USKAM Başkanı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şahin, Budapeşte'de gerçekleşen TDT Gayriresmi Zirvesi'nin KKTC açısından taşıdığı stratejik önemi değerlendirdi. Şahin, “KKTC'nin TDT içindeki konumunun yalnızca sembolik olmadığını, zamanla fiili ve kurumsal düzeyde daha da güçleneceğini göstermektedir” diyerek, bu gelişmenin fiili tanınma süreci açısından ciddi bir zemin hazırladığına işaret etti.
ZİRVEYE GÖZLEMCİ ÜLKE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
21 Mayıs 2025'te Macaristan'ın Budapeşte kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi, “Doğu ve Batı'nın Buluşma Noktası” temasıyla gerçekleştirildi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Macaristan'ın Cumhurbaşkanları düzeyinde katılım sağladığı zirve, gözlemci ülke olan Macaristan'ın ilk kez ev sahipliği yaptığı bir liderler toplantısı olması bakımından tarihi bir nitelik taşıdı. Bu durum, TDT'nin kapsayıcılık vizyonunu ve gözlemci ülkelerin işlevselliğinin artacağını ortaya koydu.
BUDAPEŞTE BİLDİRİSİ: GÖZLEMCİ ÜYELERE AÇIK DESTEK
Toplam 71 maddeden oluşan Budapeşte Bildirisi, KKTC, Macaristan ve Türkmenistan'ın TDT çalışmalarına yaptıkları katkıları memnuniyetle karşıladığını ilan etti. Bu vurgular, gözlemci ülkelerin kurumsal düzeyde daha etkin roller üstlenmelerinin teşvik edildiğini ve fiili entegrasyon yolunda adımlar atıldığını ortaya koydu.
TİCARET VE LOJİSTİK ALTYAPILARINDA ORTAK HAREKET
38. maddede, gözlemci ve üye ülkeler arasında ticaretin, transit geçişin ve ekonomik işbirliğinin artırılması için ulaşım altyapısı, dijitalleşme ve lojistik sistemlerin modernize edilmesi gerektiği net biçimde ifade edildi. Bu madde, Trans-Hazar Uluslararası Doğu-Batı Orta Koridoru boyunca ortak bir sinerji oluşturulacağını gösterdi.
TARIM VE GIDA GÜVENLİĞİNDE GÖZLEMCİLERLE UYUMLU STANDARTLAR
43. maddede, tarım sektöründe yatırım, ticaret ve inovasyona dayalı uygulamalarla gözlemci ülkeler arasında işbirliği yapılması teşvik edildi. Bitki ve sağlık standartlarının uyumlaştırılması gibi teknik konularda da ortak hareket edilmesi talimatı verilerek, KKTC'nin teknik iş birliklerinde de aktif rol alabileceği bir zemin inşa edildi.
KÜLTÜREL KATILIM VE GENÇLİK PROGRAMLARIYLA TOPLUMSAL ENTEGRASYON
62. madde, gözlemci ülkelerin gençlik ve spor programlarına ev sahipliği yapmaları için teşvik edildiğini vurgularken; 68. maddede ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimiyle Nevruz'un ortak kutlama kararı öne çıkarıldı. Bu adımlar, KKTC'nin kültürel diplomasi alanında da tanınırlığını artıracağını ortaya koydu.
KIBRIS MESELESİNE DESTEK: GÜÇLÜ DAYANIŞMA MESAJI
6. maddede, Kıbrıs meselesine dair “karşılıklı kabul edilebilir ve uygulanabilir bir çözüm” vurgusu yapılırken; Kıbrıs Türk halkının eşit özden gelen haklarını güvence altına alma arzusu net biçimde ifade edildi. Bu madde, TDT'nin KKTC'ye yalnızca gözlemci sıfatıyla değil, siyasi dayanışma temelinde de yaklaştığını ortaya koydu.
AKSAKALLAR KONSEYİ GİRNE'DE TOPLANDI, KKTC'NİN ORGANİZASYONEL KABİLİYETİ TAKDİR EDİLDİ
7. maddede, 1-2 Mayıs 2025'te Girne'de gerçekleştirilen Aksakallar Konseyi 17. Toplantısı'nın başarılı şekilde icra edildiği belirtilerek, KKTC'nin diplomatik ve organizasyonel kapasitesi övüldü. Bu detay, KKTC'nin sadece izleyen değil, aynı zamanda inşa eden aktör haline geldiğini yansıttı.
UZMAN GÖZÜYLE: “KKTC ARTIK GÖZ ARDI EDİLEMEZ BİR AKTÖR”
Prof. Dr. İsmail Şahin, TDT Bildirisi'ni analiz ederken şu ifadeleri kullandı:
“KKTC'nin devlet başkanları düzeyindeki bir TDT Zirvesi'nde ismen anılması, ülkeyi uluslararası toplumun gündemine taşımakta ve fiili tanınırlık sürecine katkı sunmaktadır.”
Şahin, bu gelişmenin çok taraflı diplomaside KKTC'nin konumunu güçlendirdiğini ve meşruiyet kazanan bir aktör olarak daha etkin roller üstlenebileceğini belirtti.
Yorum Yap