'ü 1995 yılında kabul edilen bir yasa ile İsrail'in başkenti olarak kabul ediyor ve Kudüs'te yalnızca Konsolosluk bulunduruyor. Fakat o tarihten bu yana hiçbir başkan, Büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararı almadı. Yetkilerini kullanarak bu durumu engelleyen başkanların en önemli gerekçelerinden biri ise Filistin'deki ayaklanmayı kontrol altında tutamamak. donald Trump'ın kararı da başta Filistin olmak üzere bölgedeki çoğu ülkeyi hareketlendirdi.

İNTİFADA ÇAĞRISI

Konuya ilişkin Hamas ve El Fetih cephesinden ise intifada çağrısı geldi. Mahmud Abbas ve İsmail Heniyye "Birleşik Filistin cephesi" çağrısı yaptı. Ayrıca Filistin hükümetinin yarın tüm bakanlarla birlikte Kudüs'e gideceği bildirildi.

Peki Kudüs'te hali hazırda bir Konsolosluğu bulunan ve yasal olarak İsrail'in başkenti olduğunu kabul eden ABD'nin Büyükelçiliği'ni taşımasındaki sorun nedir ve İslam dünyası bu duruma neden tepki gösteriyor? Kudüs'ün önemini, ABD'nin ve İsrail'in konuya ilişkin sergilediği tutumu Gazeteci Yazar Taha Kılınç, Yeni Akit Yazarı Ahmet Varol ve geçtiğimiz günlerde Kudüs'te bulunan Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ile konuştuk.

TAHA KILINÇ: İSRAİL NABIZ YOKLUYOR

Konuya ilişkin TIMETURK'e konuşan Gazeteci Taha Kılınç şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Biliyoruz ki Büyükelçiliğin Kudüs'e taşınması Trump'ın seçim vaatlerinden biriydi. Şu anda İslam dünyasının güçlü bir tepkisi var. Yalnızca İslam dünyasının değil Avrupa Birliği'nin de "Kudüs iki devletin başkenti olarak kalmalıdır" şeklinde bir açıklaması oldu. Trump'ın bu kararı ertelediği haberi de dün akşam itibari ile medyaya düşmeye başladı. Zaten bu çok kolay bir karar değil. 1995'ten beri tüm Amerikan başkanlarının 6 aylık periyotlarla ertelediği bir karar. Bu karar alındığı takdirdi sahada çok ciddi sonuçların doğacağı hesaplanıyor. Muhtemelen birçok meselede olduğu gibi nabız yoklanıyor diyebiliriz. Türkiye açık bir şekilde 'diplomatik münasebeti keseriz' dedi. Suudi Arabistan gibi Amerika'ya yakıın diğer ülkeler de böyle bir gelişme durumunda çok rahat hareket edemeyeceklerdir. Çok kolay bir karar olmayacaktır diye düşünüyorum.

İsrail 1980'de Kudüs'ü ebedi başkent olarak ilan ettiğinde o zaman Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler, İsrail'deki temsil düzeylerini düşürdüler ve ciddi tepki gösterdiler. Tabi İsrail bu ilanı gerçekleştirirken Doğu Kudüs'ü işgal altında tuttuğu gerçeğini gözden kaçırarak, orayı meşru bir yönetimmiş gibi sunarak yapmıştı. Şimdi de durum aynı. Bu gerçeği Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası camia kabul etmiş durumda. Tepki buna zaten. Bugün Kudüs'ten haber geçen ajanslar 'işgal edilmiş Kudüs' diyerek haberlerin mahrecini veriyorlar. Dolayısıyla bu oldu-bittiye dünya tepki gösteriyor. Amerika fiilen farklı davransa da en azından sözle buna tepkisini gösteriyordu. Başkanların tutumunun sebebi ise sokaklarda kontrol dışı gösteriler düzenlenebileceği ve bunun siyasal bir takım sonuçları olabileceği korkulardan kaynaklanıyor olabilir."

AHMET VAROL: KARAR ERTELENECEK, İSRAİL ISRARCI OLAMAYACAK

Yeni Akit Yazarı Ahmet Varol şu ifadeleri kullandı:

Siyonistler Kudüs'ün batı kısmını 1948'te, doğu kısmı ise 1967'de işgal edildi. 1967'den sonra doğu ve batının birleştirildiğine ilişkin bir yasa çıkarıldı. Buna 'birleşik Kudüs' denildi. Çarşamba günü Trump'ın açıklama yapılacağı belirtildi ama bizim anladığımız kadarıyla amerika bu konuyu biraz daha erteleyecektir. Çünkü Kudüs'ü 'birleşik başkent" kabul etmesi ciddi tepkilere neden olacaktır. Bu da Amerika'nın ve İsrail'in zararına olacaktır. İsrail, bu adımın atılması için ABD'yi zorluyor gibi görünüyor ama bu tarz bir adım sonrasında Filistin tarafından verilecek tepkiler de İsrail'i zor duruma sokabilir. O sebeple bir ısrar içerisinde olacaklarını düşünmüyorum. 1995'te ABD Kongresi tarafından alınan karar ise 'Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilmesinin tavsiye edilmesi' ile ilgili bir karar ve uygulamaya geçilmemiş, dolayısıyla tavsiye niteliği taşıyor" ifadelerini kullandı.

HASAN TURAN: KUDÜS MÜBAREK BİR BELDEDİR

Geçtiğimiz günlerde Kudüs'te bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ise konuya ilişkin şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımız da İslam dünyasının Kudüs ile ilgili hassasiyetini dile getirdi ve 'kırmızı çizgimizdir' dedi. Evet Kudüs, Mescid-i Aksa ve çevresi bizim kırmızı çizgimizdir. Bizim için mübarek sayılmış, mekanlar, beldeler, tarihi eserler ile ilgili İsrail'in ablukacı, işgalci, kısıtlayıcı, ibadet hürriyetine sığmayan tutum ve davranışlarını gözlemliyoruz ve bununla ilgili zaman zaman karşıkarşıya geliyoruz. İsrail bazen bir adım ileri bazen bir adım geri adım atıyor ama asla niyetlerinden vaz geçmiyor. İsrail, Kudüs'ü de başkent haline getirerek oradaki varlığını ve niyetini tam olarak gerçekleştirmek istiyor. ancak bu niyetin İslam dünyası tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Kudüs bizim açımızdan kutsal bir mekandır. Efendimiz'in (s.a.v) Mirac'a yükseldiği, özellikle ziyaret edilmesi gerektiğini söylediği üç mescidden bir tanesi, Allah'ın "etrafını mübarek kıldık" dediği Müslümanların ilk kıblesi, Sezai Karakoç'un ifadesiyle "Gökyüzünde kurulmuş, yeryüzüne konulmuş" şehirdir. Her Müslüman'ın kalbinde Kudüs böyledir. Dolayısıyla bizim mübarek beldelerimize sahip çıkma, savunma zorunluluğumuz vardır. Sıradan bir yer değildir. Kudüs mübarektir, kutsaldır, azizdir. Gönlümüzün kıblesidir. namustur. Kırmızı çizgimizdir, herhangi bir tecavüzü kabul etmemiz mümkün değildir.

"İSRAİL HASSASİYETLERİMİZİ YOKLUYOR"

Amerika'daki bir siyonist lobi, Amerikan siyasetini adeta esir almış vaziyette. Büyükelçiliği Kudüs'e taşıttırarak, İsrail'in niyetini ihsas ediyorlar, hayata geçirmek için zemin hazırlıyorlar. Bizlere, İslam dünyasına, Müslüman halklara bir yoklama çekiyorlar. Duyarlılığı yokluyorlar. Gösterilecek tepkinin zayıflığına ya da kuvvetine göre bir adım daha ileri giderek emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

"İSRAİL İŞGAL ETTİĞİ BATI KUDÜS GİBİ DOĞU KUDÜS'Ü DE BAKLAVA DİLİMİ GİBİ BÖLMÜŞ..."

Geçenlerde sürgünde olan Filistinli bir kardeşimizle görüştüm. 15 yıl hapis yatmış sonra Türkiye'ye gelmiş. Dedim ki '15 yıl mı yattın?' , '15 değil, Kudüs için 150 yıl yatmaya değer' dedi. Filistinlilerin şu anda zincirlerinden başka kaybedecek şeyi kalmamış. Şu yaşadığımız dünyanın birçoğunun kayıtsız ve duyarsız bir şekilde izlediği, kendi topraklarında esir olan bir halk. Dolayısıyla intifadaya kalkmanın dışında başka bir seçenekleri kalmaz. Dolayısıyla bu durum bu şekilde sürdürülemez. Çünkü öyle bir hal var ki Kudüs'te. Bırakın işgal edip İsrail toprağı haline getirdiği yerleri. Şu anda Filistinlilerin hakimiyeti altındaki toprakları baklava dilimi gibi bölmüş, aralarına yaptığı yollara kontrol noktaları yerleştirmiş, 'buralar benim' demiş, bir şehirden başka bir şehre geçmeye çalışan Filistinlileri bile yol zulmüne işkenceye maruz bırakmışlar. Dolayısıyla Filistinliler o coğrafyanın içerisinde özgürlüğüne kavuşana kadar mücadele edecektir."

TÜRKİYE'DEN SERT TEPKİ: KUDÜS MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR!

Kudüs'ün İsrail'in fiili başkenti ilan edilme ihtimaline karşı İslam dünyasından ise yüksek sesler çıkmaması eleştirilirken, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından "Bölgeyi yeni felaketlere, çatışmalara, kargaşalara sürükleyecek adımlar atmaktan kaçının" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bugünkü grup toplantısında Trump'a seslenerek "Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir" dedi. Erdoğan konuya ilişkin "İslam işbirliği teşkilatı dönem başkanı olarak bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa 5-10 gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesini İstanbul'da toplayacağız. Sadece bununla da kalmayacağız. Bu liderler zirvesiyle birlikte, tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Amerika bütün işleri bitirdi de şimdi de bu mu kaldı? Şu anda Netanyahu İsrail'de kendi iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Biz, kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail'le koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı bölgedeki sorunları daha da derinleştirecek böle bir adım atmaması konusunda buradan ikaz ediyoruz, böyle bir adım atamazsınız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da sosyal medya hedabından "ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı haberleri, son derece endişe vericidir. Bu, Kudüs'ün dini ve tarihi statüsüne, uluslararası anlaşmalara ve BM kararlarına tamamen aykırıdır" mesajını paylaştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması halinde bölgeye barış yerine kaos geleceğini söyledi.

DÜNYADAN GELEN TEPKİLER

- Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini: AB, Kudüs'ün statüsünde değişikliğe neden olacak herhangi bir karar ya da bireysel eylemin ciddi sonuçları olacağını düşünüyor.

- Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt: Gerekçesi olmayan böyle bir adım barış ve istikrara hizmet etmez, aksine aşırıcılık ve şiddeti besleyecek.

- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron: ABD'nin tek taraflı şekilde, Kudüs'ü, İsrail'in başkenti olarak tanıma ihtimalinden endişe duyuyoruz.

- Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı: İsrail-Filistin çatışmasını daha da içinden çıkılamaz hale getirecek ve barış sürecini canlandırmak için sarf edilen çabaları baltalayacak. Bu karar ayrıca tüm dünyadaki Müslümanların duygularını provoke edecek.

İSRAİL'DEN TÜRKİYE'YE CEVAP GELDİ

İsrail Dışişleri Bakanı Emanuel Nahson, paylaştığı yazılı açıklamada, "Erdoğan tanısın ya da tanımasın, Kudüs Yahudilerin 3 bin yıllık, İsrail'in de 70 yıllık başkentidir" dedi.

İsrail Milli Eğitim Bakanı Naftali Benett de, "Maalesef Erdoğan son yıllarda İsrail'e saldırmak için hiç bir fırsatı kaçırmadı. İsrail, Kudüs'ün İsrail devletinin başkenti olarak tanınması da dahil tüm amaçlarına devam etmeli. Her zaman eleştirecek birileri olur ama neticede birleşik bir Kudüs'e sahip olmak Erdoğan'ın sevgisine sahip olmaktan daha iyi" dedi.

İsrail İstihbarat Bakanı İsrael Katz "Osmanlı İmparatorluğu geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın talimat ve tehditlerini kabul etmiyoruz. İsrail egemen bir devlettir ve Kudüs başkentidir. Sultanlık ve Osmanlı İmparatorluğu'nun günleri bitmiştir."

Haber Ara