Dolar

42,5291

Euro

49,5628

Altın

5.744,63

Bist

11.007,37

Müstafi Amiralin 'Doktorluğu' sahte mi? İntihal skandalı Türkiye'yi sarsacak!

Karar Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, 'Müstafi amiralin doktorluğu nereden geliyor?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

7 Ay Önce Güncellendi

2025-05-18 14:20:18

Müstafi Amiralin 'Doktorluğu' sahte mi? İntihal skandalı Türkiye'yi sarsacak!

İşte Karar Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur'un kaleme aldığı o yazı;

PKK'nın kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleden vazgeçmesi karşısında çeşitli refleksler var. Bundan memnun olanlar, memnun olanlar ama soruları olanlar, sadece soruları olanlar, memnun olmayanlar, böyle bir çözümden normal şartlarda memnun olması gerekenler ama bu İslamcılar bunu yapmasın isteyenler, daha basitçe bu iktidara yarar diye endişeye kapılanlar, bu iktidarın herhangi iyi bir şey yapabileceğine inanmayanlar ya da kendi fikri konforu bozulmasın diye içten içe yapmamasını isteyenler, otoriter iktidara karşı demokrat olma kolaycılığıyla görünmeyen milliyetçilikleri dışarı fırlayıp Devlet Bahçeli'nin gerisine düşenler ve tabii bir de bütün fikri, siyasi sermayesini, itibarını yıllardır bu çatışmaya, soruna, ikiliğe borçlu olup oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi bağıranlar…

Sonuncusunun en çok sesi çıkan örneği şüphesiz müstafi amiral Cihat Yaycı.

Emekli değil, müstafi. Çünkü 2020'de muvazzaf bir amiral olarak Mavi Vatan teorisinin ve FETOmetre'nin banisi olarak yüksek bir şöhrete sahipken bilinmeyen bir sebeple YAŞ'ta Genelkurmay emrine verilerek tenzili rütbe yaşadı ve o da tepki göstererek istifa etti.

2020'de istifa ettiğinde “Cumhurbaşkanımıza sadakatim ömrüm boyunca devam edecektir” diyerek önce iktidar cephesinden bütün tartışmalara daldı. Kanal İstanbul'a karşı çıkanları “müstemleke zihniyetine sahip” olmakla suçladı, KHK'ların mağduriyetini gidereceğiz diyen Kılıçdaroğlu'na “vatan haini” dedi. “Türkiye'deki mali sorunun sebebi Maliye Bakanlığı'ndaki FETÖ'cüler olabilir” gibi laflar etti.“15 Temmuz'da Yunanistan, Türkiye'nin batısını işgal edecekti”, “Yangınların küresel ısınma nedeniyle çıktığını söylemek PKK, vatan hainleri ve FETÖ söylemidir” gibi iddialı çıkışlar yaptı.

Sonra ulusalcı tonunu yükseltti. Sümela Manastırı'nda yılda bir kere yapılan ayini engellemek için Trabzon'da gösteriler yaptı. “BOP projesi yürürlükte”, “İsrail arzı mevdud planı devrede” “ABD Kürdistan kuracak” gibi halkın duymaya aşina olduğu beylik laflarla kanal kanal, üniversite üniversite, şehir şehir dolaşıp, plaket, alkış topladı. En son Veli Küçük ile Türk Ortodoks Patrikhanesi'nde göründü.

Çözüm sürecine karşı ise muhaliflik dozunu artırdı. Öznesiz cümlelerle de olsa iktidarı eleştiriyor. Ümit Özdağ ile yakınlaşmıştı. Şehit aileleri derneklerini dolaşıyor. Son günlerde sık sık Sözcü TV'ye çıkıp, Cumhuriyet gazetesine “Büyük Türk milletine çağrılar” yapıyor, “büyük oyunu deşifre ediyor”, “Tarihi uyarılar” yapıyor, devleti PKK'dan medet ummakla suçluyor, ulus devletin bittiğini ilan ediyor, Lozan tehlikede diyor.

Mesela en son PKK'nın fesih kararını açıkladığı kongresi için şöyle demiş:

“Bu süreci övenlerin; Sözde Kongre bildirisinde - güvenlik güçlerimizin etkisiz hale getirdiği teröristlere “şehit”, - teröre “tarihi mücadele”, - ülkemizin bir bölümüne “Kürdistan , - sadece PKK adı altındaki faaliyetlere son verilip, YPG, PYD, PJAK, PÇDK, HPG vs'nin devamına, - Lozan'a meydan okunmasına, - Türkiye Cumhuriyeti'ne “soykırımcı” denmesine, - Teröristbaşının “barış lideri” “Önder” olmasına açıklamalarını da merak ediyoruz.”

Bir paragraf içerisinde onlarca bilgi hatası, daha kötüsü düşünce hatası var.

Mesela Kongre neden sözde olsun, herkesin kendince bir kongresi olabilir. PKK, kendi ölülerine neden şehit diyor, teröre neden tarihi mücadele diyor şaşkınlıklarını anlamak zaten zor. PKK'nın KCK olarak yola devam edeceği artık herkesin birbirinden çaldığı bir Wikipedia harikası analiz faciası. Ama bir amiral mesela HPG'nin PKK'nın silahlı kanadı olduğunu, onun başında Karayılan olduğunu, onun da bu fesih kongresinde olduğunu en azından göz aşinalığıyla bilmeli. Yine PYD, PÇDK'nin silahlı örgütler değil, siyasi partiler olduğunu da. PJAK'ın 2012'de İran'a karşı savaşını bitirmiş, artık nerendeyse var olamayn bir örgüt olduğunu da.

Tabii kendisi bir müstafi amiral. Sorunun coğrafi parametreleri yüzünden emekli askerler arasında PKK konusuyla en az ilgili olanlar denizciler olsa gerek.

Ama Cihat Yaycı'yı coğrafi şartlar durdurmuyor.

Çünkü sadece müstafi amiral değil, 2020'den beri kendi kurduğu Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi'nin de başında.

İsminin başında bir de doktor titri var.

Evet, Cihat Yaycı uluslararası ilişkiler alanında doktor ve halen Topkapı Üniversitesi'nde kadrosu var.

2004 yılında Deniz Kurmay Binbaşı rütbesindeyken İstanbul Üniversitesi'nde yapmış doktorasını.

“Irak'ta Ekonomik-Sosyal Dönüşüm ve Türkmenler” başlıklı doktora tezi Nisan 2004'te oyçokluğuyla kabul edilmiş. Tez danışmanlığını rahmetli Prof. Dr. Toktamış Ateş yapmış.

Bu PKK, Kürt meselesi üzerine yaptığı iddialı konuşmalar ve ekranlarda Dr. Olarak uzmanlığının vurgulandığı sunumlar üzerine doktora tezini YÖK'ten indirip okumaya başladım.

Kaynakçası ile 400 sayfalık bir tez.

Ülkedeki tezlerin malum durumunu bilen, eski bir doktora öğrencisi, akademide epey dirsek çürütmüş bir gazeteci olarak, uzun bir gazete makalesine benzeyen tezden cümlelerden şüphelenip Google'lamaya başlayınca karşıma intihalin her türlüsünden yapılmış bir copy-paste tez mucizesi çıktı.

İki günlük bir kütüphane araştırmasında daha fazlasını buldum.

İntihalin türlü yöntemi var: Hayalet yazar (The Ghost Writer), Fotokopi (The Photocopy), Unutulan Dipnot (The Forgotten Fotnote), Yanlış Haber Veren (The Misinformer), Fazla Mükemmel Alıntı (The Too-Perfect Paraphrase), Mükemmel Suç (The Perfect Crime), Dolaylı Atıf-Kaçak Atıf (Aggregator)

Bu tezde hepsi denenmiş.

Şöyle bir tez düşünün, daha en başında 65 satırda oluşan “Önsöz”deki 41 satırın tamamı hiçbir kaynak göstermeksizin (Fotokopi yöntemi) intihal.

Üstelik kimden?;

Ümit Özdağ'dan.

Yaycı, Ümit Özdağ-Sedat Laçiner-Serhat Erkmen imzalı ASAM yayınlarından çıkmış “Irak Krizi (2002-2003)” adlı kitabın Önsöz'ünden paragrafları aynen kopyalayıp kendi doktora tezinin önsözüne yapıştırmış.

O kadar ki kitabın arka kapağındaki yazı bile alınıp önsöze konmuş. (...)

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Prof. Özkaya: 'Antioksidan ve vitamin takviyeleri ömrü kısaltıyor'

Haber Ara