Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen akşam yemeğinde konuşma yaptı. Erdoğan, Alman Cumhurbaşkanı'nın 'Türkiye'de tutuklu Alman vatandaşları'nı gündeme getirmesine tepki gösterdi.
Erdoğan'ın konuşmasında satırbaşları:
Bir konunun altını çizmeden edemeyeceğim.
Sayın Steinmeier'in, Türkiye'de tutuklanan Alman vatandaşları konusundaki endişelerini burada şöyle bir açıklığa kavuşturmanın faydalı olacağına inanıyorum.
Görüyorum ki burada yanlış bir bilgilendirme var. Herhalde teröristleri korumak gibi bir görevimiz yok. Eğer birileri benim ülkemde teröre bulaşıyorsa, bu hangi sınıftan olursa olsun, yargı makamları bunun gereğini yapar. Bu, Almanya'da da olsa bu böyledir, başka bir ülkede de olsa böyledir.
Benim ülkemde, AB'de terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın mensupları şu anda Almanya'da elini kolunu sallaya sallaya dolaşmakta, Almanya'nın devasa caddelerinde gösteriler yapmaktadır.
Bunlara niçin müsade ediliyor? Benim ülkemde binlerce insanı öldüren teröristlerin burada elini kolunu sallaya sallaya dolaşması doğru mu?
"Aydınlar" deniliyor. Bu "aydınlar"ın tanımını yapmak lazım. "Gazeteci" deniliyor. Bu "gazeteci" eğer teröre bulaşmışsa ve Türk yargısı bunu mahkum etmişse, bunu savunabilir miyiz?
İşte bunlardan bir tanesi de, 5 yıl 10 aya mahkum olan bir sözde gazeteci, bir boşluktan yararlanarak kaçmış ve Almanya'ya gelmiştir. Şu anda Almanya'da. Kendisi burada taltif edilmiş, el üstünde tutulmuştur.
Benzer bir şey acaba burada yapılıp da Türkiye'ye kaçmış olsa ne olacaktı? Kendileri bizden 6 tane gazeteciyi istediler. Bizim buna karşı ne yaptığımızı gayet iyi biliyorlar. Biz onların yaptıklarını yapmadık.
Ve yargımız bu konuda elinden geleni yaparak 2 tanesini serbest bırakmıştır.
Ama şu anda benim ülkemden mahkum olmuş olan birisi kaçıp buraya geliyor. Ve biz kendisini istiyoruz, aramızda suçluların iadesi anlaşması olduğu halde bu kişi bize verilmiyor.
"BU AKŞAM BUNLARI BURADA KONUŞMAK İSTEMEZDİM"
FETÖ terör örgütü! Binlercesi şu anda Almanya'da elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Biz bunları konuşmayacak mıyız?
Ben aslında bunları bu akşam konuşmak istemezdim. Ama Sayın Başkan bunları dile getirince, ben bunu konuşmak zorunda kaldım. Keşke konuşmaz olaydım. Halbuki biz bunları gündüz aramızda konuştuk. Tekrar konuşmaya gerek yoktu. Çünkü bu sofrayı ben bir muhabbet sofrası olarak görüyordum. Ve bir muhabbet sofrasında bunlar konuşulmazdı.
BISMARK'IN SÖZÜYLE MESAJ
Bismark'ın bir sözüyle konuşmamı noktalamak istiyorum: Türklerin ve Almanların birbirlerine sevgileri, hiçbir zaman sarsılmayacak kadar köklüdür.