New York Times gazetesinin yayıncısı Arthur Gregg Sulzberger, ABD Başkanı Donald Trump'tan gazetecilere 'halk düşmanı' demeyi bırakmasını istedi ve bu yaklaşımın şiddetin önünü açacağı uyarısında bulundu.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Trump ve Sulzberger Beyaz Saray'da bir araya gelmiş ve ardından Trump paylaştığı Twitter mesajında önce 'çok güzel bir görüşmeydi' deyip ardından da yalan haberleri 'halk düşmanı' olarak nitelemişti.
Ancak Trump, 'halk düşmanları' ifadesini daha önce gazeteciler için kullanmasıyla ilgili bir paylaşım yapmadı.
New York Times'tan ise Trump'ın tweetlerinde 'Sulzberger ile görüşmenin tasvir ediliş biçimine yanıt vermek üzere' yazılı bir açıklama geldi.
Görüşmede Trump'a kullandığı dil konusundaki kaygılarını ilettiğini söyleyen Sulzberger, "Söylemleriniz yüzünden çok sayıda tehdit alıyoruz. Silahlı koruma tutmak zorunda kaldığımızı söyledim. O da bugüne kadar neden silahlı korumamız olmadığına şaşırdığını ifade etti" dedi.
Sulzberger'in açıklamasında, "Başkanı pek çok hayatı riske attığı konusunda ve ülkemizin demokratik değerlerinin zarar gördüğü konusunda uyardım" ifadelerine yer verdi.
Sulzberger'in açıklamalarına Trump'ın cevabı ise yine Twitter'dan geldi.
ABD Başkanı basın kuruluşlarını yalan haberlerle çok sayıda kişinin hayatını tehlikeye atmakla suçladı:
"Trump sendromu hastalığına yakalanmış medya hükümetimizin gizli yazışmalarını ifşa ettiğinde sadece gazetecilerin değil çok sayıda kişinin hayatını tehlikeye atıyor. Hiç vatanseverce değil! Basın özgürlüğü ve haberleri iletme sorumluluğu birlikte yürür."
'TRUMP'IN EN BÜYÜK BECERİSİ'
BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, analizinde Trump'ın ilk kez basını 'halk düşmanı' olarak nitelediğinde büyük tepki çektiğini vurguluyor:
"Arizona'nın Cumhuriyetçi Senatörü Jeff Flake yaşananları, 'Beyaz Saray'dan basın özgürlüğüne yönelik benzeri görülmemiş bir saldırı' diyerek niteliyordu.
Trump aynı ifadeyi ikinci, üçüncü, dördüncü kez kullandığında kimse tepki göstermedi. Trump'ın en büyük becerisi de burada gizli: Kabul edilemez gibi görülen şeyleri yeni bir tür normale dönüştürmek.
Ancak gazeteciler bu tür şeyleri bir köşeye not ediyor. Sadece birkaç hafta önce Maryland'de bir gazete silahlı bir saldırgan tarafından basılınca görece 'güvenli' olarak kabul edilen Batı demokrasilerinde dahi mesleğin tehlikeleri gözler önüne serildi.
Sulzberger, bu kaygıları Trump'la 9 gün önce gerçekleşen toplantıda dile getirmeye çalıştı.
Ancak öyle gözüküyor ki mesaj yerine ulaşmamış. Trump, 'halk düşmanları' olarak nitelenmeleri basının kendi suçu.
Trump'a göre ortada bir sorun varsa bunu onaracak olan kendisi değil, gazeteciler."