Hürriyet'ten Verda Özer'in haberine göre, Erdoğan Hindistan dönüşü uçakta gazetecilerle sohbetinde sorulara özetle şu yanıtları verdi:
(Son zamanlarda AK Parti'yi destekleyen yazarlar arasında başlayan tartışmalar)
Bahsettikleriniz arasında, kurucusu olduğum partiyi geçmişte desteklemiş olanlar bulunabilir. Ama onların bu desteklerini daha sonra da aynen sürdürdüklerini düşünmüyorum. Daha sonra ibreleri değişti. Yol arkadaşıysan, gönül arkadaşıysan, pazara kadar değil mezara kadar gidilir. Bunların bir kısmı pazara kadar geldiler, sonra trenden indiler. Hele hele son dönemde, çok çirkin, kabul edemeyeceğimiz yaklaşımlara şahit olduk. Bu bir defa yolda, çizgide istikrarsızlıktır. Sırat-ı müstakim'den sapmadır. "İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor" deniliyor.
'TEKKEYE MÜRİT ARAMIYORUZ'
Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki. Siyasi parti için esas olan, dürüst, ilkeli, vatanını, milletini seven, parti ilkelerine uyacak insan aramaktır. Ama bazıları işi tamamen şirazesinden çıkardı. İşi, kendi belirledikleri çerçevede kalan insanları ‘doğru', onun dışındakileri de ‘yanlış' addetme noktasına getirdiler. Onların da böyle bir hakları yok, benim de yok. Kaldı ki ebedi alemin ölçüsü hiçbirimizin elinde değil. Kimse bunu teraziye çıkarmasın. Hele hele çok ağır olacak ama uluhiyet davasına da kimse girmesin…
NELER YAŞANDI?
Mavi Marmara şehit ve katılımcılarına 'İslamcı manyaklar' , 'kafadan İsrail düşmanları' , 'kafadan Batı düşmanları' demişti. Küçük, "Erdoğan'ın partinin başına geçtiğinde bu manyak tiplerle yolunu ayırması gerektiğini" de söyledi.
İHH, CEM KÜÇÜK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU (TIKLAYINIZ)
KÖŞE YAZARLARINDAN ‘CEM KÜÇÜK' YAZILARI (TIKLAYINIZ)
TIMETURK'ÜN KONU İLE İLGİLİ KAMUOYUNA DUYURUSU (TIKLAYINIZ)