Dolar

32,4535

Euro

34,7452

Altın

2.437,86

Bist

9.915,62

Depremler engellenebilir mi? Bilim insanları ne düşünüyor?

İzmir’de meydana gelen deprem bir kez daha acı gerçeğe dikkatleri çekti. Peki, çağımızda teknoloji muazzam biçimde ilerlemişken depremleri önceden kestirmek ve engellemek mümkün mü? Bilim insanların çoğuna göre bu sorunun cevabı ‘hayır’ olsa da küçük bir kısmı bazı doğa olaylarının depremi engelleyebileceğini iddia ediyor.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-10-31 21:48:33

Depremler engellenebilir mi? Bilim insanları ne düşünüyor?

Son olarak İzmir'de meydana gelen deprem acı yüzünü bir kez daha gösterdi. Çok sayıda vatandaş hayatını kaybetti. Peki, son çeyrek asırda teknoloji hayal bile edilemeyecek derecede ilerlemişken depremi önceden hissetmek ya da engellemek mümkün mü? Bu yönde bilim insanların çalışmaları bulunuyor mu?

Deprem uzmanlarının pek çoğu depremin üssüne göre sadece birkaç saniye önce belirlenebileceğini dile getiriyor. Bir kısmı ise bunun bile mümkün olmadığını dile getiriyor.

DEPREM NEDİR?

Depremin bilimsel tanımı elbette çok sınırlı olarak yapılmaktadır.

Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir.

DEPREM ENGELLENİR Mİ?

Türkiye'de resmi makamların tanımlanmasına göre depremler önceden kestirilemediği gibi engellenemez.

Afetler her zaman her yerde olabilir ve afetlere müdahale etmekle yükümlü kişiler, (ki bu kişilerde afetzede olabilirler) afet sonrası ihtiyaçlarımızı çok kısa bir sürede karşılayamayabilirler.

Zarar azaltma mantığı ile yaşam biçimimizi afetlere duyarlı şekilde gözden geçirmeli, çevremizi bu gözle algılamalı, güvenli yaşam bilinci / farkındalığı ve afet öncesi hazırlıklı olma eğilimi ile afetlere direncimizi artırmalıyız.

Kendimize ait “afet sonrası ilk 72 saat için” bir aile afet planı yapmamız gerekir. Planımızda evimizin güvenli yerleri, afet çantamızın düzenlenmesi ve evi tahliye planımız yer almalıdır.

Unutmayın; depremler önlenemez, ancak depremlerin afetlere dönüşmesi önlenebilir.

‘TAYFUNLAR DEPREMİ ENGELLEYEBİLİR' İDDİASI

Tayvan'da bilimadamları tayfunların küçük yer sarsıntılarına yol açarak büyük depremleri önlediğini iddia ediyor.

Tayvan'da çok sık tayfun ve tropikal hortum meydana geliyor.

Tehlikeli olmalarına rağmen bu tayfunların önemli bir işlevi, susuzluğu önlemek. Yeni ortaya çıkan bir başka işleviyse büyük depremleri engellemesi.

Taipei'deki Yeryüzü ve Deprem Araştırma Merkezi'nden Dr. Liu Chi-Ching araştırmayı yapan uzmanlardan Washington'daki Carnegie Enstitüsü'yle ortak yapılan araştırmaya göre tayfunlar adanın kıyı şeridinde bulunan fay hatlarındaki hareketleri etkiliyor:

“Tayfun geleceği zaman hava basıncındaki düşme, kayalardaki basıncın da düşmesine yol açıyor.”

Tayfunlar atmosferdeki hava basıncının azalmasına neden oluyor. Bilim insanlarına göre bunun sonucu olarak yeryüzündeki faylarda biriken basınç da düşüyor. Fayın bir tarafı hafifçe kalkıyor ve arada biriken basıncın serbest kalmasına yol açıyor. Bu olay sırasında, çok az hissedilen ve bazen saatler hatta günler süren yer sarsıntıları meydana geliyor. Daha büyük depremler önlenmiş oluyor:

“Normal yer sarsıntılarından farklı olan bu depremler, fayın içindeki enerjinin yavaş yavaş serbest kalmasıyla oluşuyor. Bu durum, daha büyük depremlerin oluşma riskini azaltıyor.”

Deprem uzmanı Typhoon Lee bu araştırma sonucunda daha önce bilinmeyen önemli verilere ulaştıklarını söylüyor:

“Hala normal deprem oluşması için ne kadar enerjiye ihtiyaç olduğunu bilmiyoruz. Ama bence doğru yolda ilerliyoruz. Bu gerçekten çok önemli bir buluş.”

Araştırmacılar Tayvan'daki bu çalışmayı genişleterek sürdürmeyi ve fay hattından elde edilen bilgileri yeni araştırmalarda kullanmayı planlıyor.

Haber Ara