"ABD, uluslararası siyasete yön verirken ulusal çıkarlarını daima ilk sırada tutmuştur. Tarihi süreç içerisinde ekonomik ve siyasi çalkantılara maruz kalsa da bu kimliğini muhafaza etmek için ise şiddet de dahil her türlü yolu denemekten geri kalmayan ABD, hegemon güç olmayı da bu yolla temin ediyor." değerlendirmesini yapan Yazar Mehmet Yavuz, ABD için sabit dost ve düşman kavramının olmadığının altını çizdi. Yavuz'a göre ülkede partiler ve başkanlar değişse de değişmeyen tek şey CIA ve Pentagon'un uzun vadeli politikaları.
Hükümetler değişse de "derin devlet politikası" pek değişmez.
Başkanlar ise siyasi argümanın birer figürleri....
Yavuz değerlendirmesinde şunlara dikkat çekiyor:
CIA ve Pentagon asıl karar alıcı
Amerika'da başkanlar birer figürdür. Sahnenin önünde bulunurlar ama devletin asıl politika belirleyicisi Pentagon ve CIA'dır. Başkanlar sadece farklılık sunar ama diplomatik dil kullanılırken asıl sert yöntemler Pentagon'dan çıkmaktadır.
Kişisel politikalardan ziyade devlet politikaları belirleyici.
Bunun dışına çıkanların bedeli de onlara bir nevi ödetilmektedir.
Değerlendirmede İsrail'e ayrı bir kapı açan Yavuz şöyle devam ediyor:
İsrail'e dokunan yanar
"Aslolan bir durum var ki. ABD yönetiminde Yahudi tekeli bir türlü kırılamaz.En özgürlükçü olarak kendini tanımlayan başkanlar dahi bu plana sadık kalmak durumunda.ABD kolay kolay İsrail'e bir yaptırımda bulunamaz. Tüm dünyanın gözü önünde bölgede yaşanan katliamlarda seyirci olmaktan öte bir karar alınamaz. BM de buna ön ayak edilmektedir. İsraili hukuki ve siyasi sıkıntıya sokacak adımlar atılamaz. Çünkü varlık nedenleri belli güçlerin elindedir.
Başkan değişse de İsrail politikası değişmez."
Masonluk işin temelinde var
Greelane.com'un değerlendirmesine göre; Başkanlar için Masonluk olmazsa olmaz bir kural.
Beşinci başkan Monroe , daha 18 yaşına gelmeden 1775 yılında Mason olarak atandı.
32. Başkan Roosevelt, 32. derece Masondu.
İlk Başkan Washington, 1752'de Virginia, Fredericksburg'da Mason oldu.
33. Başkan olan Truman, büyük usta ve 33. derece Mason.
20. Başkan Garfield, 1861'de Columbus, Ohio'da Mason oldu.
7. Başkan Jackson, locayı eleştirmenlerden savunan dindar bir Mason olarak kabul edildi.
15. Başkan ve Beyaz Saray'da bekâr tek kişi Buchanan, 1817'de Masonlara katıldı
25. Başkan McKinley, 1865'te Virginia, Winchester'da Mason oldu.
26. Başkan Roosevelt, 1901 yılında New York'ta Mason oldu.
ABD yönetiminde başkanlar çokça tartışma konusu edilmiştir. Renkli kişilikleri kadar aldıkları kararlar ve psikolojik sorunları da daima gündeme gelmiş hatta çok şaşırtıcı bilgiler ortaya konabilmiştir...
ABD'nin en genç ve en yaşlı başkanları
ABD tarihinin en kısa başkanlık yapan kişisi William Henry Harrison. 1841'de başkan seçilen Harrison soğuk havada yaptığı uzun başkanlık konuşması sonucu zatürre oldu ve başkanlığının 31. günü hayatını kaybetti.
Partisiz olarak seçimlere girip kazanan tek kişi John Tyler.
2020'de ABD Başkanı seçilen Joe Biden 77 yaşında koltuğa oturdu ve en yaşlı başkan unvanını aldı.
Theodore Roosevelt 1901'de 42 yaşında başkanlık koltuğuna oturdu.
32. başkan Franklin D. Roosevelt 4 dönem seçilerek tarihe geçti.
Başkanlık tarihinde istifa eden tek başkan Richard Nixon.
ABD başkanlarının psikolojik tutum ve davranışları ülke içinde sürekli gündem edilmiş, psikolojik sağlık halleri ile ilgili yoğun tartışmalar dahi yaşanmıştır.
Kendisini öldürtmek istemiş
Biyografi yazarı Ron Chernow'a göre 1776'da Amerikan iç savaşı asilerin aleyhinde ilerlerken George Washington, bir İngiliz askerine kendisini öldürtmeye çalıştı. Milisleri Manhattan'da kaçarken 44 yaşındaki komutan akli dengesini yitirmek üzeredir. Washington'ı komutanları ve yardımcıları engeller. Daha sonra, generallerinden biri Nathanael Greene, komutanının çok sıkkın olduğunu ve yaşamaktansa ölmeyi tercih ettiğini söyler.
Roosevelt'in aklı paramparça
Theodore Roosevelt de, bilinçli zihinsel süreçlerde bozulma yaşayan en meşhur psikolojik örneklerden. Roosevelt başkanlık koltuğuna geri dönmek için kampanya yürütürken, ABD'li tarihçi Henry Adams onun için "Aklı paramparça oldu, sinir bozukluğu sinirsel bir çöküntüye dönüşebilirdi" diyor.
"Akıl hastanesine döndü"
Woodrow Wilson da felç geçirdikten sonra muhalifleri, Beyaz Saray'ın akıl hastanesine döndüğünü, giriş kattaki camlara demir parmaklıklar yapıldığını söyler. 37 başkanın psikolojik durumunu inceleyen bir analize göre de Adams, Roosevelt ve Wilson, tedavi edilmesi gereken akıl hastalıklarıyla baş etmeye çalışıyordu.2006'da yapılan incelemeye göre başkanların yüzde 49'u, hayatlarının bir noktasında akıl hastalığı geçirmiş.
Andrew Jackson ise ABD başkanları arasında en fazla psikopat özelliğe sahip olan kişi. Washington merkezli basında bu konuda birbirinden farklı yayınlar çıkarken haberlerin ana konusu başkanın sağlık durumu idi. Yerel basındaki iddialara göre başkan, çalışanlarını aşağılamak için tuvaletteyken yanına çağırır, tuvaletini yaparken emir verirmiş.
Kaygı bozukluğu ve depresyon
Nixon'ın da henüz başkan yardımcısı olduğu dönemden itibaren kaygı bozukluğu ve depresyon için ilaç kullandığı, geceleri de alkolle birlikte uyku hapı alarak uykuya daldığı basında iddialar arasında yer aldı. Richard Nixon'ın dışişleri bakanı Henry Kissenger, başkanın Ortadoğu'da yaşanan bir kriz sırasında kendisini arayan İngiltere Başbakanı'nın telefonunu "çakırkeyif" olduğu için açamadığını söylemiştir.
Narsist kişilik Trump
Donald Trump'ın görev süresinde de çok sayıda spekülasyon yapıldı. Trump'ın tehlikeli durumunu 27 psikiyatr ve akıl sağlığı uzmanının incelediği, nükleer çılgınlık konusunda bir 'delilik' yapıp yapmayacağı üzerinde makaleler çıktı. Trump'ın narsist bir kilişik olduğu da çokça gündem edildi. Başkanlık görevini bıraktıktan sonraki halleri de olumlu bir kişilik olarak addedilmedi."Birinci Derece Delilik" kitabının yazarı Nassir Ghaemi'ye göre ise Trump, klasik manik özelliklere sahip.
