Finlandiya ile Estonya arasında doğal gaz taşıyan Balticconnector boru hattının, 8 Ekim'de yaşanan olağan dışı basınç düşüşü ve sızıntı nedeniyle kapatılması üzerine sabotaj ihtimaline dair şüpheler dile getiriliyor.
Finlandiya'daki Tampere Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Pami Aalto, Balticconnector boru hattında yaşananlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Süreçle ilgili daha fazla bilgi paylaşılana kadar Rusya'nın konuya dahli olduğunun söylenemeyeceğinin altını çizen Aalto, "İşin içinde devlet bağlantılı aktörler olduğu ortaya çıkarsa, Finlandiya ve Estonya'nın enerji altyapısına zarar vermekten çıkarı olan tek devlet Rusya'dır. Mevcut durumda, bu hasarın bu coğrafi bölgede teröristler tarafından yapılacağına inanmıyorum." diye konuştu.
Aalto, Rusya'nın, Helsinki yönetiminin NATO üyeliği ve Ukrayna'ya askeri yardımına karşılık vereceğini açıkladığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Kritik altyapıların yerlerini tespit etmiş ve haritalandırmışlardır ve büyük olasılıkla NATO ülkelerini bu açıdan nasıl test edeceklerine dair planları vardır. Finlandiya, Estonya ve Norveç Rusya'dan bu tür tehditler bekleyebilir ve hazırlıklarını yapmaktadır. Son yaşanan olay da bu tür bir adım olabilir ancak öyle olmadığı ortaya çıkarsa, Rusya'nın bu ülkeleri ve genel olarak NATO üyelerini test etme çabalarını bekleyebiliriz. Rus aktörlerin, NATO üyelerinin dikkatini Ukrayna'dan uzaklaştırmak gibi bir çıkarı da var. Birçok Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesinin hala satın aldığı Rus sıvılaştırılmış doğal gazına (LNG) olan talebi güvence altına almak açısından Rus aktörlerin ticari çıkarları da bulunuyor."
Balticconnector boru hattında olağan dışı basınç düşüşü ve sızıntı yaşandığını hatırlatan Aalto, "Teknik olarak konuşmak gerekirse, daha fazlasını öğrenene ve bize daha fazla bilgi verilene kadar hem kaza hem de sabotaj mümkün. Nihai sonuç, kaza gibi kamufle edilmiş bir sabotaj da olabilir." ifadelerini kullandı.
Aalto, Balticconnector boru hattına verilen zararın doğal gaz arz güvenliğini azaltacağına dikkati çekerek, Kuzey Akım boru hattına yapılan sabotajın hatırlatılması üzerine, "Boru hattı sahiplerinin farklı olduğunu unutmamak gerekir. Kuzey Akım'ın sahibi Rus, bu hattın ise Rus sahibi yok." şeklinde konuştu.
Boru hatlarının benzer saldırılardan korunması için ülkelerin askeri varlıklarını artırabileceklerini vurgulayan Aalto, "Ülkeler boru hatlarını korumak için sensörler kurabilir, siber güvenlik ve istihbaratı geliştirebilir ve birlikte çalışabilirler. Muhtemelen bu önlemlerin tümü geçerli olacaktır. Bu da devletler ve tüketiciler için maliyetleri artıracak ve yurt içinde üretilen yenilenebilir enerji arzının önemini ortaya çıkaracaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Finlandiya medyasındaki haberlerde de sıklıkla Rusya'nın söz konusu boru hattına müdahale etmiş olabileceğine dair ifadelere yer veriliyor.
BORU HATTINA DIŞ ETKENLERİN MÜDAHALESİ GÜNDEME GELDİ
Finlandiya gaz iletim sistemi operatörü Gasgrid, Finlandiya ile Estonya arasındaki boru hattında meydana gelen hasar nedeniyle gaz transferinin durdurulduğunu açıklamıştı.
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, hasarın büyük olasılıkla dış etkenlerden kaynaklandığını, araştırmaların sürdüğünü söylemişti.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö de boru hattındaki hasarın "dış faaliyetler" nedeniyle gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu kaydetmişti.
Hem boru hattında hem de su altındaki telekomünikasyon kablolarında hasar meydana geldiğini belirten Niinistö, "Meydana gelen hasarın harici bir faaliyetten kaynaklanmış olması muhtemeldir. Hasara tam olarak neyin sebep olduğu henüz bilinmemektedir. Soruşturma Finlandiya ve Estonya arasında işbirliği içinde devam edecektir. Ayrıca müttefiklerimiz ve ortaklarımızla da sürekli temas halindeyiz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de NATO'nun konu hakkında ilgili müttefiklerle bilgi paylaşımı içinde olduğunu, Finlandiya ve Estonya'ya desteğe hazır olduklarını bildirmişti.
Eylül 2022'de Baltık Denizi'nde Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım doğal gaz boru hattı, meydana gelen patlamalarla hasar görmüştü. Patlamaların sabotajdan kaynaklandığı belirtilmişti.
İKİ ÜLKEYE DESTEK MESAJLARI
Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, X sosyal medya hesabından 10 Ekim'de yaptığı paylaşımda "Gaz boru hattında hasara neden olan dış faaliyet olasılığı endişe vericidir. Baltık Denizi'ndeki kritik altyapının korunmasına ilişkin olarak ortaklarımızla temas halindeyiz. Vakanın soruşturulmasında yardım sağlamaya hazırız." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Estonya Başbakanı Kaja Kallas da X hesabındaki paylaşımında, "Balticconnector doğal gaz boru hattı ve Estonya ile Finlandiya arasındaki deniz altı iletişim kablosu bu hafta sonu hasar gördü. Soruşturma Estonya ve Finlandiya arasında yakın işbirliği içinde devam etmektedir." ifadelerini kullanmıştı.
Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis de "Kritik Baltık Denizi altyapısına yönelik sabotajlar konusunda çok endişeliyiz. Bizi birbirimize bağlayan unsurları korumak için etkili ortak Avrupa Birliği/NATO araçları geliştirmeliyiz. Litvanya, ortaklarımıza gereken her türlü desteği vermeye hazırdır." mesajını paylaşmıştı.
Baltık ve Kuzey Avrupa ülkelerinin üst düzey yetkilileri konuyu yakından takip ettiklerini attıkları çeşitli mesajlarla bildirmeyi sürdürüyor.
BALTİCONNECTOR BORU HATTI VE ÜLKELERİN ENERJİ DURUMU
Söz konusu boru hattı, her biri yüzde 50 hisseye sahip olan Estonya elektrik ve gaz sistemi operatörü Elering ve Finlandiya gaz iletim sistemi operatörü Gasgrid tarafından ortaklaşa işletiliyor.
Ticari kullanıma 1 Ocak 2020'de açılan ve arz talep dengesine göre çift yönlü akış sağlanan boru hattıyla günde 7,2 milyon metreküp gaz iletiliyor.
Finlandiya, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından geçen yıl Moskova'dan boru hattıyla gaz ithalatını durdurmuştu. Ülke gaz ihtiyacını çoğunlukla Inkoo ve Hamina'daki terminallerden ithal ettiği LNG ile karşılıyor.
Estonya ise Baltık komşusu Letonya üzerinden gaz alabiliyor. Letonya, Avrupa'da daha fazla boru hattı sistemine bağlı bulunuyor ve şu anda yüzde 95'ten yüksek oranda dolu olan Incukalns gaz deposuna sahip.
Estonya ayrıca Litvanya'ya ait Klaipeda LNG terminali aracılığıyla da gaz ithal edebiliyor.
Klaipeda ve Inkoo terminallerine LNG kargolarının çoğunluğu ABD'den gelirken, Norveç ve diğer ülkelerden de daha küçük miktarlarda kargolar teslim alınıyor.
Avrupa, Rusya'dan LNG ithalatını yasaklamadığından, bu ülkeden LNG ithalatının da değişen miktarlarda sürdüğü ifade ediliyor.