Yazılı bir açıklama yapan Çetinkaya, ocak ayının Çin ve ABD arasındaki ticaret görüşmelerinde gerilimin düşmesi ve faz 1 anlaşmasının imzalanması ile olumlu başladığını ancak ikinci yarıda Çin'in Wuhan kentinden çıkan corona virüsünün yeniden küresel ticaret endişelerini artırdığını kaydetti.
Çetinkaya, Türkiye'nin ihracattan ziyade ithalat tarafında ticaret ortağı olduğunu belirterek, "Şimdilik ticaret büyük oranda aksamadan devam ediyor ancak virüsün yayılması devam ettikçe siparişlerin ertelendiğini görebiliriz. Burada bazı ürünlerin tedarikinde sıkıntı yaşanması muhtemel olacaktır. Bu da hem bizim açımızdan hem de küresel ticaret açısından bir risk teşkil ediyor. Ancak bu olay özellikle petrol fiyatları üzerinde ciddi bir düşüşü de beraberinde getirdi. Bu fiyat düşüşü bizim dış ticaret açığımız açısından oldukça olumlu bir etki gösterecek." yorumunu yaptı.
Diğer ihracat pazarlarımızda ise işlerin toparlanmaya devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Avro Bölgesi imalat PMI rakamları hala daralma bölgesinde olmasına rağmen Aralık ayının üzerinde gerçekleşti. İngiltere'de de Brexit gerçekleşti ve belirsizlik ortadan kalktı. Birleşik Krallık PMI verileri de toparlanmasını sürdürüyor. Geçtiğimiz ay bizi endişelendiren ABD-İran gerginliği ise büyük oranda ortadan kalktı diyebiliriz. Dolayısıyla şu an ihracatımız ve dış ticaretimiz için en büyük risk corona virüsü olmaya devam ediyor. Bu da enerji fiyatlarındaki düşüş dolayısıyla dış ticaret dengemize pozitif katkı yapıyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Çetinkaya şunları kaydetti:
"Ocak ayında rekorla başladığımız ihracatımızda yıl boyunca yeni rekorlar göreceğimizi düşünüyoruz. Türk lirası hala rekabetçi bir kur olmaya devam ediyor ve yurt içinde ekonomik toparlanma tam hızıyla devam ediyor. Faizlerdeki düşüşün yatırımlara yansımasıyla birlikte hem üretim rakamlarında hem ihracat rakamlarında yukarı yönlü seyir yıl boyu sürecektir."
