Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan, basında çıkan "uyuşturucu kullanma yaşı düştü" şeklindeki ifadeleri eleştirerek, "Dünyada hiçbir ülke böylesi bir ortalamaya sahip bilimsel veri sunamamaktadır. 'Uyuşturucu kullanım yaşı 5'e düştü' demek mücadeleye ihanettir." dedi.
Doç. Dr. Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde yazılı ve görsel medyada ile sosyal medya kanallarında, uyuşturucuya başlama yaşı, kullanılan madde türleri ve ölüm yüzdeleri gibi konularda haberler yayımlandığını söyledi.
Söz konusu haberlerin ve demeçlerin herhangi bir araştırmaya dayanmadığını ve bilimsel yöntem dışında spekülatif amaç taşıdığını ifade eden Eraslan, şunları kaydetti:
"Türkiye coğrafi olarak, üretim bölgeleri ile tüketim bölgelerinin arasında ve Balkan rotası üzerinde bulunmakta. Hem hedef hem de transit ülke olan Türkiye, Afganistan kaynaklı afyon ve türevleri, Avrupa kaynaklı psikotrop maddeler ve bunların üretiminde kullanılan kimyasal maddelerin trafiğinden etkileniyor. Bu nedenle uyuşturucu maddelerin yeni nesil maddeleri ilk olarak ülkemizden geçiyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü ekipleri cansiparane bir şekilde uyuşturucu ile mücadele ediyor. Ülkemizde uyuşturucu ile ilgili tüm zamanların en kapsamlı mücadelesi yapılıyor. Özellikle son iki yılda rekor düzeyde yakalama gerçekleştirildi."
Son dönemde artan uyuşturucu kullanım yaşına ilişkin haberlerin de gerçeği yansıtmadığının altını çizen Eraslan, "Basında çıkan 'uyuşturucu kullanma yaşı düştü' şeklindeki ifadelerin basit bir internet taraması ile 15-20 yıldır söylendiğini görürsünüz. Ama böyle bir ifade ancak kapsamlı ve geniş bir araştırma sonucuna dayalı olmalıdır. Dünyada hiçbir ülke böylesi bir ortalamaya sahip bilimsel veri sunamamaktadır. 'Uyuşturucu kullanım yaşı 5'e düştü' demek mücadeleye ihanettir" diye konuştu.
Hangi maddenin ölüme neden olduğu, madde türüne göre hangi ülkenin kaçıncı sırada bulunduğuna ilişkin bir tasnif çalışmasının ne kamuda ne de akademik çalışmalarda bulunduğunu anlatan Eraslan, bu şekildeki paylaşımların gerçeği yansıtmadığı gibi kamuoyunu da yanılttığını söyledi.
Doç. Dr. Eraslan, uyuşturucuyla mücadelede bilimsel yöntemin Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı TUBİM Bilim Kurulu ile sağlandığını hatırlatarak, kurulda hukuk, psikiyatri, halk sağlığı, biyokimya, adli bilimler, iletişim, sosyal hizmetler ve sosyoloji gibi çok farklı alanlar ile uyuşturucu ile mücadeleyi interdisipliner ele alan deneyimli akademisyenlerin bulunduğunun altını çizdi.
Sosyal medya üzerinden uyuşturucu arzı konusunda akademik çalışmaları da bulunan Eraslan, uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin yapılacak değerlendirmelerde, TUBİM Bilim Kurulu tarafından her yıl yayınlanan izleme ve değerlendirme raporlarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
