Temel hizmetlerdeki aksaklıklar ve yolsuzluk skandallarına karşı, Irak'ın başkenti Bağdat başta olmak üzere Şii nüfusun yoğunlukta olduğu güney illerinde düzenlenen eylemlerin önde gelen isimlerinden dördüne suikastlar düzenlendi.
Bağdat'ta yaşayan Halid Akili, evinin önünde silahla vurularak öldürüldü. Ülkenin güneyindeki Naisiriye'de, Müslim Heysem Rikabi ile Velid Said Tai isimli iki eylemci silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Basra kentindeki eylemlerin en önemli figürlerinden biri olan Şeyh Sabah Karmuşi de arabasına konulan bombanın patlamasıyla ağır yaralandı ve hastanede hayatını kaybetti.
‘Suikastlar korkutmuyor'
Al Jazeera'ye konuşan Nasiriyeli eylemci Udey Zeydi, suikastların arkasında ‘Irak'ta sivil bir yönetimin kurulmasını istemeyen kiralık katillerin olduğunu' söyledi. Zeydi, ulaştırılmak istenilen mesajın, İran yanlısı dini referanslı partilere yönelik olduğunu savundu.
Protesto eylemlerini düzenleyenlerin defalarca tehdit edildiklerini vurgulayan Zeydi, suikastların kendilerini korkutmadığını aksine belirledikleri hedeflere ulaşana kadar mücadele etmeleri için teşvik ettiğini söyledi.
Protestolar sürüyor
Bağdat'ın Tahrir Meydanı ve ülkenin orta ve güney kesimlerindeki diğer kentlerde kötü hizmetlere ve yolsuzluğa karşı haftalardır protesto eylemleri düzenleniyor.
Eylemciler, Başbakan Haydar İbadi'ye yolsuzluk yapan devlet görevlilerinin yargıya sevk edilmesi ve reformlar yapılması çağrısında bulunuyor.
İbadi'nin reformları
Çağrılara kulak veren Başbakan İbadi, hükümette köklü değişiklikler yapmış, 8 bakanlık pozisyonunu lağvedip dördünü birleştirerek kabinedekilerin sayısını 33'ten 22'ye düşürmüştü.
Reformların süreceğini belirten Irak Başbakanı, ülkede geçmiş ve hâlihazırdaki yolsuzluk dosyalarının derhal açılması talimatını vererek, bunların incelenmesi için uzman hâkimlerden oluşan bir komite oluşturulmasını istemişti. Tüm başkanlık ve devlet kurumlarına tahsis edilen istisnai bütçenin de kaldırılmasına karar verilmişti.
Irak'ın Şii lideri din adamı Ali Sistani de ‘cesur reformlar yapılması' çağrısında bulunmuş, İbadi'nin kararlarını memnuniyetle karşıladıklarını söylemişti.
