Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğünde madencilere hitap eden Bakan Yıldız, yaklaşık 5 yıl önce buradaki maden ocağında 30 madencinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Yıldız, Soma ve Ermenek'te çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, yalnızca işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda tedbirleri artırdıkları için yaklaşık 420 işletmeyi kapatmak durumunda kaldıklarını dile getirdi.
Bunların 90'ının yeraltı kömür ocaklarıyla bir kısmının metalik madenler, bir kısmının da yer üstü madenciliğiyle alakalı olduğunu belirten Yıldız, "Artık şunu söylüyoruz, Türkiye'de 106 milyon ton kömür tüketiliyor, 80 milyon tonunu yerli üretiyoruz. Bunun önemli kısmı linyit. İlgili genel müdürlere de söyledim, 'işçi sağlığı ve iş güvenliği olmadan bana 1 kilogram kömür çıkartmayın' dedim" ifadesini kullandı.
Taner Yıldız, önce iş güvenliğini uygulayacaklarını, mekanize sistemi arttıracaklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Kurum, şu anda tarihin en düşük üretim dönemlerinden birisini yaşıyor. Ben bir işçi arkadaşımla ilgili acı ve sıkıntı duymak istemiyorum. Birtakım düzenlemeler yaptık, en az ücret iki asgari ücret tutarında olacak. Mesai saatlerini değiştirdik, hafta sonu tatillerini iki güne çıkarttık. Rödavansla ilgili çalışanların maliyetleri yükselince işverenlerin de haklarını düzenledik."
Siyaset yapmak için gelmediğini vurgulayan Yıldız, şunları söyledi:
"Hükümetin bir üyesiyim ve milletvekiliyim, partim belli, gönül verdiğim yer belli. Ben yalnızca Türkiye'de siyasi istikrarın sürmesi gerektiğini, bu istikrarın devamı halinde yeni iş imkanları oluşturacağımızı belirtiyorum. Her birimizin gönül verdiği parti farklı olabilir. Özgür iradenizle gidip oyunuzu vereceksiniz. Bizleri tanıyorsunuz, başka arkadaşlarımızı tanıyorsunuz. Tercihlerinizi kullanacaksınız. Kimin iyi olduğuna inanıyorsanız gidip ona oyunuzu vereceksiniz. Sonuçta Türkiye'nin büyümesinin ve ilerlemesinin devam etmesi gerekiyor."
Bakan Yıldız, 250 dolara mal edilen kömürün tonunun 81 dolara satıldığını belirterek, "Kolombiya'dan, 6 bin kilometreden aynı özellikteki kömür 80 dolara geliyor ama bizim amacımız yerli üretimi arttırmak ithalatı düşürmek. Bunu hep beraber sağlayacağız. Biz buradan her yıl zarar ediyoruz, olsun buradaki istihdamı azaltmayacağız. TTK'yı da özelleştirmeyeceğiz" diye konuştu.
Bakan Yıldız, madencilerin sorunlarını dinledi.
- "Bizim sırtımızda yumurta küfesi var"
Daha sonra, AK Parti Kilimli İlçe Başkanlığında partililerle görüşen Bakan Yıldız, yaptığı konuşmada, gelecek nesle daha iyi bir Türkiye bırakmak için uğraştıklarını belirtti.
Yıldız, hiçbir yerde define bulmadıklarını, en önemli kaynaklarının insan olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Allah bereketini verdi. Kendi aramızdaki birlik ve beraberliğin sonuçlarını hep beraber aldık. Kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne oy vermez. Boş vaatlere hiç vermezler, artık pazar yerine, kim ne derse 5 fazlasını veriyorum diyenlere döndü, biz onların arasına katılmayacağız. Çünkü bizim sırtımızda yumurta küfesi var. Onlar iktidar ümitlerinden uzaklaştıkça daha çok vadetmeye başladılar. Nasılsa kendilerine herhangi yaptırımı yok. O yüzden bu ülke şimdiye kadar hep yok paylaşıldı, biz inşallah varı paylaşacağız."
Bir oyun çok önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, "Bu ülkede bir asansörün açılışına giden bakanlar oldu bizden önce. Bu kardeşiniz son 1 hafta, 10 gün içinde 2,1 milyar dolarlık açılışa gitti. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız yetişemiyor. Bu şaka değil" ifadesini kullandı.
- CHP İlçe Başkanlığını ziyaret
İlçe başkanlığının bulunduğu binadan inerken AK Parti'nin alt katındaki CHP Kilimli İlçe Başkanlığına uğrayan Bakan Yıldız, partililerle selamlaştı, seçim çalışmalarında başarılar diledi.
Taner Yıldız, sağlıklı ve uyum içinde 7 Haziran seçimlerin gerçekleşmesini dileyerek, "Ne kadar güzel. Killimli, CHP'si ve AK Parti'si ve bütün partileriyle demokrasinin böyle bütünleştiği bir yer olmuş. Tebrik ediyorum" dedi.
İlçe merkezinde bir süre yürüyerek esnafla görüşen Bakan Yıldız, bir kahvehanede gençlerle sohbet etti, simit alarak vatandaşlara dağıttı.
Bakan Yıldız, TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'daki grizu patlamasında hayatını kaybeden Samet Aydın'ın annesi Zeynep ve babası Sami Aydın'ı evinde ziyaret etti.
