Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'ndeki konuşmasında, İsrail ve Filistin taraflarına itidalli davranma çağrısı yaparak, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas tarafından İsrail'e karşı başlatılan saldırıları kınadı ve taraflara "sivillere yönelik itidal" çağrısı yaptı.
Genel Sekreter Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, saldırılarda şu ana kadar çok sayıda İsrailli sivilin öldüğü ve yüzlercesinin yaralandığı belirtildi.
Guterres'in saldırılarda sivil nüfus açısından derin kaygı duyduğu aktarılan açıklamada, taraflara "sivillere yönelik uluslararası insancıl hukuk uyarınca azami itidal gösterilmesi" çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, “Genel Sekreter, daha geniş bir çatışmanın önlenmesi için tüm diplomatik çabalara çağrıda bulunuyor. Şiddetin çatışmaya çözüm getiremeyeceğini, barışın ancak iki devletli çözüme giden müzakere yoluyla sağlanabileceğini vurguluyor.” ifadesi kullanıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, yaptığı yazılı açıklamada, bölgede hızla artan gerginlikten çok ciddi endişe duyduğunu belirterek, iki tarafta da sivil kayıpların sayılarının yüzlere ulaştığına dikkati çekti.
Martin Griffiths, "Şiddet hiçbir zaman çözüm değildir. Tüm taraflara, hemen çatışmaya son verme ve her yer ve zamanda sivilleri koruma çağrısında bulunuyorum." ifadesini kullandı, aksi halde çok daha fazla kan döküleceği uyarısında bulundu.
ABD yakından takip ediyor
Beyaz Saray basın ofisinden yapılan açıklamada, üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin, bu sabah Biden'a İsrail'deki Hamas saldırıları hakkında brifing verdiği aktarıldı.
Açıklamada, “Başkan, güncellemeler konusunda bilgilendirilmeye ve Beyaz Saray yetkilileri, İsrailli ortaklarıyla yakın temas halinde kalmaya devam edecek." ifadesi kullanıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını “dehşet verici” olarak niteledi.
Paylaşımda Blinken, “İsrail hükümeti ve halkıyla dayanışma içindeyiz ve bu saldırılarda hayatını kaybeden İsrailliler için başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” ifadesini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller de X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “ABD, İsrail'e yönelik korkunç saldırıları kınıyor. Terörün asla haklı bir gerekçesi olamaz. İsrailli ortaklarımızla yakın temas halinde kalacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Pentagon'dan açıklama
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in de İsrail'deki gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi.
Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan yazılı açıklamada, ABD'nin İsrail'in kendini savunma hakkına olan bağlılığının devam ettiği kaydedilerek, saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilendi.
Açıklamada, Pentagon'un gelecek günlerde, İsrail'in kendisini savunmak için neye ihtiyaç duyarsa sahip olmasını sağlamak için çalışacağı ifade edildi.
Avrupa ülkeleri İsrail'e destek mesajları yayımladı
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, "İsrail ve halkına karşı bu sabah başlatılan, masum vatandaşlara terör ve şiddet uygulayan rastgele saldırıları şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Hamas'ı kınarken, "İsrail'in bu tür hain saldırılara karşı kendini savunma hakkı vardır." yorumunu yaptı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise "İsrail ile tam dayanışma içindeyim" mesajını paylaştı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise "Gazze'den yapılan füze atışları ve artan şiddet bizi sarsıyor. Almanya, Hamas'ın bu saldırılarını kınıyor ve İsrail'in yanında duruyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da "İsrail'i şu anda vuran terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Ölenlere, ailelerine ve yakınlarına dayanışma dileklerimi iletiyorum." açıklamasını yaptı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise İsrailli "sivillere yönelik saldırıların kendisini şoke ettiğini" belirtti. Sunak, "İsrail'in kendisini savunma hakkı mutlaktır." ifadesine yer verdi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de "Aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda kayba neden olan, bugün İsrail'e yapılan zalim terör saldırısını şiddetle kınıyorum. İsrail halkının yanında duruyoruz ve kendini savunma hakkına tam destek veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov ise "Hamas'ın saldırılarını açıkça kınadığını" belirterek, İsrail halkıyla dayanışma içinde olduklarını kaydetti.
Belçika, İspanya, İtalya, İsviçre, İrlanda, Hollanda, Hırvatistan, Avusturya, Çekya, Slovenya, Finlandiya, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya ve Kosova yetkilileri de Hamas'a tepki gösteren ve İsrail'e destek veren mesajlar yayımladı.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü saldırıları kınadı
Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu sabah Gazze Şeridi yakınlarındaki İsrail kasaba ve şehirlerine yönelik çok cepheli saldırıyı ve Hamas militanları tarafından İsrail'e ulaşan roket yağmurunu şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
Wennesland, şunları kaydetti:
"Bu olaylar, korkunç şiddet sahnelerine ve birçok İsraillinin ölümüne, yaralanmasına neden oldu ve birçoğunun Gazze Şeridi'ne kaçırıldığına inanılıyor. Bunlar sivilleri hedef alan saldırılardır ve derhal durdurulmalıdır. Tüm sivillerin iyiliğinden derin endişe duyuyorum. Azami itidal çağrısında bulunmak ve tüm tarafları sivilleri korumaya çağırmak için ilgili herkesle yakın temas halindeyim. Bu tehlikeli bir uçurum ve herkesi uçurumun kenarından çekilmeye çağırıyorum."
Arap Birliğinden çağrı
Arap Birliği, Hamas ile İsrail'in karşılıklı saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Ebu Gayt'ın, İsrail'in Gazze'deki saldırıları derhal durdurması çağrısında bulunduğu bilgisine yer verilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“İsrail'in şiddet ve aşırılıkçı politikalarını uygulamaya devam etmesinin, bölgeyi istikrara yönelik ciddi fırsatlardan mahrum bırakan saatli bir bombayla aynı anlama geldiği konusunda daha önce defalarca uyarıda bulunuldu.”
Açıklamada, taraflar arasındaki silahlı çatışma döngüsünün, bölgeyi yakın gelecekte istikrar veya barışa yönelik fırsatlardan uzaklaştırdığı kaydedildi.
Öte yandan açıklamada, İsrail'in İslam'ın kutsalına ve iki devletli çözüme karşı provokatif politikalarına gerçek bir tepki verilmemesi durumunda, bölgedeki mevut durumdan uluslararası toplumun sorumlu tutulacağı belirtildi.
Pakistan: Filistin meselesinin acilen ele alınması gerekiyor
Pakistan'da geçici hükümet Başbakanı Anvarul Hak Kakar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İslamabad'ın taraflara itidal ve sivillerin korunması çağrısında bulunduğunu vurguladı.
Kakar, Filistin meselesinin acilen ele alınması gerektiğine ve Orta Doğu'da tırmanan şiddet olaylarından büyük üzüntü duyduğuna dikkati çekerek, "Orta Doğu'da kalıcı barış, 1967 öncesi sınırlar üzerine kurulu, merkezinde Kudüs'ün yer aldığı, yaşayabilir, bitişik, egemen bir Filistin devleti ile iki devletli bir çözümde yatıyor." ifadesini kullandı.
Pakistan: Can kaybının artmasından endişeliyiz
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Orta Doğu'da gelişen durumun ve İsrail ile Filistinliler arasında başlayan çatışmaların yakından takip edildiği, tırmanan gerilimin can kaybına yol açmasından endişe duyulduğu bildirildi.
Açıklamada, İslamabad'ın, Orta Doğu'da kalıcı barışın anahtarı olarak Filistin sorununa uluslararası hukuk ve ilgili Birleşmiş Milletler (BM), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) kararları doğrultusunda adil, kapsamlı ve kalıcı iki devletli çözümü sürekli savunduğu vurgulandı.
1967 öncesi sınırlar temelinde başkenti Kudüs olan yaşanabilir, egemen ve bitişik bir Filistin devletinin kurulması gerektiğine işaret edilen açıklamada, çatışmaların durdurulması, sivillerin korunması ve Orta Doğu'da kalıcı bir barışın sağlanması amacıyla bir araya gelinmesi için uluslararası topluma çağrıda bulunuldu.
Eski Başbakan Şerif'ten İsrail'e tepki
Eski Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de sosyal medyadan yaptığı açıklamada, İsrail'in yasa dışı işgalinin, Filistin topraklarındaki yerleşimlerin genişletilmesinin ve masum Filistinlilere yönelik baskının sona erdirilmesinin bölgede barış, adalet ve refah için kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.
Şerif, bugün yaşananların kendisini şaşırtmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"İsrail, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme ve devlet kurma gibi meşru haklarını inkara devam ederse başka ne beklenebilir ki? Günlük provokasyonlar, işgal güçleri ve yerleşimcilerin saldırıları, Mescid-i Aksa ile Hıristiyanlık ve İslam'ın diğer kutsal mekanlarına yönelik baskınlardan sonra başka ne beklenebilir?"
Irak: Filistinlilerin bu sabah başlattıkları operasyonlar yıllardır uğradıkları haksızlığın bir sonucu
Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avadi, Irak hükümetinin her zaman Filistin halkının yanında olduğunu ve davasına destek verdiğini ifade ederek, zulüm ve haksızlığın hiçbir zaman sonuç getirmeyeceğini vurguladı.
Iraklı Sözcü, Filistinli gruplarca İsrail'e düzenlenen saldırıya dair "Filistinlilerin bu sabah başlattıkları operasyonlar yıllardır uğradıkları haksızlığın bir sonucudur." dedi.
Dünya kamuoyunu Filistin halkına yapılan haksızlığı durdurmaya ve Filistinlilerin haklarının geri alınması için müdahaleye davet eden Avadi, Filistin topraklarındaki gerilimin tırmandırılması ve devam etmesinin bölgeye olumsuz yansımaları olacağı uyarısında bulundu.
Avadi, ayrıca Arap Birliğini olağanüstü toplantıya çağırdı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise "İsrail'deki terör saldırıları haberiyle derinden sarsıldım. Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Bu zor zamanda İsrail'le dayanışma içindeyiz." yorumunu paylaştı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da "Mısır Arap Cumhuriyeti, Filistin kentlerine yönelik bir dizi saldırının ardından Filistin ile İsrail tarafları arasında devam eden gerilimin korkunç tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu." ifadesi kullanıldı.
Bölgedeki gelişmeler karşısında "azami itidal gösterilmesi ve sivillerin daha fazla riske maruz bırakılmaması" çağrısına yer verilen açıklamada, gerilimin tırmanmasının ateşkes çabalarını olumsuz yönde etkileyebilecek olası ciddi yansımaları konusunda uyarıda bulunuldu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de "Filistinli silahlı gruplar tarafından İsrail'e doğru yüzlerce, belki de binlerce rastgele roket atıldığı ve en az 22 İsraillinin öldürüldüğü, yüzlercesinin ise yaralandığı yönündeki haberler karşısında şok oldum ve dehşete düştüm. Ayrıca İsrailli sivillerin rehin alındığı yönündeki haberlerden de derin endişe duyuyorum." ifadelerine yer verdi.
İsrail güçlerinin de yoğun nüfuslu Gazze Şeridi'ne hava saldırılarıyla karşılık verdiğini ve en az 5 kişiyi öldürdüğünü belirten Türk, şunları kaydetti:
"Orada sivil kayıplarının yaşanmaması için her türlü tedbiri almaya çağırıyorum. Şiddete derhal son verilmesi çağrısında bulunuyorum. Bölgedeki tüm taraflara ve kilit ülkelere, daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek için gerilimi azaltma çağrısında bulunuyorum."
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson ise Hamas'ı kınayarak, "İsrail hükümetinin ve halkının yanındayız ve bu saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Gazze ve çevresinde yaşanan "tehlikeli tırmanışın" durdurulmasını istedi.
Açıklamada, Dışişleri Bakanlığı, "Özellikle Batı Şeria'daki bölgelerde Filistin halkını, haklarından mahrum kılma, İslam ve Hıristiyan kutsallarına yönelik saldırılara ve ihlallere tanık olunduğu göz önüne alındığında, durumu daha da tırmandırma ihtimali taşıyan bu tehlikeli yansımalar konusunda uyarıda bulunmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Kuveyt, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşanan olaylarla ilgili uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletlere (BM) "sorumluluk üstlenme" çağrısı yaptı.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail işgalinin kardeş Filistin halkına yönelik apaçık ihlalleri ve saldırılarının sonucu olarak abluka altındaki Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan gerilimden endişe duyulduğu" kaydedildi.
Gazze Şeridi'ndeki olaylarla ilgili uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletlerin (BM) "üzerine düşen sorumluluğu" üstlenmesi ve yaşanan şiddet olaylarını durdurması istenen açıklamada, Filistin halkına koruma sağlanması ve İsrail güçlerinin, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve Yahudi yerleşim birimlerini genişletme politikası başta olmak üzere kışkırtıcı uygulamalarına son verilmesi gerektiği vurgulandı.
Umman Dışişleri Bakanlığından da konuyla ilgili yapılan açıklamada, Filistin topraklarına yönelik gayrimeşru İsrail işgalinin sürmesinin neticesi olarak İsrail ile Filistin arasında tırmanan şiddetin endişe içinde, dikkatle izlendiği belirtildi.
İsrail'in Filistin köy ve kentlerine yönelik saldırılarına işaret edilen açıklamada, "tehlikeli tırmanış" konusunda uyarı yapıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasındaki şiddetten duyulan endişeyi dile getirdi.
Açıklamada, BAE'nin tehlikeli yansımalardan kaçınmak üzere son derece itidalli olunması ve derhal ateşkes yapılması çağrısında bulunduğu vurgulandı.
Ayrıca, BAE'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki "geçici üye" sıfatıyla "Arap İsrail barış sürecinin yeniden canlandırılması için uluslararası dörtlü omisyonunun derhal işler hale getirilmesi çağrısında" bulunduğu kaydedildi.
Suudi Arabistan, şiddetin derhal durdurulması çağrısı
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Gazze'den İsrail'e yönelik "Aksa Tufanı" ve İsrail'in bölgeye yönelik saldırıları, üzerine konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Olayların yakından takip edildiği belirtilen açıklamada, "Suudi Arabistan Kraliyeti, bir çok cephede yüksek düzeyde şiddetin yaşanmasına neden olan, birkaç Filistinli grup ile İsrail işgal güçleri arasındaki eşi benzeri görülmemiş durumdaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Suudi Arabistan, iki taraf arasındaki tırmanışın derhal durması, sivillerin korunması ve sükunetin sağlanması çağrısı yapmaktadır" denildi.
Son günlerde Mescid-i Aksa'ya baskın ve tekrarlanan İsrail saldırılarına atıfta bulunan açıklamada, Riyad'ın "devam eden işgal, Filistin halkının meşru haklarından mahrum bırakılması ve kutsallarına karşı sistematik provokasyonların tekrarı sonucunda durumun patlama tehlikesine" dair defalarca uyarıda bulunduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, sivillerin korunması, bölgede barış ve güvenliği gerçekleştirecek, iki devletli çözümü sağlayacak, güvenilir bir barış sürecini harekete geçirmesi yönünde sorumluluklarını yeniden gözden geçirmeleri için uluslararası topluma da çağrıda bulunuldu.
Katar: Gazze'de yaşanan gerginliğin sorumlusu yalnızca İsrail
Katar Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, bölgedeki gelişmelerle ilgili endişesini ifade ederek, tüm taraflara gerginliği sona erdirme, sükûneti sağlama ve azami şekilde itidalli olma çağrısında bulundu.
Açıklamada, "Sonuncusu, Mescid-i Aksa'ya polis himayesinde düzenlenen baskınlar olmak üzere Filistin halkının haklarını ihlal etmeye devam etmesi sebebiyle halihazırda yaşanan gerginliğin sorumlusu yalnızca İsrail'dir." ifadesine yer verildi.
Bakanlık, "İsrail'in, uluslararası hukuka yönelik bariz ihlallerini durdurmaya, Filistin halkının tarihi hakları ile uluslararası meşruiyet kararlarına saygı göstermeye zorlanması ve bu olayların Gazze'deki Filistinli sivillere karşı yeni bir orantısız savaşı ateşlemek için bahane olarak kullanılmasının önlenmesi için uluslararası toplumun ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini" vurguladı.
Açıklamada ayrıca Katar'ın "Filistin meselesinin haklılığı, kardeş Filistin halkının meşru hakları ile 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması konusundaki kararlı tutumu" yinelendi.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'den “diplomasi trafiğinin artırılması” talimatı
Mısır Cumhurbaşkanlığı, Hamas ile İsrail'in karşılıklı saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Sisi'nin, Gazze'deki gelişmeleri “Stratejik Kriz Yönetim Merkezi”nde bizzat takip ettiği belirtildi.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanı Sisi durumu kontrol altına almak ve taraflar arasındaki gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek için Mısır temaslarının yoğunlaştırılması talimatı verdi.” ifadeleri kullanıldı.
Mısır Dışişleri Bakanı'ndan telefon diplomasisi
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Filistin ile İsrail arasındaki gerilimin düşürülmesi için uluslararası yetkililerle yoğun temaslarda bulundu.
Bakan Şukri, bu kapsamda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile telefonda görüştü.
Şukri ve Al Nahyan, bölgedeki gelişmelerin ciddiyeti çerçevesinde güvenlik durumunun kontrolden çıkmasını, sivillerin daha fazla risk ve tehdide maruz kalmasını önlemek için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiği konusunda mutabakata vardı.
Mısır Dışişleri Bakanı'nın Ürdünlü mevkidaşıyla görüşmesinde ise, olayların tehlikeli biçimde kötüleşmesiyle ilgili derin endişe duyulduğu belirtildi. Şukri ve Safedi, ilerleyen saatlerde istişare ve koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı.
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri: Saldırıların sonuçlarından İsrail sorumludur
KİK'in sitesinden yayınlanan yazılı açıklamaya göre, KİK Genel Sekreter Budeyvi, Gazze ve sınır bölgesindeki çatışmalarda, masum sivillerin korunması için İsrail güçleri ve Filistinliler arasındaki gerilimin bir an evvel düşürülmesi çağrısı yaptı.
Açıklamasında "Saldırıların sonuçlarından İsrail sorumludur" ifadelerini kullanan Budeyvi, İsrail'in Filistin halkına ve kutsal mekanlara yönelik devam eden saldırılarından doğan sonuçların sorumluluğunun tamamen Tel Aviv yönetimine ait olduğunu kaydetti.
Budeyvi, İsrail'in devam eden saldırılarının uluslararası sözleşme ve yasaların açık bir ihlali olduğunu belirterek, saldırıların Filistin sorununun çözümüne yönelik barış süreci çabalarına engel olduğuna işaret etti.
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, uluslararası topluma, işgal altındaki Filistin topraklarında arzu edilen barış ve istikrarın sağlanması için Filistin halkına, 1967 topraklarında başkenti Kudüs olmak üzere, kendi devletlerini kurma yönünde meşru haklar kazandırma çabalarını hızla yeniden canlandırmaya destek verme çağrısında bulundu.
İran'dan Hamas'a destek
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, ülke medyasına yaptığı açıklamada, Filistin halkını ve İsrail karşıtı direniş gruplarını, "Aksa Tufanı" saldırısı nedeniyle tebrik etti.
İsrail'in "ciddi bir eylemle" karşı karşıya kaldığında ne kadar "kırılgan" olduğunun görüldüğünü dile getiren Kenani, "Aksa Tufanı operasyonu işgal altındaki topraklarda işgalcilere karşı silahlı mücadelede yeni bir sayfa açtı." ifadelerini kullandı.
Öte yandan İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Askeri Danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, Doğu Azerbaycan eyaletinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Filistinli grupların saldırılarını desteklediklerini belirterek, "Filistin ve Kudüs özgürleşene kadar Filistinli mücahitlerin yanında olacağız." dedi.
Rusya: Filistin ve İsrail'i derhal ateşkese çağırıyoruz
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Filistin-İsrail meselesindeki durumun kötüleşmesi nedeniyle endişe duyduklarını belirtti.
Zaharova, şu ifadeleri kullandı:
“İsrail ile barış ve güvenlik içinde yaşayan Doğu Kudüs'te başkentiyle 1967 yılındaki sınırlar içinde bağımsız Filistin devletinin oluşturulmasını öngören uluslararası hukuk temelinde, tam teşekküllü müzakere sürecinin tesis edilmesi hususunda, yalnızca siyasi ve diplomatik araçlarla çözülebileceği yönündeki tutumumuzu teyit ediyoruz.”
Mevcut durumun geniş çapta gerginleşmesini “şiddetin uygulanması” olarak kabul ettiklerini vurgulayan Zaharova, “Buna Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) ilgili kararlarına uyulmaması ve Rusya, ABD, Avrupa Birliği (AB) ile BM'den oluşan Orta Doğu Dörtlüsü'nün çalışmalarının Batı tarafından engellenmesinin neden olduğunu” savundu.
Zaharova, “Filistin ve İsrail'i derhal ateşkese, şiddetten vazgeçmeye, itidale ve uluslararası toplumun desteğiyle kapsamlı, kalıcı ve uzun süre Orta Doğu'da beklenen barışın tesis edilmesini amaçlayan müzakere sürecini başlatmaya çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cezayir'den uluslararası topluma Filistin halkını koruma için müdahale çağrısı
Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Cezayir'in, onlarca Filistinlinin hayatına mal olan İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik “zalimane” saldırılarını büyük bir endişeyle takip ettiği belirtildi.
Açıklamada, “Cezayir, en temel insani ilkeleri ve uluslararası meşruiyeti ihlal eden bu politika ve uygulamaları şiddetle kınıyor.” denildi.
“Siyonist işgalin baskı ve zulüm politikasında” ısrarcı olduğu vurgulanan açıklamada, “Cezayir, Filistin halkını Siyonist işgalin baskı ve zulmünden korumak için uluslararası toplumun ilgili uluslararası kurumlar aracılığıyla derhal müdahale etmesi yönündeki talebini yineliyor.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Siyonist işgalin” Arap-İsrail çatışmasının özünü oluşturduğuna dikkati çekilerek, bu çatışmadan kaynaklanan talihsizliklere ve trajedilere son vermenin yolunun Filistin halkının meşru ulusal haklarının iade edilmesine ve 1967 sınırları üzerinde başkenti Kudüs olan bağımsız devletini kurmak üzere Filistin halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlamaktan geçtiğine vurgu yapıldı.