Dolar

32,4633

Euro

34,7993

Altın

2.439,73

Bist

9.915,62

Irak'ta hükümet karşıtı eylemlerin arkasında kim var?

Irak’ta hükümet karşıtı eylemlerde 100’den fazla kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Peki eylemlerin sebebi ne? Ardında kim var? Hükümet ve Irak'ın önemli siyasi aktörleri ne diyor? İşte 11 maddede Irak'ta ne oluyor?

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-10-05 09:56:51

Irak'ta hükümet karşıtı eylemlerin arkasında kim var?

buyuk_191

Irak'ta hükümet karşıtı eylemlerde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Gözler savaş yorgunu Irak'a çevrilirken şimdi de en çok sorulan soruların başında eylemlerin sebebi ne? ve arkasında kimlerin olduğu.

Irak'ta hükümet karşıtı eylemcilerden biri "Bizi neden hedef alıyorlar?" diye soruyor. 
"Ne Şii ne Sünni ben Iraklıyım!" diye bağırıyor.

Günde 8 dolara çalıştığını söylüyor, Irak'ın satıldığını haykırıyor.
Bu öfkeyi taşıyan tek eylemci kuşkusuz o değil. 
Ülkede sokağa çıkma yasağına rağmen protestolar sürüyor.
Eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 50'ye yakın kişi hayatını kaybetti, binden fazla yaralı var.
Hükümet eylemleri şaşkınlıkla karşıladı. 

Zira son bir yıldır bu denli büyük çaplı bir eylem yaşanmamıştı. 
Ülkenin petrol zenginliğine rağmen iki yıl boyunca IŞİD ile girişilen mücadele 40 milyon nüfuslu ülkenin halkını yıprattı.
Iraklılar bıkkın. 
Peki eylemlerin sebebi ne?
Ardında kim var? 
Hükümet ve Irak'ın önemli siyasi aktörleri ne diyor?
11 maddede Irak'ta ne oluyor?
İşte yanıtlar. 
 
Eylemlerin odağında ne var?

İşsizlik, yozlaşma ve kötü yönetim.
Ülkedeki güvenlik geçmiş yıllara göre daha iyi durumda ancak büyük zarar görmüş altyapı yüzünden iş imkanları kısıtlı. 
16 senedir ülkede kalkınma gerçekleşmedi.
Gençlik siyasi liderlerin yozlaştığı konusunda hem fikir.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2018 araştırmasına göre Irak yolsuzluk endeksi sıralamasında 180 ülke içinde 168. sırada.

Dolayısıyla gençler politikacıların kendilerini temsil etmediğini düşünüyor. 
Halk patlama noktasına gelmelerinin nedeni bu.
Öncelikli talepleri iş, sonra demokrasi ve elbette iyi bir yaşam alanı.
 
Eylemlerde ABD parmağı var mı? 

Kısmen. 
Irak Başbakanı Abdulmehdi'nin 19 Eylül'deki Çin seyahati bu soruya verilecek yanıt açısından önemli.
O gezide Irak ile Çin arasında 8 anlaşma ve mutabakat zaptı imzalandı. 
İnşaat, yatırım, ekonomi gibi konu başlıklarında imzalanan anlaşmalar sonrası iki ülke arasındaki ticaret hacminin önümüzdeki 10 yıl içinde 500 milyar doları aşması bekleniyor.

ABD'nin buna rıza göstermemesi söz konusu. 
Bir diğer mesele Irak'ın Basra Körfezi'ndeki gerilim için attığı arabuluculuk adımı. 
26 Mayıs'ta İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in üç günlük ziyaretinde Irak bölgede tansiyonun düşmesi için Tahran ile Washington arasında arabuluculuk yapacağını duyurmuştu. 
Ancak ABD, buna da karşı çıkıyor.
Dolayısıyla ABD'nin son eylemler ile hükümete "Sizi her an devirebiliriz" mesajı yolladığı iddia ediliyor. 
Bir başka mesele iki hafta önce Musul'da kendine bağlı milisleri de olan bir terörle mücadele müdürünün görevden alınması. 
Şii müdürün zayıflatılması ABD'ye mesaj olarak okundu. 
ABD ise bürokrasi ve devlet güvenliği içinde kendi elemanlarına dokunulmasını istemiyor.
Terörle mücadele sorumlusunun görevden alınması Haşdi Şabi'nin önünün açılması olarak da okunuyor.
ABD buna da "İzin veremeyiz" diyor. 
Tüm bu gelişmeler için ABD Irak'ın kafasına göre hareket etmesini istemiyor yorumu yapılıyor. 
ABD, "Politikayı biz belirleriz, siz uygulayacaksınız" diyor. 

Irak'ta son eylemlerin arkasında kim var? 

Bir başka görüş eylemlerin herhangi bir siyasi grup tarafından organize edilmediği ve dış etkisinin olmadığı yönünde. 
Protesto çağrıları sosyal medya üzerinden yapılıyor. 
Ancak Lübnan'daki 'Sivil Oluşum' adındaki hareketten ilham alındığı söyleniyor.
 
Bu oluşum siyasi partileri; iktidarı ve muhalefetiyle reddediyor; yeni bir siyasi olarak ortaya çıkma amacı taşıyor.
Son dört yıl içinde güçlenen söz konusu oluşum lidersiz ancak her görüşten insanı içinde barındırıyor. 
Bu insanlar içinde Sistani veya Saddam sempatizanları dahi olduğunu söyleniyor. 
Eylemlere katılımın yoğunluğu sadece güvenlik güçleri ve hükümeti değil eylemcilerin kendisini de şaşırtmış durumda.
Öfkenin ana nedenleri işsizliğin yanı sıra devlet mekanizmasının çökmüş olması. 
Zira kamu hizmetleri sürekli aksıyor. 

Ülkede koşullar neden kötü? 

Irak son 10 yıl içinde komşularıyla sorunlar yaşadı. 
Irak, iki ABD işgali gördü, BM yaptırımlarına maruz kaldı, hem yabancıların işgali hem iç savaş ülkeyi ve halkı yıprattı. 
2017'de IŞİD bastırıldı ama bu çok zor oldu.
 
Ayrıca tehdit bitmiş değil.

Yine de Irak uzun bir süre sonra serbest ticaret yapabildi, petrol randımanı arttı.
Ama savaştan ciddi hasarla çıkmış şehirler, bozuk altyapı ve birçok şehirdeki silahlı grubun varlığı koşulları kötüleştiren etmenler olarak dikkat çekti. 
Tüm bunların üstüne Saddam Hüseyin döneminden kalma yolsuzlukların devamı şartları her geçen gün daha kötüleştirdi. 
 
Irak'ta kitlesel eylemler seyrek mi ?

Son olarak geçen yıl eylülde Irak'ın güneyindeki Basra'da kitlesel eylemler düzenlenmiş, 30 kişi hayatını kaybetmişti.
O zamandan bu yana tek tük eylemler yapıldı ancak hiçbiri bu hafta düzenlenen protestoların çapına ulaşmadı. 

Son gösteriler Başbakan Adil Abdulmehdi'nin 2018 Ekim'inde iktidara gelişinden bu yana düzenlen en geniş katılımlı olanı. 

buyuk2_80
 
Protestolar yayılacak mı, risk ne? 

Bu sorunun yanıtı biraz da hükümet ve güvenlik güçlerinin eylemcilere nasıl yaklaşacağı ile alakalı. 
Geçen yıl Basra'da düzenlenen olayların arkasında İran destekli paramiliter grupların olduğuna inanan birçok Iraklı o gösterilere çok rağbet etmemişti. 

Eğer olaylara ülkedeki silahlı gruplar dahil olursa durumun kötüye gitme olasılığı yüksek. 
 
Hükümet eylemcilerin isteklerini karşılayacak mı? 

Hükümet geçen yıl göreve geldiğinde Irak halkına daha iyi şartlar ve iş imkanı sağlayacağı sözü vermişti. 
Hatta daha geçen hafta Başbakan yeni mezunlara iş imkanı yaratılacağını söyledi. 

Adil Abdulmehdi bununla birlikte Petrol Bakanlığı ve ülkedeki diğer hükümet kurumlarına yerel işçilerin ilgili pozisyonlarda değerlendirilmesi için yüzde 50 kotasının getirilmesi talimatı verdi. 
Hükümet sağlık sisteminin düzeltilmesi, elektrik ve enerji alanında yaşanan sıkıntıların giderilmesi gibi meselelerin bir an önce çözüme ulaştırılacağını söylüyor.
Ancak tüm bunların gerçekleşmesi için 1 yılın kısa bir süre olduğunu belirtip, halktan 'zaman' istiyor. 
 
Rahatsızlık mezhepsel mi? 

Hayır.
2012-2013'teki eylemler bugün yaşananların tam tersiydi. 
Bugün ise birçok Iraklı eylemlerde mezhepsel söyleme hiç sarılmadı. 
Özellikle ülkeye büyük felaket getirdiği düşünülen IŞİD'in ardından mezhepsel retorikten kaçınılıyor. 
Ancak bu durum ülkede mezhep gerginliğinin sona erdiği anlamına gelmiyor. 
Eylemler ağırlaşan ekonomik şartlar ve yaşam standartlarının düşmesi ile alakalı. 

Sokaklardaki bir eylemcinin hükümete hitaben "Geri zekalılar mesele sadece ekonomik!" diye seslenmesi göstergelerden sadece biri. 
Kısacası öfkenin siyasi sınıfa yönelik olduğu söylenebilir ama mezhepsel bir öfkeden söz etmek mümkün görünmüyor. 

Eylemlerin yoğunlaştığı yerler nerede? 

Protestoların büyük kısmı başkent Bağdat ile Şii Müslümanların baskın olduğu ülkenin güneyinde düzenleniyor. 
Başkentteki eylemlerin büyük bir kısmı Tahrir meydanında yapılıyor. 

Polis buradaki eylemlerin önüne geçmek için meydana çıkan yolları beton bariyerler ile kapattı.
Hallahi Meydanı'nda da güvenlik güçlerinin nöbeti devam ediyor.
 
Eylemlere kim destek veriyor?

Irak'taki Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, göstericilerin talepleri karşılanıncaya kadar kendisine bağlı milletvekillerine meclis çalışmalarını askıya alma çağrısında bulundu.  
Sadr "Ülkede yaşananlara karşı milletvekilliğinizi hiç tereddüt etmeden askıya alın." dedi.
Ali es-Sistani'nin cuma hutbesi sonrası dini mercinin hükümet karşıtı gösterilere dair siyasi mesajı da çok önemli.

Sistani, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanına reform çağrısı yaptı; "Üç başkanlık gerçek reform ve somut adımlar atmalı" dedi.
Hükümetin vatandaşın işsizlik ile ilgili sorunlarını gidermesini, kamu mallarında israfın önüne geçmesi gerektiğini söyledi. 
 
Protestolar yayılırsa hükümet ne yapacak ?

Hükümetin ne gibi opsiyonlara sahip olduğu belli değil. 
İstifa ya da kabinede değişiklik şu an konuşulmuyor. 
Başbakan  "Islahat ve yolsuzlukla mücadele talepleriniz bize ulaştı" dedi.
Irak'ın devletle devletsizlik tercihi arasında olduğunu söyledi.

Kaynak: The Independentturkish

 

Haber Ara