Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada sekizinci gün duruşması gerçekleştirildi. Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan mahkeme salonunda tanıklar dinlendi.
Ekmek ustası Mehmet Gündüz, yangının haber verilmesi üzerine eli hamurlu şekilde yangının çıktığı bölgeye gittiğini, yangın tüpü bulamayınca diğer personeli uyandırmaya gittiğini anlattı. Otelde 3-4 yıldır çalışmasına rağmen yangın eğitimi almadığını söyledi. Gündüz, "Garaj kapısını diğer personelle yüklenerek açıp dışarı çıktık. Yukarı çıkmak istedim ancak dumandan dolayı çıkamadım." dedi.
Müştekilerin bulunduğu bölümden, "İnsanlara haber vermediğiniz için 78 kişinin ölümünden siz de sorumlusunuz." tepkisi geldi. Gündüz, "Yangın tüpünü görmedim." şeklinde cevap verdi. Müşteki vekilinin "Vicdanen rahat mısınız?" sorusunu da "Vicdanım rahat." diyerek yanıtladı.
Müşteki avukatının talebiyle Gündüz'ün yangın sonrası elinde sigarayla beklediği güvenlik kamerası görüntüleri izlendi. Görüntüler sırasında müştekilerden "Böyle bir yangında aklına sigara içmek mi geldi bre vicdansız." tepkisi yükseldi. Gündüz, "Söyleyecek bir şey yok." dedi.
Tanıklardan çamaşırhane görevlisi Fatma Koca, yangın alarmını duymadığını, 6. katta kalan otel yönetiminden Emine Hanım ve kızının kendilerinden önce dışarı çıktığını gördüğünü ifade etti.
Resepsiyon görevlisi Elanur Gönültaş ise 03.30 civarında arkadaşının kapısını çalmasıyla uyandığını, kapıları çalarak insanları uyandırmaya çalıştıklarını söyledi. Sigara odasının denetim nedeniyle kapatıldığını, bu alanda duman dedektörü bulunmadığını aktardı.
Kat görevlileri Semra İke ve Hasip İke de kapılarının çalınmasıyla yangından haberdar olduklarını, kayak odasının bulunduğu kattan dışarı çıktıklarını ifade etti.
Gece kahvaltıcısı Fidan Kurç, "Grill plate cihazının bozuk olduğunu 3 gün önce işten çıkarılan kahvaltı şefi Salih Acar'a söylemiştim." dedi. Kurç, yangını fark edip dışarı çıktığını, alarm sesi duymadığını ve 03.36'da itfaiyeyi aradığını açıkladı.
Görüntülerden Kurç'un 03.10'da cihazın yanından geçtiği tespit edilirken, koku duyup duymadığı sorusuna “duymadım” cevabını verdi.
Reşat Bölük ise cihazla ilgili arıza bilgisinin kendisine aktarılmadığını, Salih Acar'ın tartışmalar nedeniyle işten çıkarıldığını söyledi. Elektrikçi Hüseyin Özer, mutfaktan arızayla ilgili bilgi verilmediğini ifade etti.
Resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, yangın anında önce jandarmayı, sonra da hiyerarşik olarak amirlerini aradığını, ancak yangın alarm butonuna basması gerektiğinin söylenmediğini aktardı. Zeki Yılmaz ise yangının çıktığı yere gittikten sonra 3. kattaki butona bastığını öne sürdü.
Ekmek ustası Yusuf Karahanlı, dumanı fark ettikten sonra yangının restoran kısmında olduğunu gördüğünü ve resepsiyona alarmı çalıştırmaları gerektiğini söylediğini belirtti. Otelde yangın eğitimi verilmediğini, yangın tüpü bulsa bile yangının büyüklüğü nedeniyle etkili olamayacağını ifade etti.
Karahanlı, birinin "Üşümemeleri için araç olsa iyi olur" demesi üzerine garajdan arabasını çıkardığını ve dışarıya çıkanların araç içinde beklediğini anlattı.
Duruşmada otel önüne gelen bir araçla ilgilenilirken altın zamanın boşa gittiği belirtilerek, bu kişinin kim olduğunun açıklanması istendi.
Asansör muayene uzmanı Taha Mermer, 2018 yılında yaptığı denetimde asansöre uygunsuz raporu düzenlediğini, sonraki denetimlerde de eksikliklerin belgelendiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya çarşamba günü saat 09.30'a kadar ara verdi.
Yorum Yap