Dolar

32,2254

Euro

35,0715

Altın

2.527,33

Bist

10.750,31

'Türkiye, Kıbrıs'taki nüfuzunu ancak kültürel ve ekonomik hegemonya ile koruyabilir'

Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç, 'Türkiye, geldiğimiz aşamada Kıbrıs'taki nüfuzunu ancak kültürel ve ekonomik hegemonya yoluyla koruyabilir' diye yazdı.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-14 22:50:31

'Türkiye, Kıbrıs'taki nüfuzunu ancak kültürel ve ekonomik hegemonya ile koruyabilir'

TİMETURK | HABER MERKEZİ

Kılınç, bugünkü köşesinde Cenevre'de devam eden görüşmeler sebebiyle dünya gündemine oturan Kıbrıs'ı yazdı.

Kıbrıs'ı iki kere karış karış gezdiğini belirten Kılınç, bütün köy ve kasabaları da dâhil, iki defa karış karış Kuzey Kıbrıs'ı gezme imkânım oldu. İslâm'a dair sembollerin silinmeye başladığını, camilerinin kapıları kapalı, açık camileri de cemaatsiz, yerli Türklerin kendilerini 'Türk' olarak tanımlamaktan imtina ettiklerini belirtti.

Kılınç şöyle devam etti:

"ORDUSUYLA TUTUNMAYA ÇALIŞAN BİR ÜLKE..."

"Türkiye'nin sadece Girne ve çevresindeki eğlence merkezlerini ziyaret eden vatandaşları ve ordusuyla tutunmaya çalıştığı bir Kıbrıs'a şahit oldum. Dışarıdan iskân ve ithal edilen küçük Türk gruplarsa (öğrenciler, STK temsilcileri, ticaret erbabı vs.), Ada'nın genel görünüm ve gidişatını değiştirmekten elbette acizdiler."

KIBRISLI TÜRKLERDE "KİMLİK BUNALIMI" YAŞANIYOR

Gerek azınlık olarak yaşamanın neden olduğu kimlik bunalımının, gerekse Güney Kıbrıs'ın faydalandığı refah ortamına olan özlemin Kuzey Kıbrıslıları, duygusal anlamda Türkiye'den kopardığını gözlemledim. Kâhir ekseriyet Türkiye'yi bir 'yük' olarak algılarken, mümkün olan en hızlı şekilde Ada'da Rumlarla entegre olarak Avrupa safına geçmek istiyor. Yapılan anketlerin, referandum ve seçimlerin, halk tarafından işbaşına getirilen hükümetlerin vb. açıkça gösterdiği üzere, Türkiye'nin nüfuz alanından ve gölgesinden çıkmak, artık Kıbrıslıların temel hedefi durumunda.

Elbette işin askeri, ekonomik, siyasi, sosyal, demografik birçok boyutu var. Muhtemel bir entegrasyon girişiminin Rumlardan nasıl bir reaksiyon göreceği sorusu bir yana, Türkiye'nin desteği olmaksızın böyle bir kopuş sürecinin yaşanması şu aşamada imkânsız görünüyor.

SINIR DIŞINDAKİ BİR TOPRAK PARÇASI -NASIL ELDE TUTULUR?

Sınırların dışında kalan bir toprak parçası, ancak iki yolla elde tutulabilir. Birinci yöntem, ki riskli ve bol masraflı olanıdır, silah ve asker gücünü kullanmak. Diğeriyse, ekonomik ve kültürel hegemonya tesis ederek dolaylı denetim kurmak.

Türkiye, geldiğimiz aşamada Kıbrıs'taki nüfuzunu ancak kültürel ve ekonomik hegemonya yoluyla koruyabilir. Duygusal olarak kaybedilmiş, halkının da gönlü karşı tarafa kaymış bir Kıbrıs, ara çözümler üretilerek ve dünyada kimsenin ciddiye almadığı siyasal yapılar oluşturulup desteklenerek elde tutulamaz.

Yapılması gereken şey, en acil ve adil biçimde, Kuzey Kıbrıs halkının tercihlerinin ortaya çıkmasına imkân vererek, Ada'da uluslararası sistemin muhatap kabul edeceği bir yönetim kurmaya çalışmaktır.

HALKIN TERCİHİ HOŞUMUZA GİTMESE BİLE...


Kıbrıslıların tercihi bizim kabullenmekte zorlanacağımız türden olsa bile, daha uzun vadeli ve kalıcı kazançlar için buna müdahale edilmemelidir.

İNGİLİZ SİYASETİ...


İngilizlerin İslâm coğrafyasında vaktiyle kontrol altına aldıkları birçok ülke, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra bile İngiliz etkisi altında yaşamayı sürdürüyor. Miras bırakılan siyasal sistem ve kurulan ekonomik ve kültürel bağlar, o ülkelerin hâlâ İngiltere mihverinde kalmasını sağlıyor. Bu siyasetten alınacak büyük ibretler ve dersler var.

Haber Ara