13 Mayıs'ta Muğla-Marmaris Karayolu'nun Sakar Geçidi'nde meydana geldi. Anneler Günü kutlaması için 34 yolcuyla birlikte İzmir'den yola çıkan Armağan Serttaş yönetimindeki 03 FR 747 plakalı tur midibüsü kontrolden çıktı. Yaklaşık 30 metreden alt yola savrulan midibüs, 35 AL 1645 plakalı otomobilin üzerine düştü. Kazada 24 kişi öldü, 10 kişi yaralandı.
HEYET OLUŞTURULDU
Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz'un talimatıyla, midibüsteki arızanın belirlenmesi için içerisinde akademisyenlerin de bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturuldu. Hurdaya dönen midibüs üzerinde inceleme yapan bilirkişi heyeti raporunu hazırladı. Heyette, Komiser Yardımcısı Can Kurt, polis memurları Ergün Peker, Şahin Çavuş, teknik bilirkişiler Ege Üniversitesi MYO Otomotiv Teknolojisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Emir, Ege Üniversitesi MYO Otomotiv Teknolojisi Öğretim Elemanı Recep Erken, ISUZU Mekanik Teknik uzmanları Mustafa Ünal ve Yusuf Kenan Kurt yer aldı. Trafik bilirkişileri olarak Komiser Yardımcısı Can Kurt ile polis memurları Ergün Peker ve Şahin Çavuş'un hazırladığı raporda, arızanın aracın fren aksamında meydana geldiği belirtildi.
Milliyet'te yer alan habere göre raporda, "03 FR 747 plakalı araç 03.10.2002 tarihinde trafiğe çıkmıştır. 2003 model olan araç yaklaşık, 14 yaşında 20 yolcu + sürücü koltuklu kapasitelidir. 11.10. 2013 tarihi itibariyle Bülent Çetindağ adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Olay günü aracı kullanan sürücü direksiyon hakimiyetini kaybederek önce bölünmüş yol arasındaki bariyerlere, daha sonra da yolun sol tarafındaki beton bariyerleri aşıp alt yola düşmesi sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir" denildi.
Ayrıca kazadan yaralı olarak kurtulan yolcuların aracın frenlerinin boşaldığı yönündeki ifadesi doğrultusunda inceleme yapan bilirkişi ekipleri, aracın fren hidroliğinin boşaldığını ve frenlerin kaza sırasında tutmadığını belirledi.
HİDROLİĞİN BOŞALMASI VE FREN SİSTEMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KAZA NEDENİ
Kazanın meydana gelmesini iki nedene bağlayan bilirkişi heyeti, birinci nedeni, sağ arka tekerlekte bulunan fren teker silindiri o-ringinin yırtılmasıyla sağ arka tekerlekten fren hidroliğinin tamamen boşalması olarak belirledi. İkinci neden olarak ise, araç sahibinin aracın orijinal fren sistemi üzerinde yaptığı değişikliği gösterdi. Raporda aracın mekanik yapısına uygun olmayan şekilde fren sisteminin değiştirildiği ifadesi yer aldı.
Makine Mühendisleri Odası ve Türk Standartları Enstitüsü'nden (TSE) izin alınmadan yapılan bu işlemle aracın orijinal fren sisteminin değiştirilmesi sonucunda arka tekerlekteki hidroliğin boşaldığı belirtildi. Araçtaki bu yasal olmayan değişikliği yapan Bülent Çetindağ, raporda Asli kusurlu' olarak görüldü. Kazayı yapan şoför Armağan Sertbaş'ın ise kaza sırasında yapması gerekenleri yaptığı, aracı durdurmak için çaba gösterdiği, araçtaki teknik aksaklıklar nedeniyle kazada kusurunun olmadığı belirtildi. Ayrıca kazanın meydana geldiği karayolunda kazanın oluşumuna neden olacak herhangi bir kusurun olmadığı da açıklandı.
Bilirkişi heyetindeki akademisyenlerden Emir ve Erken ile ISUZU Mekanik Teknik uzmanları Ünal ve Kurt'un hazırladıkları raporda ise, şoför Sertbaş'ın aracı durdurmak için el frenini dahi kullandığı, fakat yolun eğimli olmasından dolayı aracı durdurmayı başaramadığı ifade edildi. Teknik bilirkişiler de kazanın asli sorumlusunun araç üzerinde yasal olmayan değişikliği yapan kişi olarak Bülent Çetindağ'ı gösterdi.
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hakan Türkan'a teslim edildi. Savcı Türkan, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet veren trafik kazasında ölen şüpheli sürücü Armağan Sertbaş'ın yürütülen soruşturma neticesinde, gerek TCK 64 / 1, hükmü gereğince ölmüş kişiler hakkında kamu davası açılmayacağı ve açılmış kamu davalarının da düşürülmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin hüküm gereğince, gerekse şüpheli hakkında kamu davası açılıp açılmayacağı gibi yapılan araştırmalar ve bilirkişi raporları doğrultusunda kazanın oluşumunda şüphelinin her hangi bir kusurunun bulunmadığını belirtip, bu nedenle de şüpheli hakkında üzerlerine atılı bulunan suçtan ölüm nedeniyle Kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına' dair karar verildiğini belirtti.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi olayda asli kusurlu olduğu belirtilen midibüs sahibi Bülent Çetindağ hakkında ise henüz dava açılmadı.