Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Dr. Murat Dağıtmaç: Çocuklarımızı Dijital Dünyada “Dijital Yetim” Bıraktık

Sosyal medya uzmanı Dr. Murat Dağıtmaç, Covid-19 salgınıyla birlikte hız kazanan yerel ve küresel çapta yaşanan teknolojik değişim ve dönüşüm sürecini Timetürk’e anlattı. Dr. Dağıtmaç, “dijital dünya” ile etkileşimin insani, sosyal, ahlakî, ekonomik, stratejik yönleriyle ilgili önemli bilgiler paylaşırken kritik uyarılarda bulundu

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-26 16:02:25

Dr. Murat Dağıtmaç:  Çocuklarımızı Dijital Dünyada “Dijital Yetim” Bıraktık

Dr. Murat Dağıtmaç:

Çocuklarımızı Dijital Dünyada “Dijital Yetim” Bıraktık

Sosyal medya uzmanı Dr. Murat Dağıtmaç, Covid-19 salgınıyla birlikte hız kazanan yerel ve küresel çapta yaşanan teknolojik değişim ve dönüşüm sürecini Timetürk'e anlattı. Dr. Dağıtmaç, “dijital dünya” ile etkileşimin insani, sosyal, ahlakî, ekonomik, stratejik yönleriyle ilgili önemli bilgiler paylaşırken kritik uyarılarda bulundu

 

Geçtiğimiz gün Google'ın Türkiye'de ofis açacağı duyuruldu. Sizin daha önce sık sık belirttiğiniz bu ve benzeri şirketlerle olan ekonomik denetim ve ilişkilerde bundan sonra "sorumlu muhatap" olacağı anlamına mı geliyor?

Evet.. Google başta olmak üzere günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal medya platformları artık bu kapsam içerisine girecek. Bu ofisler sayesinde hem içerik denetlemesi hem de vergi kaçakçılığının önüne geçilmiş olacak. Bu kanun maddesi uygulandığı takdirde çok ciddi fayda sağlayacaktır.

 

“Geç de olsa zarardan dönüldü”

Dijital teknoloji şirketlerinin mi politikası değişti, yoksa Türkiye'nin baskısı mı sonuç verdi?

Şirketlerin politikasının değiştiği yok, bu firmalar ülkelerin sistemini çok umursamadan kendi sistemlerini kurmaya çalışırlar ve kapitalist sistemin en vahşi firmaları olan bu teknoloji şirketleri de bu doğrultuda hareket ediyorlardı. Türkiye'de genç nüfusun fazla olmasından dolayı, dünyada en çok sosyal medya kullanıcısı olan ülkelerin başında geliyoruz. Haliyle de bu firmalar Türkiye'den ciddi bir kazanç elde ediyorlar. Türkiye sosyal medyadan kaynaklanan bu sıkıntıyı ve vergi kaçakçılığını gördüğü için kanun çıkarmak zorunda kaldı. Açıkçası bana göre geç kalınmış bir karardır bu fakat zararın neresinden dönülürse dönülsün kârdır mantığıyla bakmak gerekir. Bu baskıyı aslında yeni değil 3-4 seneden beri yapmaya çalışıyordu ama şu anda bunun kanunlaşması hükümetin elini ciddi anlamda güçlendirdi. Muhtemelen de pozitif anlamda sonuç alınacaktır.

 

“Çin'deki teknoloji sağlam adımlarla ilerliyor”

ABD yönetimi en son "tiktok" adlı Çin merkezli platforma tepki koydu. Çin'in dijital teknolojideki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

ABD sadece Tiktok'a tepkili değil. Huawei, Zoom gibi Çinli kişilere ait olan firmalara da tepkili. Hatta 5G teknolojisine de tepkili. Çünkü 5G teknolojisine en hazır ülkelerin başında Çin geliyor ama ABD buna hazır olmadığı için 5G'yi kötüleyerek kullanımını geciktirmek istiyor. Muhtemelen 2-3 sene sonra (veya daha erken) ABD 5G teknolojisine hazır olduğu zaman artık 5G'nin faydalarını konuşmaya başlayacağız. Çin'in teknoloji alanında konumu gayet sağlam gidiyor. Aceleci olmadan sağlam adımlarla, hiçbir ülkeyle kavga etmeden kendi planlarını işletiyorlar. Şu anda Dijital dünyanın lideri ABD olsa bile muhtemelen gelecekte teknolojinin lideri ÇİN olacaktır.

 

“Dev şirketlere ‘ayağınızı denk alın' denildi”

Bir süre önce Amazon, Google, Apple, Facebook şirketleri tekelleşmeye gittikleri iddiasıyla ABD Kongresi'nde savunma vermişlerdi. Söz konusu şirketlerin nüfuz ve etkileri sınırlandırılabilir mi? Hedefleri nedir?

Bu savunma aslında aba altından sopa göstermektir. Pandemi süreciyle birlikte dijital şirketler çok ani büyüme gösterdi. Bu süreçte ekonomik olarak ve dijital hafıza olarak ciddi gelişme gösterdi ve planlanmayan bir şekilde büyüdüler. ABD bu süreci gördüğü için, (tabiri caizse) mahalle kabadayısı gibi kenara çekip "ayağınızı denk alın" dedi. Yani sizler "şirket olabilirsiniz ama biz olmadan siz olmazsınız" diye uyarı aldılar. Bu şirketlerin hedefleri ABD'nin hedefleriyle aynı paralellikte devam etmektedir.

 

“Önümüzdeki 5-6 yıl içinde geçmiş 100 yıllık teknolojik ilerleme yaşanacak”

Pandeminin başlangıcında uzun süre izole bir dönem geçirildi. Kitleler tüketimde dijital ortamlara yöneldi. Eğitimde online sisteme geçilmesi söz konusu. Sizce nasıl bir süreç yaşamaktayız?

Pandemi süreci aslında bir başlangıç. Her alanda, her yaş grubunda kitleler dijital platformlara yöneldiler. Market alışverişlerini bile internet üzerinden yapmaya başladık. Eğitimde online ortama kesinlikle geçileceğine inanıyorum. Eğitim camiasının hızlı bir şekilde adaptasyon sağlaması gerekmektedir. 5G teknolojisi ve yapay zekâ teknolojisi birleştiğinde düşünemeyeceğimiz kadar hızlı bir ilerleyiş olacak. Önümüzde 5-6 sene içerisinde geçmiş 100 yıl içerisinde yaşadığımız teknolojik gelişmeyi yaşayacağız muhtemelen. Bu konuda artık Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her birey ve her kurum mutlaka bu konuyla alakalı görev almaları lazım.

 

“Aileler ve eğitmenler dijital dünyayı tanımalı”

İnternetteki dijital ortamlarda çocuklarımızı ne gibi tehlikeler bekliyor, ne tür tedbirler alabiliriz?

Bu konuda maalesef çocuklarımızın nasıl bir tehlikede olduğunun farkında değiliz. Çocuklarımızı dışarıya gönderirken, "evladım tanımadığın kişilerle konuşma, bilmediğin insanlardan bir şey alma vb." uyarılarda bulunuyoruz çünkü sokaktaki tehlikeleri biliyoruz fakat dijital dünyadaki tehlikeleri bilmiyoruz. Siber zorbalıktan tutun pedofiliye kadar aklınıza gelebilecek suçlular ve suç örgütleri bu dünyada cirit atıyor. Biz o dünyada etkin olmadığımız sürece bu şekilde devam edecek. Aileler ve eğitmenler olarak dijital dünyayı tanımakla başlayabiliriz. Daha sonra bu dünyanın kötülüklerini görmeye başlayınca çocuklarımıza rol model olabiliriz. Bu dünyayı tanımadan bu dünyayla alakalı proje veya fikir üretmemiz zor. Şu anda maalesef tanımıyoruz ama bizim hedefimiz sadece tanımak değil, "dijital lider olmak" olmalıdır.

 

Çocuklarımızı dijital dünyada “dijital yetim” bıraktık

"Dijital nesil" olarak da isimlendirilen son nesilde rastladığınız olumlu veya olumsuz belirgin özelliklerden bahsedebilir misiniz, gençlik ne ölçüde zamanını değerlendirebiliyor?

Bu konuda birçok kavram var, bazen kafa karıştırabiliyor. Z kuşağı Y kuşağı vs. Daha sadeleştirirsek dijital yerli ve dijital göçmen diyebiliriz. Dijital yerliler; bu dünyada doğan küçüklüğünden beri mobil telefon, tablet ve bilgisayarlarla haşır neşir olan nesil, yani bizim çocuklarımız. Dijital göçmen ise bu dünyaya sonradan giren nesil yani bizleriz. Biz maalesef dijital dünyayı bilmediğimiz için dijital yerlileri (yani çocuklarımızı) dijital dünyada "DİJİTAL YETİM" bıraktık. Şu anda dijital yerliler, dijital dünyada kendilerini çok daha rahat hissediyorlar. Gerçek dünyada kimseyle konuşmuyorlar ama dijital dünyada farklı bir sosyal çevresi var ve çok aktifler. Bizler dijital dünyada nasıl davranmalarını gerektiğini öğretemediğimiz için o dünyada kendilerine yeni bir kültür oluşturuyorlar. Dilleri farklı, kültürleri farklı hatta dinleri bile farklı. Yaşı büyük tecrübeli kişiler, tecrübelerini gençlere ve çocuklara aktaramadığı için kültürel altyapısı sağlam olmayan, dijital dünyanın oynak zeminini kendisine kültür olarak gören yeni bir nesil geliyor. Bu sebepten "farkında olmadan" dijital dünyayı kendilerine fayda sağlayacak şekilde kullanamıyorlar. Zamanlarını da aynı şekilde boş geçirip gençliklerini heba ediyorlar. Biz büyüklerin desteğiyle bir an önce dijital dünyayı ve teknolojisi faydalı ve verimli kullanır hale geliriz.

Röportaj: Cumali Dalkılıç

Kimdir?

Sosyal Medya Uzmanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri alanında Öğretim Görevlisi Dr. Murat Dağıtmaç, 1980 İstanbul Üsküdar doğumlu. 2009 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biga M.Y.O. ‘nu bitirdi. 2004 Yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi, 2009 yılında Haliç Üniversitesi Grafik Tasarım Yüksek Lisansını tamamladı. 2015 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Doktora Programı'nı bitirdi. Akademik hayatıyla birlikte uzun yıllar reklam sektöründe sanat yönetmeni olarak da çalışmaktadır. 2009 yılında öğretim görevlisi olarak başladığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nde İletişim Tasarım, Kurumsal İletişim, Grafik Tasarım, Mesaj Tasarımı ve Sosyal Medya derslerini vermektedir. Birçok STK'ya, siyasi partilere ve eğitim kurumlarına Sosyal Medya ve İletişim konulu seminerler vermeye devam etmektedir. Dr. Dağıtmaç, Araştırma - İnceleme, Bilişim & Bilgisayar, İnsan ve Toplum kategorilerinde eserler yazmış bir yazar olarak en son çıkan Dijital Haçlı Seferleri dışında, Dijital Psikolojik Devrim, Sosyal Medya Bizi Neden Kullanır kitaplarının yazarıdır.

Haber Ara