Timeturk yazarı kaleme aldı; Kıbrıs'taki seçim özelinde Ada'nın stratejik önemi
Yavru vatan Kıbrıs, önümüzdeki pazar cumhurbaşkanı seçimine gidiyor. Türkiye'yi de yakından ilgilendiren seçimde 6'sı bağımsız 8 aday yarışacak. Kıbrıs'ta kazanacak adayın Ankara ile uyum içinde çalışması Ada ve Doğu Akdeniz'deki stratejik dengeler için son derece önem arz ediyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-10-17 10:41:00

Güncelleme Tarihi: 2025-10-17 10:47:56

Timetürk yazarı Ramazan Akbaş, KKTC'de yapılacak seçimleri değerlendirdi. “Kuzey Kıbrıs'ta seçim var” başlıklı yazısında Akbaş, tarihi süreçten alarak Ada'nın önemini de anlattı.

70 BİN ŞEHİT VERİLDİ

Ada'nın stratejik önemini ve tarih boyunca gerçekleşen olayları kronolojik bir şekilde sıralayan Akbaş yazısına şöyle devam etti: “Hz. Osman döneminde İslam orduları adayı fethetti. Asırlarca İslam Devleti'nin hâkimiyetinde kalan Kıbrıs daha sonra gayrimüslimlerin eline geçti. Tarih 1571'i gösterdiğinde Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu bu adayı yeniden fethetti. Hem öyle bir fetihti ki 70 bin şehit verildi. Osmanlı Kıbrıs için bir donanmayı kaybetti. Hatta daha sonra Osmanlı'nın ünlü sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa İnebahtı yenilgisinden sonra gelen Venedik elçisine ‘' Biz Kıbrıs'a almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar ‘' diyerek adanın fethinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.”

ABDULHAMİD'İN İNCE DİPLOMASİSİ

1878 yılına kadar Kıbrıs adasının Osmanlı hâkimiyetinde olduğunu aktaran Akbaş, “93 Harbi'nden sonra Osmanlı Devleti için tam bir yıkım anlaşması olan Ayastefanos (Yeşilköy) Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma çok ağır maddeler içeriyordu. Sultan II. Abdülhamid Han devreye girerek bu yıkım antlaşmasını iptal ettirmek için diplomatik dâhiliğinden istifade etti. İngilizleri yanına çekerek bu anlaşmayı iptal ettirdi ve yerine Berlin Antlaşmasını ikame ettirdi. İngilizlere bu desteğinin karşılığı olarak Kıbrıs adası kiralandı. Altını çizmek lazım adanın mülkiyeti yine Osmanlı Devletinde idi.”

EOKA ADA'DA ACIMASIZ KATLİAMLAR YAPTI

Ada'da yaşanan Rum zulmünü de değerlendiren Akbaş, KKTC'ye giden yolu anlattı. Akbaş, “1955'te adada yaşayan Çeteci Rumlar, Enosis yani Yunanistan'la birleşmek için harekete geçtiler. Eoka denen çete adada yaşayan Türklere karşı saldırılara başlayarak acımasızca katliamlar yaptılar. Bu mücadele 1974 Temmuzuna kadar sürdü. Türk Ordusunun başlattığı Barış Harekâtı ile Kıbrıs Türkleri EOKA baskısından kurtarıldı. Bu harekât Kuzey Kıbrıs Türk Devletine giden yolu da açmış oldu. En son 2020'de seçilen Ersin Tatar Türkiye ile koordineli hareket etti. Uluslararası toplantılarda hep Kıbrıs Türklerinin haklarını savundu” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Akbaş, Kuzey Kıbrıs halkının bağımsızlığından ve geleceğinden taviz vermemesi gerektiğini aktardı.

Timeturk yazarı Ramazan Akbaş'ın yazısının tamamını aşağıda ki linkten bulabilirsiniz

https://www.timeturk.com/ramazan-akbas/kuzey-kibris-ta-secim-var-yazar-1822804