IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin öldürüldüğünün duyurulmasından sonra; IŞİD lideri Bağdadi'nin sağ kolu olarak bilinen IŞİD sözcüsü Ebu El-Hasan El Muhacir'in de öldürüldüğü idda edildi.
ABD Başkanı Trump'ın IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin öldürüldüğünü resmen duyurmasının ardından terör örgütü YPG/PKK'nın elebaşılarından' Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Kobani' kod adlı Ferhat Abdi'den yeni bir açıklama geldi.
Türkiye tarafından kırmızı bültenle aranan terörist Abdi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda IŞİD lideri Bağdadi'nin sağ kolu olarak bilinen IŞİD sözcüsü Ebu El-Hasan El Muhacir'in de öldürüldüğünü duyurdu.
Abdi, SDG istihbaratı ve ABD ordusunun doğrudan koordinasyonuyla IŞİD lideri Bağdadi'nin sağ kolu ve IŞİD sözcüsü Ebu El-Hasan El Muhacir'in Cerablus yakınlarındaki Ain al-Baydah köyünde öldürüldüğünü belirtti.
ABD'den henüz operasyona ilişkin bir açıklama gelmezken IŞİD sözcüsünün vurulduğu araca ilişkin görüntü geldi. Rojava Network tarafından paylaşılan görüntü şöyle:
SDG lideri terörist Mazlum Kobani bugün, ABD ile ortak operasyonların devam edeceği mesajını vermişti. Kobani, Twitter hesabından yaptığı paylaşımında “IŞİD liderlerinin izlenmesinde ve hedeflenmesinde ortak işbirliği güçlü bir şekilde devam ediyor ve yakında başka etkili operasyonlar olacak” demişti.
EBU EL-HASAN EL MUHACİR KİMDİR?
Arap basınında çıkan Ebu El-Hasan el Muhacir'in kısa hayat öyküsü:
Asıl adı John Georgelas olan Ebu Hasan el Muhacir, Yunan asıllı ABD'li bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
1983'te Teksas'ta doğdu ve bir Hıristiyan olarak yetişti.
Dedesi, II. Dünya Savaşı'nda iki kere yaralanmış Albay John Georgelas. Babası Timothy de orduda üç yıl görev yapmış bir doktor.
Georgelas ailesi, babanın görevleri sebebiyle uzun yıllar birçok farklı ülkede ikamet etti. Küçükken çeşitli hastalıklar geçiren John, 11 yaşındayken Yunan Ortodoks Kilisesi'ne bağlı bir gençti.
Babası ve dedesinin aksine, fiziksel ve ruhsal olarak askerliğe uygun olmayan John'u babası şöyle anlatıyor: “Kolay manipüle edilen biriydi. Liseden itibaren hep yanlış kararlar verdi.”
John'un lise yıllarında vermeye başladığı yanlış kararlardan biri uyuşturucu bağımlılığı oldu. Yine aynı yıllarda, babasına ve ABD yönetimine yönelik derin bir öfke beslemeye başladı.
Lisede notları çok kötüydü ve neredeyse uyuşturucu kullanmaktan başka bir şey yapmıyordu. Liseden sonra Blinn College'da felsefe bölümüne girdi, ancak bitiremedi. Aldığı “dinler tarihi” dersindeki İslam anlatısını sıkıcı buldu.
İslam'ın ne olduğunu yerli Müslümanlardan yaşayarak öğrenmeye karar verdi. Öğrendiği İslam'dan etkilenerek 2001 yılında, Ramazan ayının ilk gününde College Station'daki bir camide Müslüman oldu.
John'un İslam'ı seçtiği günlerde 11 Eylül saldırısının külleri daha soğumamıştı ve ABD'de Müslüman karşıtlığı en üst seviyedeydi. Müslüman olunca Yahya adını aldı. Pikabını satıp uçak bileti aldı ve 2001 yılının Aralık ayında, ailesi Yahya'nın Şam'a gittiğini bir e-posta ile öğrendi.
Ebu Hasan el Muhacir ve 5 Aralık'tan beri IŞİD'in sözcülüğü yapıyor.
