'Krizin uzamasında ABD'nin rolü var'

Sputnik'e konuşan Cuma, "Suriye'de yabancı savaşçıların olması halkların özgürlük talebine gölge düşürüyor. Bu bizim devrimimizi çok kötü etkileyen bir faktör" dedi. Halep'te Tabipler Odası Başkanı iken 2012'de Türkiye'ye gelen Cuma, Suriye'nin bütünlüğünü savunan bir taraf olduklarını vurguladı.

‘GÜÇ DENGESİ OLMAZSA SİYASİ ÇÖZÜM OLMAZ'

Cuma şunları anlattı: "Suriye umarım huzur ve istikrara kavuşur ve herkes evine döner. Bizler daima Suriye'nin bütünlüğünü savunduk. Suriye'de en nihayetinde olması gereken siyasi bir çözüm. Bu siyasi çözümün de hazırlığını yapmalıyız. Bir güç dengesi olmazsa siyasi çözüm olmaz. BM ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararıyla herkese huzur getiren bir siyasi çözüm istiyoruz.

Suriye'de çok sayıda dağınık bir muhalif örgütlenme olması siyasi çözümü zorlaştırıyor. Mart 2011'den bu yana Suriye halkı tamamen Devlet Başkanı Beşar Esed'dan kurtulmak için mücadele veriyor. Hatta Esad taraftarları arasında bile Esed'ın gitmesini isteyenler vardı. Esed, Tunus olaylarından (Arap Baharı) sonra bunun Suriye'ye de sıçrayacağını biliyordu. Bu yüzden ailesini toplayıp ‘Taviz mi vereceğiz yoksa saldıracak mıyız' diye sordu. Aile ‘Saldıracağız' kararı aldı. Devrimin ilk haftasında Esed göstericileri ‘terörist' diye niteleyip silah kullandı."


‘HALKIN BEKLENTİLERİNE CEVAP VERİLMEDİ'

Suriye sorununun çözümü kapsamında Esed hükümeti ile aynı masaya oturmaya kesinlikle karşı olduklarını belirten Cuma şöyle konuştu: "Suriye sorununun çözümüne yönelik yapılan görüşmeler ve toplantılar sonuç vermedi. Zira halkın beklentilerine cevap verilmedi. Esed'ı savunan toplantılar gerçekleştirildi."

‘YABANCI SAVAŞÇILAR HALKIN ÖZGÜRLÜK TALEBİNE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR'

Cuma, ‘Suriye'deki yabancı savaşçılar' konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Yabancı savaşçıların mevcudiyeti Suriye halklarının özgürlük talebine gölge düşürüyor. Bu, bizim devrimimizi çok kötü etkileyen bir faktör. Suriye devrimi, özgürlük talebiyle başlatıldı. Ancak Esed devrimi silahla bastırmaya çalıştı. Suriye'de zulüm oldukça, silahlı güçler de büyüyecektir. Esed, Hizbullah'ı Suriye'ye ye getirdi. Irak'tan ve birçok yerden savaşçıları Suriye'ye getirdi. Suriye halkı ne aşırılık yanlısı radikal silahlı güçleri istiyor ne de Esed yönetimini. Halk demokratik bir Suriye istiyor."

‘SURİYE SORUNUNUN UZAMASINDA ABD'NİN ROLÜ VAR'

Cuma, ‘Suriye sorunu ne zaman çözülür' sorusuna da şu yanıtı verdi: "Uluslararası güçler ne zaman isterse ve özellikle de ABD bu işin çözümüne el atarsa, Suriye sorunu çözülür. Bu sorunun uzamasında ABD'nin rolü var. Muhaliflere sırtını dönen ülkeler oldu. ABD, Suriye devriminin başladığı tarihten şu ana kadar halkın eylemlerini devrim olarak tanımadı. Güvenli bölgeye karşı durdu. ABD şu ana kadar muhalifleri uçaksavar temininden de mahrum etti. Bu sebeple kentler yıkıldı, Halep gibi büyük bir kentte tehcir yaşandı. 2 milyondan fazla insan kurtarılmış bölgeden göç etti. Neden? Zira halk bombardımanlardan korunamadı. Ama uçaksavarlar olsaydı bombardımanlar olmazdı. Esad, 5 senedir istediği silahlara kavuşuyor. Esad taraftarları ona her türlü silah yardımında bulundu ama muhalifler istedikleri silahlara ulaşamadı."

‘TÜRKİYE, SURİYE DEVRİMİNİN BAŞARIYA ULAŞMASINI İSTEYEN BİR TARAF'

Cuma, Türkiye'yi ise Suriyelilere yardımı konusunda övdü: "Türkiye, Suriye'den gelen herkese eşit bakıp sahip çıktı. Türkiye, Suriye devriminin başarıya ulaşmasını isteyen bir taraf. Bu devrimde yapıcı bir rol oynayan bir taraftır." Cuma, pek çok ülkenin Suriye sorununa müdahil olmasını ise şu sözlerle eleştirdi: "Herkes bir çıkarı olduğu için soruna müdahil oluyor. Bu zemini de Esad yarattı.Muhalifler Esad'sız bir çözüm istiyor. Baskıcı ve diktatör bir rejim olmaması için savaşıyor."

‘SURİYE KRİZİ, TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİK SORUNUNA DÖNÜŞTÜ'

Cuma, Türkiye'nin Suriye'ye gireceği iddialarını ise şöyle değerlendirdi: "Suriye'deki sorunlar son dönemde Türkiye'nin milli güvenlik sorununa dönüştü. Suriye'deki sorunların milli güvenliğini tehdit etmesi halinde Türkiye bir şeyler yapmalı. Yapmasa da zaten mecbur olacak. Türkiye milli güvenliğini sağlayacak bir şeyler yapabilir." Türkiye'nin Suriye meselesine ‘fazlasıyla müdahil olduğu' yönündeki yorumları ise Cuma şöyle değerlendirdi: "Suriye'de İran, Irak ve Hizbullah var. Birçok güç var. Bütün bunlar olurken Türkiye yaşananlara sessiz kalmaz, kalamaz."

MUHALEFETİN ETKİSİ NEDEN ‘ZAYIF' KALDI?

Cuma'nın ‘Suriye geçici hükümetinin birçok muhalif örgüt tarafından tanınmaması' konusundaki yorumu ise şöyle oldu: "Faaliyetlerimizi Suriye dışında yaptığımız için etkimiz zayıf kalıyor. İnsanlarımızın sorunlarını yanlarına gelerek çözemedik. Sadece bir kısmını çözebildik ve bu da yeterli olmadı. Halkımız ‘4 yıldır muhalefet yapıyorsunuz ama çözüm getiremediniz' diye serzenişte bulunuyor. Suriye geçici hükümetinin Suriye'de değil de neden Türkiye'de olduğuna dair de eleştiriler var. Ancak savaşanlar Suriye'de olmalı, siyaset yapanlar başka ülkelerde olabilir."