Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, telekomünikasyon sektörünün adı kullanılarak son dönemde artan dolandırıcılık yöntemi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Son zamanlarda rastlanan uygulamada, "0850"li numaralar aracılığıyla arayan kişilerin, kendisini firma yetkilisi gibi tanıttığını ve tüketicilere mevcut internet paketinden daha uygun bir hizmet paketi seçeneği sunduğunu ifade eden Tüfenkci, arayan kişilerin, internet paketinin taahhüdünün dolmak üzere olduğunu belirterek, tüketicilerin tarife/paket değişikliğine ikna edilmeye çalışıldığını anlattı.
Tüfenkci, bu yolla tüketicilerin kredi kartı ve kimlik bilgileri edinilirken, vatandaşa da mevcut paketine ilişkin taahhüt ihlal cezası çıktığını ifade etti.
Tüketicilerin, internet hizmeti aldıkları firmaların müşteri hizmetleri numaraları haricinde başka numaralardan gelen aramalara itibar etmemesini isteyen Tüfenkci, "Kimlik ve kredi kartı bilgileri bu gibi aramalarda telefonda asla paylaşılmamalı. Eğer tüketiciler bu şekilde arandığında tereddüt yaşıyorsa herhangi bir onay vermeden mevcut internet hizmeti aldıkları firmayı arayarak sunulan teklifin doğru olup olmadığını ve taahhüt sürelerini teyit etsinler." diye konuştu.
Tüfenkci, mağduriyet yaşamış olan tüketicilerin, tüketici hakem heyetlerine başvurmanın yanı sıra Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) veya e-Devlet aracılığıyla bakanlığa şikayette bulunabileceğini belirtti.
VATANDAŞA DA SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Uydu üzerinden yayın yapan kanallardaki tele alışveriş reklamları konusunda da uyarıda bulunan Tüfekci, söz konusu reklamlarda, tüketicilerin zaafları kullanılarak aldatıcı iddialar ve gerçek dışı vaatlerle agresif satış teknikleri uygulandığını, bu yolla ürün satışı gerçekleştirildiğini söyledi.
Tüfenkci, bu kanallarda yayımlanan bal reklamlarının kontrol altına alındığını, yıllık ortalama 100 civarında olan bal reklamı şikayetinin, 2017'de 8'e düştüğünü ifade ederek, "Bu kanallarda bal yanında, takviye edici gıdalar, muhtelif kozmetik ürünler, cep telefonları, cinsel sağlık ürünleri gibi çeşitli ürünlerin pazarlandığı biliniyor. Birçok hastalığı tedavi ettiği, iyileştirdiği veya önlediği şeklinde yanıltıcı sağlık beyanlarıyla tanıtımı yapılan takviye edici gıda veya kozmetik ürünlerin reklamları, diğer ilgili kuruluşlarla koordinasyon içerisinde denetleniyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tüfenkci, reklamlarda yaşanan sorunların bertaraf edilmesi hususunda idarenin yanı sıra vatandaşlara da büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.